Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Vergi Usul Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını içeren kanun teklifinin 10. maddesinde yer alan Fiyat İstikrarı Komitesi kurulmasıyla ilgili madde hakkındaki görüşünü açıkladı.
Plan Bütçe Komisyonu’nda söz alan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, AKP iktidarının daha önce hal yasası, erken uyarı sistemi, enflasyonla mücadele timlerinin kurulması, stokçuluk iddialarıyla ilgili depo baskınları gibi benzer girişimlerde bulunduğunu ancak sonuç alamadığını dile getirdi.
6 TL'den 30 TL'ye çıkan patates
Gürer burada yaptığı konuşmada Tarım ve Orman Bakanına yönelttiği bir soru önergesi ve önergeye verilen cevaba dair şunları kaydetti:
“Bakana sordum: ‘Bir yılda 5 lira 90 kuruştan 30 liraya çıkan şekerin kilosu için özelleşen şeker fabrikalarının fiyatlarına müdahale edecek misiniz?" dedim. Yanıt: ‘Fabrikaları özelleştirirken fiyat belirleme yetkisi özel fabrikalara bırakıldığı için müdahale şansımız yok. Ayrıca, serbest piyasa ekonomisine müdahalemiz söz konusu değil.’
“Bu durumda neyin istikrar komitesini kuruyorlar? Böyle bir maddeye niye gerek duyuluyor? Çünkü serbest piyasa ekonomisinde böyle bir kontrolü yapabilme yetkisi doğal olarak da ortadan kalkıyor.”
“Çözüm için girdi maliyetleri düşürülmeli”
Tarımda üretici fiyat endeksinin yüzde 200’ü aştığını belirten Gürer, çözüm için komitenin yeterli olmayacağını, öncelikle girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini söyledi:
“Eğer siz akaryakıt fiyatlarını düşürmezseniz üretim aşamasından sonra ürünün gideceği noktaya nakliyesiyle de fiyatları katlarsınız. Elektrik, tohum, ilaç, gübre fiyatları durmadan, sulama suyuyla ilgili çiftçinin yaşadığı sorunlar görmezden gelinerek bu sorunlar çözülemez. O anlamda Fiyat İstikrar Komitesi kurulsa da Türkiye'de fiyatların düşmesi olası değil” diye konuştu.
AKP'nin başarısız uygulamalarını sıraladı
Gürer ayrıca, AKP’nin fiyat istikrarını sağlamaya yönelik şimdiye kadar hayata geçirdiği uygulamalardan başarılı bir sonuç alamadığını hatırlattı. Bu uygulamaları şu şekilde sıraladı:
"Hal Yasası 2012’de çıkarıldı. ‘Yüzde 25 ucuzluk oluşacak.’ diyen Bakanlığın sözü havada kaldı, ucuzluk yine olmadı.
"2014’te Gıda ve Tarımsal Ürün Fiyatlarını İzleme ve Değerlendirme Komitesi kuruldu. 2016’da Merkez Bankasına devredildi. Fiyat istikrarı sağlanamadı.
"2016’da erken uyarı sistemiyle gıda arzı izleneceği duyuruldu, sonuç gelmedi.
"2017’de hal ve market fiyatları nedeniyle uzman personel aracılığıyla fiyat farklarının takibe alındığı duyuruldu, bu da lafta kaldı.
"2019’da yine Hal Yasası tartışıldı, komisyonculuğu kaldırıp marketlere sözleşmeli üretim yolu açıldı, fiyatlar düşmedi, tarladan rafa marketlerde fiyatlar katlayarak geldi.
"2019’da büyük kentlerde Tarım Kredi ucuzluk çadırı açıldı, seçim bitti, çadırlar gitti.
"2019’da ‘Stokçuluk yapıyor.’ diye patates, soğan deposu basıldı, üretici terörist ilan edildi, çiftçi üretimden uzaklaştı.
"2021’de 6 zincir markete Rekabet Kurulu kartelleşme cezası kesti, fırsatçılık suçlaması yapıldı, fiyatlar gerilemedi, hatta arttı.
"2022’de da Bakan Nebati ‘Enflasyonla mücadele timleri kurduk.’ dedi, fahiş fiyat timlerini gören olmadı, ardından Tarım Kredi market sayısı artırıldı, çözüm ticari işletme kooperatifinin 33 ürününde Cumhurbaşkanının talimatıyla fiyat indirildiği söylendi, otuz üç günde fiyatları katlayarak devam etti."
Gürer sözlerini “Kısacası AKP iktidarı düğmeyi tarımda yanlış iliklediği için sorunlar bitmiyor.” diyerek tamamladı.
TIKLAYIN - AYM, Fiyat İstikrarı Komitesi Kararnamesi'ni iptal etti
(EO/HA)