İHD'liler, Erdoğan'dan yönergenin yürürlüğünün durdurulmasını ve sorumlularının cezalandırılmasını istediler.
Göğüslerine "Kürt", "Keldani", "Satanist", "Solcu", "Azınlık", "Ermeni", "Eşcinsel" yazılı kağıtlar yapıştıran insan hakları savunucuları, dün (Salı) saat 13.00'de İHD binası önünde toplandılar. İstiklal Caddesi boyunca Galatasaray Postanesi'ne kadar yürüyen İHD'liler, postane önünde basın açıklaması yaptılar.
Grup adına açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Başkanı Hürriyet Şener okudu. Şener, Kara Kuvvetleri Komutanlığı yönergesinin toplumun farklı yaşayan, farklı düşünen tüm kesimlerini ihbar etme ve fişleme mantığı ile hazırlandığını söyledi.
Genelkurmay'da suça ortak
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın yönergeyi hazırlarken yasa dışı bir yöntem kullandığını ve suç işlediğini belirten Şener, Genelkurmay Başkanlığı'nın da yönergeyi doğrulayıp sorumluluğu üstlenerek suça ortak olduğunu vurguladı.
Şener, "Demokratik ülkelerde hiçbir memur yetkisini aşamaz, yasadışı emirler veremez. Eğer böyle bir durum gerçekleşirse bu kişi veya kişiler sivil hükümet tarafından görevinden alınır. Bu sivil demokrasinin işleyişi için bir zorunluluktur" dedi.
Bu yasa dışı olaya ilişkin yasal işlemlerin başlatılmasını isteyen Şener, Erdoğan'a "Kara Kuvvetleri Komutanlığının bu yasadışı yönergesi sonrasında ne gibi bir işlem yaptınız? Yaptırım uygulama gibi bir düşünceniz var mı? Yoksa bu demokrasi oyununa devam mı edeceksiniz?" sorularını yöneltti.
İHD'liler, basın açıklamasının ardından hazırladıkları mektupları Başbakan Erdoğan'a gönderdiler.(BB/YS)
Mektubun tam metni şöyle:
--------------------------------------------------------------------
Sayın Recep Tayyip Erdoğan
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
ANKARA
Sayın Başbakan;
Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından bazı Kaymakamlıklara gönderilen "İstihbarat Yönergesi" kamuoyunda "Fişleme" olarak tartışıldı.
Toplumun farklı yaşayan, farklı düşünen tüm kesimlerini ihbar etme ve fişleme mantığı ile hazırlanan bu yönerge ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı yasadışı bir yöntem kullandı ve suç işledi.
Genelkurmay Başkanlığı'da söz konusu yönergeyi doğruladı ve bizzat Genelkurmay Başkanlığı sorumluluğu üstlendi.
Sayın Başbakan; Demokratik ülkelerde hiçbir memur yetkisini aşamaz, yasadışı emirler veremez. Eğer böyle bir durum gerçekleşirse bu kişi veya kişiler sivil hükümet tarafından görevinden alınır.
Bu sivil demokrasinin işleyişi için bir zorunluluktur.
İnsan hakları savunucuları olarak şimdi soruyoruz;
1) Kara Kuvvetleri Komutanlığının bu yasadışı yönergesi sonrasında ne gibi bir işlem yaptınız?
2) Yaptırım uygulama gibi bir düşünceniz var mı ?
3) Yoksa bu demokrasi oyununa devam mı edeceksiniz ?
Bizler fişlenmiş insan hakları savunucuları olarak cevabınızı merakla bekliyoruz.
İnsan Hakları Derneği
İstanbul Şubesi