Ancak, BM Güvenlik Konseyi'nin cumartesi aldığı kararın ardından İsrail dün gece boyunca Lübnan'a 180 hava saldırısı düzenlediğini açıkladı. AFP haber ajansına göre, saldırılarda, en az 38 sivil öldü.
İsrail askerleri ve tankları, güney Lübnan'da ilerlemeye çalışırken, Hizbullah'la çatışmaya girdi.
Hizbullah da, İsrail'in kuzeyine 250'den fazla roket atarken bir sivilin ölümüne neden oldu.
BM kararının yürürlüğe girmesi öncesinde İsrail Lübnan'ın güneyindeki askeri varlığını artırmaya devam etti.
Cumartesi gününden itibaren sevk edilen askerlerle birlikte, Lübnan'daki İsrail askeri sayısının 30 bini bulduğu belirtiliyor.
İsrail ordusu hafta sonu Lübnan içlerindeki kara harekatını genişletmeye başladığını duyurmuş, birliklerin sınırın 30 kilometre kuzeyindeki Litani nehrine doğru ilerlediğini açıklamıştı.
Fisk: Asıl savaş şimdi başlıyor
Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk'se, gazetenin bugün manşetten verdiği yazısında "Karışan herkes için, trajik ve ölümcül bir şekilde, asıl Lübnan savaşı şimdi başlıyor" diye yazıyor.
"Tüm dünya ve İsrail, bin Lübnanlı; otuz da İsrailli sivilin ölümü ardından Lübnan'daki kirli savaşın Birleşmiş Milletler'in ilan ettiği ateşkesle son bulacağına inanıyor olabilir.
"Ama gerçek bambaşka: İsrail ordusu, Hizbullah'ın son 24 saatte başladığı yoğun saldırıyla, tarihindeki en sert gerilla savaşıyla karşı karşıya. Üstelik bu savaşı kaybedebilir. İsrailli askeri kaynaklar, Lübnan'da Hizbullah'ı 'temizleyeceklerini' söylüyorlardı. Anlaşılan, Hizbullah da aynısını yapmaya başladı.
"İsrail uçaklarını vuramayan Hizbullah, yıllardır İsrail'le kara savaşı vermenin hayalini kuruyordu. Hizbullah, ateşkes için İsrail askerlerinin çekilmesini istiyor. Ve İsrail günde 40 adamını kaybetmeyi kaldıramaz.
"Ateşkes çökecek olursa - ki öyle gibi görünüyor - ne İsrail ne de Amerikalıların buna karşı hazırda bir planları mevcut. İsrail Başbakanı Olmert son açıklamasında, 'ateşkesin çökmesinden Lübnan hükümetini sorumlu tutacaklarını' söyledi. BM kararı ise çokuluslu güç konusunda, belirsiz ifadeler içeriyor. Olayın tüm tarafları için trajik ve ölümcül bir Lübnan savaşı asıl şimdi başlıyor."
Ateşkes içermeyen BM kararı
BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararında ateşkes terimi geçmiyor.
Karar, Lübnan'ın güneyinde Lübnan askeriyle 15 bin kişilik bir BM barış gücünün konuşlandırılmasını öngörüyor.
Bu çerçevede halihazırda bölgede görev yapan BM Barış gücü (UNIFIL) takviye edilecek. Ateşkesi denetlemesi ve uygulanmasını sağlaması için bu gücün yetkileri genişletilecek.
Lübnan ve BM askerlerinin sevkiyle İsrail birlikleri güney Lübnan'ı terk edecek. Hizbullah güçleri de Litani nehrinin kuzeyine çekilecek.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Konsey'in çatışmaların durdurulması kararını almasının bu kadar uzun sürmesinden büyük hayal kırıklığı duyduğunu söyledi.
Genel Sekreter, BM'nin derhal harekete geçememesinin halkın örgütün otoritesine inancını sarstığını kaydetti.
İsrail Bakanlar Kurulu, dün beş saatlik bir toplantı sonunda BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen kararı onayladı.
Lübnan Bakanlar Kurulu da BM kararını oylayarak kabul etmişti. Ancak Başbakan Fuad Sinyora, bazı çekinceleri olduğunu açıklamıştı.
Hizbullah'ın üst düzey liderleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen plan çerçevesinde ateşkese uyacaklarını söyledi.
Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın, Birleşmiş Milletler'e bağlı güç ve Lübnan askerlerinin ülkenin güneyine konuşlandırılmasına da yardımcı olacağını söyledi.
Ancak Nasrallah, İsrail askerleri Lübnan'dan çekilmediği sürece Hizbullah'ın direnişinin devam edeceğini belirtti.
İsrail ise, Lübnan'ın güneyine Lübnan askerleri ve BM'ye bağlı bir güç konuşlandırılana kadar Lübnan topraklarından çekilmeyeceğini ve Hizbullah'ın Birleşmiş Milletler kararını ihlal etmesi durumunda yanıt vereceklerini açıkladı.
İsrailli yetkililer Hizbullah'a silah kaçırılmasını önleme gerekçesiyle, Lübnan'a havadan ve denizden uygulanan ablukanın da süreceğini söylüyorlar.
Sinoyora: Türkiye barış gücüne katılmayı kabul etti
Bu arada, Lübnan'da Başbakanlık'tan yapılan açıklamaya göre, Türkiye, Fas, Endonezya, İtalya, İspanya ve Malezya, BM gücüne katkıda bulunmayı kabul etti.
Başbakanlık açıklamasında, Başbakan Fuad Sinyora'nın dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra diğer ülkelerin liderleriyle de görüştüğü ifade ediliyor. (TK)