Akbaşlı şu görüşleri dile getirdi:
* Türkiye'ye her yıl 700-800 milyon dolar döviz geliri sağlayan fındıktan, son yıllarda uygulanan yanlış politikalar nedeniyle, istenilen düzeyde gelir elde edilemedi.
Sorun, tüketim fazlası
* Türk fındığının önündeki en büyük sorun, 200 bin ton dolayındaki yıllık tüketim fazlasıdır. Vakit geçirmeden fındıkta tutarlı politikalar uygulamaya başlanması gerekiyor.
* Devlet hazinesini her yıl trilyonlarca lira zarara uğratan bu tüketim fazlası sorunu bir an önce çözümlenmelidir. Bunun için taban arazileri dışındaki arazilere fındık dikilmemesi ve taban arazileri dışındaki fındığın sökülmesi ile ilgili kararname titizlikle uygulanmalıdır.
Fındığı işledikten sonra satmalıyız
* Bunun yanı sıra Türk fındığına yeni dünya pazarları bulunmalıdır. Türk fındığının yeni gözde pazarları arasında yeralan Çin'e fındığın işlenmiş olarak ihraç edilmesi istenmektedir.
* Türkiye dünya pazarına hakim olduğu tek ürün fındığı, bugüne kadar işleyerek satmamıştır. Fındığı Türkiye üretmiş, fındıkla ilgili yan sanayileri ise Avrupa ülkeleri kurmuştur.
* Türkiye'ye fındığın yan sanayisinin kurulması halinde, ülkemiz fındıktan milyonlarca dolar daha fazla döviz kazandığı gibi, yeni bir iş sahası açacaktır.
Fiskobirlik'e yeterli kaynak sağlansın
* 2002 ürünü tahmini Türkiye fındık rekoltesinin 535 bin ton dolayında gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu bize, bu yıl da en az 180-200 bin ton üretim fazlası fındığın olacağını göstermektedir.
* Bu yıl mutlaka destekleme alımı yapılmalıdır. Bunun için Fiskobirlik'e bir an önce yeterli kaynak sağlanmalıdır. Fiskobirlik'in destekleme alımı yapıp yapmayacağı konusunun belirsizliğini koruması üreticiyi endişeye sevk etmiştir. (NH)