Dün (25 Mayıs) Bilgi Üniversitesi'nde İnternet Kurulu'nun girişimiyle bir toplantı düzenlendi. 22 Ağustos'ta devreye girmesi planlanan filtre sisteminin mimarları bu toplantıyla ilk kez söz konusu sistem hakkında internet kullanıcılarının, internet yayıncılarının, içerik üreticilerinin, hukukçuların, bilişimcilerin, internet kafe işletmecilerinin ne düşündüğünü öğrenmiş oldu.
Ekşi Sözlük'ten Sedat Kapanoğlu, "Sansüre Sansür"den Erdem Dilbaz, Facebook'daki "internetime dokunma"dan Ezgi Köksal, akademisyen ve aktivist Doç. Dr. Yaman Akdeniz, Bilgi Üniversitesi öğretim üyelerinden Özgür Uçkan, Türk İnternet Derneği Başkanı Füsun Yıldız, Türkiye Bilişim Derneği'nden Mehmet Ali Köksal, İstanbul İnternet Kafeciler Esnaf Odası'ndan Aytekin Yiğit, gazeteci Serhat Ayan, Kadir Has Üniversitesi'nden İsmail Hakkı Polat, Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği'nden (TELKODER) Tanju Erkoç katılımcılar arasındaydı. Internet Kurulu ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) temsilcilerinin yanı sıra, dinleyiciler arasında Adalet Bakanlığı'ndan Cengiz Tanrıkulu da vardı.
Bir forum biçiminde yapılan toplantının ilk bölümünde katılımcılar, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nun 22 Şubat tarihli kararı (filtre sisteminin temelini oluşturan kararlar) hakkında görüşlerini, eleştirilerini söylediler, sorular sordular. Bu bölümde, eksik kalan bir açı, atlanan bir nokta kalmadı denebilir. Eleştiriler eleştirileri izledi.
Kısa bir aradan sonra, öneriler bölümüne geçilmeden önce TİB İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen çıktı, sorulara cevap vereceği söylendi. Şen, cevaplardan çok bir açıklamasıyla iz bıraktı. "Vatandaştan şikayet yağıyor, biz bu sistemi vatandaşın sorununa çözüm olarak tasarladık" dedi. "Kendi sorununu halledemeyen vatandaşlara bir çözüm bulunması gerekiyor" diye vurguladı.
Şen, "vatandaş şikayetleri" derken INHOPE (International Association of Internet Hotlines) adlı kuruluşa gelen şikayetleri temel alıyordu. INHOPE'a üye ülkelerden gelen şikayet sayısı açısından Türkiye'nin orantısız bir biçimde öne çıktığını söylüyordu.
Az sonra Yaman Akdeniz söz aldı, INHOPE'a gelen şikayetlerin büyük bir çoğunluğunun çocuk pornografisiyle ilgili olduğunu, Türkiye'den gelenlerde ise böyle bir ağırlık olmadığını, her türlü şikayetin INHOPE'a aktarıldığını açıkladı. "İstatistik açısından, Türkiye'den gelen şikayet sayısı başka ülkelere göre çok fazla demek bu yüzden sağlıklı olmaz" dedi.
Şen'in vatandaştan aldıklarını söylemeye çalıştığı görev konusunda salonda bulunanları ikna etmesi söz konusu değildi. O gene de denedi.
Internet kafe işletmecisi Aytekin Yiğit, ilginç bir noktanın altını çizdi. İnternetin en fazla üç yerde kullanıldığını, bunlardan okul ve evlerde filtrelemenin zaten yapıldığını söyledi ve filtrelemenin evler için mi düşünüldüğünü sordu.
Bu arada toplantının en önemli anlarından biri, İsmail Hakkı Polat önerilerini söylerken yaşandı. Polat, "Filtreleme değil bilinçlendirme yapılmalı. Kurul kararları derhal geri çekilmeli" deyince İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özener toplantıyı yöneten kişi olarak, "Bu talebi salonda desteklemeyen var mı?" diye sordu. Tek bir el bile kalkmadığını görünce de, "Herkes destekliyor" diye ekledi.
Aslında toplantının sonucu buydu. Sonlara doğru "Ben filtrelemeden çok memnunum" diyen internet kafe işletmecisi Metin Baltaoğlu hariç tüm katılımcılar "kurul kararlarının geri çekilmesi" önerisinin arkasında durdu.
Kararların kaynağı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nun bu mesajı dikkate alıp almayacağı önümüzdeki günlerde anlaşılacak. (ŞA)