Beyoğlu Emek Sinemasında 7 gün boyunca, 20 filmin gösterileceği filmekiminin programında , geçtiğimiz yılın en çok ses getiren filmlerinden bazıları, bu yıl Cannes ve Berlin gibi önemli film festivallerinde gösterilen 2004 yapımı filmlerden seçmeler ve önümüzdeki günlerde Türkiyede vizyona çıkacak bazı ilginç filmlerin ilk gösterimleri yer alıyor.
Galalar
Bahar aylarından sonra güz aylarını da beyazperdenin en iyi örnekleriyle bezeyerek canlandırmayı amaçlayan İKSV, filmekimi aracılığıyla İstanbullu sinemaseverlere yine keyifli saatler vaat ediyor.
filmekiminde bu yıl, önümüzdeki günlerde vizyona girecek beş filmin galası var.
* Kötü Eğitim / La mala educación / Bad Education / Pedro Almodóvar / İSPANYA
* Yanlış Hesap / Intermission / John Crowley / İNGİLTERE-İRLANDA
* Gözlerimi de Al / Te doy mis ojos / Take My Eyes / Iciar Bollain / İSPANYA
* İhtiyar Delikanlı / Oldeuboi / Old Boy / Chan-wook Park / GÜNEY KORE
* Motosiklet Günlüğü / Diarios de motocicleta / Motorcycle Diaries / Walter Salles / ARJANTİN-ŞİLİ-PERU
Galalardan ilki, Medyavizyon tarafından gösterime çıkartılacak Kötü Eğitim / La mala educación / Bad Education, kült yönetmen sıfatını her yeni yapıtında kanıtlayan Pedro Almodóvar'ın merakla beklenen son filmi. Cannes Film Festivali'nin açılışında gösterilerek büyük ilgi toplayan "Kötü Eğitim", özellikle sıra dışı konusu, alışılmadık bir rolde karşımıza çıkacak olan Meksikalı genç yıldız Gael Garcia Bernal ve Almodóvar'ın eski tarzını anımsatan havasıyla kendinden uzun süre söz ettirecek.
"Motosiklet Günlüğü / Diarios de motocicleta / Motorcycle Diaries", çağdaş Brezilya sinemasının en ünlü temsilcisi Walter Salles'in, Che Guevara'nın günlüklerine dayanarak çektiği bir yol filmi. Umut Sanat Filmcilik ve Özen Filmin katkılarıyla filmekimi'nde gösterilecek olan "Motosiklet Günlüğü", yine Gael Garcia Bernal'in canlandırdığı, efsane Che Guevara'nın, genç bir tıp öğrencisi olarak, motosiklet üstünde Arjantin'den Peru'ya yaptığı keşif gezisini anlatırken devrimci kimliğinin gelişme sürecini gözler önüne seriyor.
Bu yıl Cannes'da Jüri Büyük Ödülü'nü alan "İhtiyar Delikanlı / Oldeuboi / Old Boy", şiddeti bir sanat olarak sunan gizemli ve sarsıcı bir film. Yönetmen Chan-wook Park, bu filmde, 15 yıl boyunca bir odada nedensiz yere tutulan bir adamın intikamını ele alıyor. Son dönemde yükselişe geçen Kore sinemasının çarpıcı bir örneği olarak insan ruhunun karanlık dehlizlerinde gezinen "İhtiyar Delikanlı" da Umut Sanat Filmcilik ve Özen Film tarafından gösterime sunulacak.
Bu yılki İstanbul Film Festivalinin programından son anda çıkarılmak zorunda kalınan ve ANS tarafından ülkemize getirilen, John Crowley?nin yönettiği "Yanlış Hesap / Intermission" ise, İrlanda sinemasının son dönemde dünyaya ihraç ettiği en popüler filmlerden biri. Dublinde iki genç sevgilinin ilişkilerine bir süre ara vermelerinin sonucunda yaşamları etkilenen tam 54 farklı karakterin kesişen dünyalarına eğilen bu neşeli ve hareketli macera filmi, yalnız bireyleri buluşturan kentli bir aşk öyküsü olarak tanımlanabilir.
Bu yıl İspanyol Oscar'ları sayılan Goya ödüllerinin çoğunu toplayan ve dünya festivallerinde ödüle doymayan "Gözlerimi de Al / Te doy mis ojos / Take My Eyes", Barbar Film'in katkılarıyla filmekimi programında yer alacak. Iciar Bollain imzalı, duygusal açıdan son derece etkili filmde, dayak yediği için evini terkeden bir kadının maço kocasıyla ilişkisini düzene koyma çabaları ve bu süreçte kendini bulma yolculuğu, alışılmadık bir bakış açısıyla anlatılıyor.
Dikkat çeken filmler
Bir hafta boyunca Beyoğlu'nu hareketlendirecek olan filmekiminin programında, Gala gösterimleri dışında, ikişer kez gösterilecek olan, birbirinden dikkat çekici 15 film var.
* Koro: Mösyö Mathieu?nün Asi Çocukları / Les choristes / Choir Boys / Christophe Barratier / FRANSA
* Ağlayan Devenin Öyküsü / Die Geschichte vom weinenden Kamel / The Story of the Weeping Camel / Byambasuren Davaa & Luigi Falorni / ALMANYA-MOĞOLİSTAN
* Vibratör / Vibrator / Vibrator / Ryuichi Hiroki / JAPONYA
* Annem / Ma mère / My Mother / Christophe Honoré / FRANSA-AVUSTURYA-PORTEKİZ
* Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu / My Architect: A Son?s Journey / Nathaniel Kahn / ABD
* Karanlık Sırlar / Janghwa, Hongryeon / A Tale of Two Sisters / Ji-woon Kim / GÜNEY KORE
* Zatoichi / Zatôichi / Takeshi Kitano / JAPONYA
* Kumar Tutkusu / Owning Mahowny / Richard Kwietniowski / KANADA-ABD-İNGİLTERE
* Mahrem İtiraflar / Confidences trop intimes / Intimate Strangers / Patrice Leconte / FRANSA
* Kontrol / Kontroll / Control / Nimród Antal / MACARİSTAN
* Göz 2 / Jian Gui 2 / The Eye 2 / Oxide & Danny Pang / HONG KONG-TAYLAND
* Siz Buyurun / Après vous / After You / Pierre Salvadori / FRANSA
* Şişir Beni / Super Size Me / Morgan Spurlock / ABD
* Zelary / Ondrej Trojan / ÇEK CUMHURİYETİ-SLOVAKYA-AVUSTURYA
* Samurayın Onuru / Tasogare Seibei / Twilight Samurai / Yoji Yamada / JAPONYA
filmekiminden seçkiler
* Japon usta Takeshi Kitano'nun efsanevi bir kör savaşçının öyküsünü keyifli bir muziplikle anlattığı son filmi "Zatoichi", Japon Akademisi Ödülleri başta olmak üzere birçok uluslararası festivalde ödülleri topladı. Masaj ustası, kör samuray Zatoichi, 1962 yılından itibaren Japonya'nın en ünlü film karakterlerinden biri sayılıyor. Başrolü de üstlenen Kitano'nun, "yaptığım en eğlenceli film" dediği "Zatoichi", hem sürükleyici hem komik.
Japonya'da neredeyse bütün akademi ödüllerini toplayan ve bu yıl Japonya'nın Oscar adayı olan "Samurayın Onuru / Tasogare Seibei / Twilight Samurai", samurayların yaşam tarzını, alışkın olduğumuz samuray filmlerinden çok farklı bir bakış açısıyla yansıtırken, bir samurayın da duygusal, hattâ sıradan biri olabileceğini gösteriyor. 70'li yaşlarda olan yönetmen Yoji Yamada, pastel tonlarının ustalıklı kullanılışı ve karakterlerin derinlemesine işlenişiyle Kurosawa'nın "Yedi Samuray"ıyla karşılaştırılan geleceğin klasiklerinden birini yaratmış.
* 2004te Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar adayı 5 filmden biri olan "Zelary", II. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgaline karşı yeraltı direnişine katılan şehirli Hana'nın, Gestapo'dan kaçıp kaba bir ormancının Zelary adındaki bir köyde bulunan dağ evinde, onun karısı olarak saklanmak zorunda kalışını anlatıyor. Muhteşem dağ manzaraları, harikulade bir müzik ve farklı dünyalardan iki insanın aşkını büyük bir ustalıkla ele alan Çek yönetmen Ondrej Trojan, savaş bulutlarının yaklaşmasını, zamanın 150 yıl gerisinde kalmış bir köyden izliyor.
* Bu yıl Cannes Film Festivali'nde Gençlik Ödülü alan "Kontrol / Kontroll / Control", Budapeşte metrosunda bilet kontrolörü olarak çalışan ekiplerin çılgın ve eğlenceli hayatlarından kesitleri, bir aşk hikâyesi ekseninde sunuyor. Yönetmen Nimród Antal'in huzursuzca hızlı, karamsarca komik ve bir o kadar da gerçekçi ilk yapıtı, 2003 yılında Macaristan'ın en çok gişe yapan filmi oldu.
* Fransız sinemasının auteur yönetmeni Patrice Leconte'un "Bay Hire"de şans tanıdığı Sandrine Bonnaire ile yıllar sonra yeniden buluştuğu son filmi "Mahrem İtiraflar / Confidence trop intimes / Intimate Strangers", heyecanlı bir gerilim filmi gibi görünen kışkırtıcı bir aşk öyküsü. "Mahrem İtiraflar", Parisli güzel bir kadının yanlışlıkla psikolog yerine bir mali danışmanın odasına girmesiyle başlayan, kurnazlık, erotizm ve bir dizi mahrem itirafla dolu baş döndürücü ve aynı zamanda erotik bir psikolojik macera filmi.
* Sandrine Kiberlain ile Fransa'nın en komik aktörlerinden Daniel Auteuil ve José Garcia'yı ilk defa bir araya getiren "Siz Buyurun / Après vous / After You", olabilecek en tuhaf durumda gelişen erkek dostluğunun leziz bir portresini sunan parlak, sofistike ve son derece insancıl bir komedi. Soğukkanlı ve hesaplı performansını Pierre Salvadori'nin bu akıllıca kurgulanmış komedisinde de en iyi şekilde kullandığını kanıtlayan Daniel Auteuil, bu filmdeki rolüyle en iyi aktör dalında César ödülüne aday gösterildi.
* Taylandlı kült yönetmenler Oxide ve Danny Pang biraderlerin iki yıl önce İstanbul Film Festivali'nde büyük ilgi gören "Göz" filminin bir tür devamı olan "Göz 2 / Jian Gui 2 / The Eye 2", hem duygu, hem de ürkü dolu, sıradışı bir film. Ayrıldığı sevgilisinden hamile kalan hüzünlü ve güzel Joey'nin, yattığı hastanede başkalarının görmediği insanları görmesiyle başlayan film, bir kadın hayaletin Joey'yi ve çocuğunu tehdit etmesiyle ürpertici bir havaya bürünüyor.
* Korku ve gerilim sinemasından bir örnek de Kore'den: bu yıl Cannes'da büyük ilgi gören "Karanlık Sırlar / Janghwa, Hongryeon / A Tale of Two Sisters". 2003 yılında İstanbul Film Festivali'nde Geceyarısı Sineması'nda gösterilen "Üç" adlı filmin yönetmenlerinden biri olan
Ji-woon Kim'in yönettiği bu film, akıl hastanesinden eve döndükten sonra, kötü yürekli üvey anneleri, ilgisiz babaları ve evdeki tuhaf olaylarla başa çıkmak zorunda kalan iki kız kardeşin ürkütücü öyküsünü yüksek sesler, ani hareketler, tuhaf görüntüler ve huzursuz edici bir tempoyla anlatıyor.
* Fransadan gelen Annem / Ma mère / My Mother, babasının ölümünden sonra, fazlasıyla serbest bir kadın olan annesinin kaygısız ve cinsel tabuları yıkan yaklaşımıyla ergenliğin çalkantılarını aşmaya çalışan Pierre'in toplu seks partileri, alkol ve uyuşturucu dünyasıyla çatışan karmaşık duygularını anlatıyor. Georges Bataille'ın romanından Christophe Honoré'nin uyarladığı bu kışkırtıcı film, takıntıları, ruhsal bozuklukları, sevgiyi, bencilliği, kabullenmeyi ve manevi acıları, ensest olgusu etrafında işliyor. Dengesiz anne rolünde her zamanki gibi olağanüstü Isabelle Huppert'i, Pierre rolünde ise, Bertolucci'nin "Düşler, Tutkular, Suçlar"ındaki performansını cüretkârca aşan Louis Garrel'I izleyeceğiz.
* "Koro: Mösyö Mathieu'nün Asi Çocukları / Les Choristes / Choir Boys", Fransa'da bu yıl tam 7 milyon seyirciyle gişe rekoru kırmış, çocukluk ve müzik gibi evrensel iki konuyu harmanlayan, Christophe Barratier imzalı bir başyapıt. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, sorunlu ya da yetim erkek öğrencilerin yollandığı bir yatılı okulda, müzik yoluyla çocukların "ruhlarını kurtarmaya" çalışan şefkat dolu bir öğretmenin bu dokunaklı öyküsü, her nesilden izleyicinin yüreğini ısıtacak.
* Başrolündeki Philip Seymour Hoffman'ın, saplantılı tutkuyu en ince ayrıntılarına kadar sergileyen çarpıcı performansıyla parlayan "Kumar Tutkusu / Owning Mahowny", 1982'de dünyayı sarsan gerçek bir hikâyeden uyarlanmış. Kumar borçlarını kapatabilmek için çalıştığı bankadan para çalan, bu paralarla yine kumar oynayan Dan Mahowny'nin açgözlü kumarhane müdürleri tarafından pohpohlanması ve zamanla Kanada tarihinde en büyük banka dolandırıcılığını gerçekleştiren kişi haline dönüşmesi, bu hareketli filmde gözler önüne seriliyor.
* Japonyadan gelen ve kadın cinselliğini açıksözlülükle ifade eden Vibratör / Vibrator, bu yılki filmekimi?nin üzerlerinde en fazla tartışılacak filmlerinden biri olmaya aday. Yazar Akasaki Mari'nin, çağdaş kadının özgürlüğünü savunan feminist romanından uyarlanan bu filmde, kadın bir yazar ile bir kamyon şoförü arasındaki ani aşk işleniyor. Erotik fantezilerin uzmanı, yönetmen Ryuichi Hiroki, "Vibratör"de kadınsal arzuları işleyen, biraz hülyalı, güçlü bir aşk dramı yaratmış.
filmekimi 2004te üç belgesel farkı
filmekimi'nin bu yılki yeniliği ise, geçtiğimiz aylarda gösterildiği tüm ülkelerde ses getiren üç ilginç belgeselin ilk kez programda yer alması. Bunlar, günümüzde kurmaca filmler kadar ilgi toplamaya başlayan belgesel sinemacılığın yüzakı, en yeni yapıtlar.
Hazır yemek kültürünü eleştirirken McDonald's'a savaş açan "Şişir Beni / Super Size Me", eğlenceli olduğu kadar da düşündürücü ve biraz da korkutucu bir film. Tarzı sık sık Michael Moore'a benzetilen yönetmen Morgan Spurlock, abur cubur yemenin, ortalama vatandaşın cebine, ruhuna ve bedenine nelere malolduğunu, tam 30 gün boyunca üç öğün McDonald's'dan yiyerek araştırıyor.
Katıldığı uluslararası festivallerde seyirci ödüllerini toplayan "Ağlayan Devenin Öyküsü / The Story of the Weeping Camel", aslında bir yarı-belgesel. Moğolistan'daki Gobi Çölü'nde, göçebe bir ailenin, beyaz yavrusunu reddeden bir anne deveyi, geleneklere uyarak müzikle iknâ etme çabalarını işleyen bu ilginç film, aslında başarılı bir mezuniyet projesinden doğmuş.
Yıllar önce kaybettiği, dünyaca ünlü bir mimar olan babasının izini süren Nathaniel Kahn'ın filmi "Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu / My Architect: A Son's Journey" geçen yıl En İyi Belgesel dalında Oscar'a aday gösterilmişti. Yale'de profesörlük yapan, çağının en ünlü ve etkin mimarlarından Louis Kahn, öldüğünde ardında yalnızca anıt niteliğinde birkaç bina, birkaç metres, borca batmış bir şirket ve evlilik dışı iki çocuk bırakmıştı. Bu çocuklardan biri olan yönetmen, babasının bu ikili yaşamını mercek altına yatırırken sıradışı bir film yaratmış.
Filmekimi biletleri bu yıl biletix'te!
filmekimi biletleri, 3 Ekim 2004 Pazar günü, saat 10:30dan itibaren BİLETİX ve Emek Sineması gişelerinde satışa sunulacak. filmekiminin gösterim saatleri, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 11:00, 13:30, 16:00, 19:00 ve 21:30. Gösterimlerin tam bilet fiyatı 10 milyon TL olarak saptandı. Öğrenciler ile 65 yaş ve üstü izleyiciler, kimlik göstererek, Gala Gösterimleri hariç tüm seanslarda filmleri 7,5 milyon TLlik indirimli biletlerle izleyebilecekler. Sabah 11:00 seanslarının biletleri de herkese indirimli olarak 7,5 milyon TLden satılacak. Gala Gösterimleri'nde ise tüm biletler 12,5 milyon TL. (AD/EK)