Eylem röportajları için gitti
Ramallah'ta binlerce Filistinli, 21 Eylül akşamı, liderleri Yaser Arafat'ın karargahının kuşatılmasını protesto etmek için sokağa çıktılar. Gelişmeleri takip etmek ve eylem alanında röportaj yapmak için gazeteci İssam Hamza Tillawi, çanta ve kayıt cihazını yanına alarak Ramallah yakınında Beitunia'daki evinden ayrıldı. Kendisine eşlik eden "Filistin'in Sesi" Radyosu yayın müdürü, öldürülen meslektaşının "basın" yazılı yeleği bulunduğunu söyledi.
Gazeteciyi keskin nişancı vurdu
Ramallah merkezine ulaşan gazeteci Tillawi, eylem yapan kitleye karışarak eylemcilerle röportaja başladı. Tanık ifadelerine göre, o sıra İsrail askerleri alana göz yaşartıcı bomba attılar. Bu esnada bir binanın tepesinde mevzilenen bir İsrailli keskin nişancı, alandan uzaklaşmak için koşan gazeteciyi vurdu.
Kurşun arkadan sıkıldı
RSF'ye açıklama yapan Ramallah hastane müdürü, gazetecinin gerçek bir mermiyle başının arka kısmından yara aldığını doğruladı. Ağır yaralanan Tillawi, ameliyata bile alınamadan sabah 1.30 sularında öldü.
İki değişik program sunuyordu
32 yaşındaki Issam Hamza Tillawi, evliydi, 1997'den beri "Filistin'in Sesi" radyosunda çalışıyordu. Tillawi, "Nahar Jadid" ("Yeni Gün") ismiyle haftada birkaç kez Arapça yayımlanan bir haber programı ve haftada bir de "Uluslar arası İlişkiler" başlıklı bir diğer programı sunuyordu.
Cinayete RSF tepkisi
İsrail Savunma Bakanı Benyamin Ben Eliezer'e bir mektup gönderen RSF Genel Sekreteri Robert Ménard, "İşgal altındaki Filistin topraklarında yedi ay içerisinde 3 gazeteci öldürüldü" dedi.
Ménard, şu tespitleri yaptı:
* Filistinli gazeteciler her gün, çok zor koşullar altında mesleklerini icra etmek için tehlikelere göğüs geriyor.
* Yabancı gazetecilerin giydikleri kurşun geçirmez yelek ve benzeri malzemelerin Filistinli gazetecilerde bulunmaması bunun yalnızca bir kanıtı.
* Öte yandan, İsrail askerleri ceza görmemenin tam bir rahatlığı içerisinde görev yapıyorlar. Hatırlatmak gerekir ki, tüm dünya orduları gibi İsrail ordusu (Tsahal) da Cenevre Sözleşmesi'ne saygı göstermekle yükümlü.
İki yılda 46 gazeteci hedef oldu
Eylül 2000'den bu yana 46 gazetecinin kurşunlara hedef olduğuna dikkat çeken RSF, İsrailli yetkililerden gazetecilere yönelik şiddete son verilmesini ve bugüne dek basına yapılan saldırıların ciddi bir şekilde soruşturulmasını istedi.
Alanda yapılan birçok araştırma ile silahlı saldırıların İsrailli askerlerce gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini bildiren RSF, basın mensubu olarak teşhis edilebilecekken bile bazı gazetecilerin kurşunlara hedef olduklarını belirtti. Örgüt, hedef olan gazetecilerin çoğunun Filistinli olmasına ve çatışmanın uzağında bulundukları hallerde bile hedef alındıklarına da dikkat çekti.
İsrail sorumluluk üslenmiyor
Ramallah'ta 15 Mayıs 2001'de yaralanan "TF1" televizyonu muhabiri Bertrand Aguirre, Ramallah'ta 13 Mart 2002'de öldürülen "El Corriere della Sera" muhabiri Raffaele Ciriello'nun durumunu hatırlatan RSF, İsrailli yetkililerin 23 Ağustos 2002'de yaptıkları bir açıklama ile, Raffaele Ciriello cinayetinde hiçbir sorumluluklarının bulunmadığını açıkladı. Açıklama ile, "Elimizde gazeteciye doğru ateş açan hiçbir silahlı güçle ilgili kanıt bulunmuyor" dendi. 12 Temmuz 2002'de ise, Filistinli foto muhabiri İmad Abu Zahra, Cenin'de aldığı kurşun yarasıyla öldü. (BB/NK)