Kenize Murad, kitabında kendilerine "Siyahlı Kadınlar - Woman in Black" diyen ve İsrail'in uyguladığı şiddeti, politikayı reddeden; barışı eşitliği savunan; İsrail kamuoyundan yediği "hain" damgasına rağmen yıllardır Filistinlilerin haklarını savunan Av. Lea Tsemel'i anlatıyordu.
Tsemel, geçtiğimiz hafta sonu İstanbul'da "Medeniyetler İttifakı'nda Kadın" kongresine katıldı. Filistinlilerin hakları için mücadele eden Av. Tsemel, Filistin seçimlerini takiben geldiği İstanbul'da en çok Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (HAMAS), seçimleri kazanmasıyla ilgili sorulara yanıt veriyordu.
Tsemel, Medeniyetler İttifakı'nda Kadın Kongresi'nin ikinci planda kaldığı sorulara, iki gün boyunca verdiği yanıtlarda açık ve netti:
"Bana Filistinliler fanatiktir dedirtemezsiniz."
Tsemel: Hamas, özgür ve demokratik seçimle kazandı
Tsemel, konferanstaki konuşmasında, 1992 yılında 400 İslamcı aktivistin sürgününün önlenmesi için Yüksek Mahkemeye başvuru girişimi başlatan; yargısız infaz mahkumlarının hakları için savaşan Avukatlar Komitesi İnisiyatifi'nden söz ediyor.
Tsemel 25 yıldır aktivist olarak çalıştığını ve "Tüm Filistinlileri, Filistin'de mücadele eden kadınları savunuyorum" diyor.
"Ortadoğu'da iki medeniyet görüyorum. Biri İsrail, diğeri Filistin. İsrail'in lideri, Lübnan katliamının sorumlusu; Gazze'den çıkma kararı alan kişi Ariel Şaron ise komada.
"Filistin'de ise Hamas seçimi kazandı. Onlar komada değil. Özgür ve demokratik bir seçimdi. Şimdi ne olacak bilmiyorum. Filistinlilerin özgür iradesine saygı duyup, seçim sonuçlarını kabullenmeliyiz. Filistin halkının yoluna devam etmesine saygı göstermeliyiz."
Hamas'ın kazanması 40 yıllık aşağılanmaya son verdi
İsrail'in haklarını arayan Filistinlilere karşı olduğunu söyleyen Tsemel, "Filistin İsrail'den hiç yardım görmedi. 40 yıldır işgal nedeniyle acı çekiyorlar. Hamas nedeniyle bana Filistinliler fanatiktir dedirtemezsiniz. Eskiden Filistin halkı nefret nedir bilmezdi, bunu onlara biz öğrettik. Çok iyi öğretmenler olduğumuz görülüyor" diye konuştu.
Tsemel, Hamas'la ilgili sorulara verdiği yanıtta şöyle dedi:
"Oslo Anlaşması'ndan sonra Filistinliler 10 yıl sessiz kaldılar. İsrail bunu fırsat bildi. Ve topraklarını işgal etti. Filistinliler de intifada hareketleriyle işgale yanıt verdi. Bugün Filistin halkının Hamas'ı seçmesi bu işgale dur demenin bir yolu. İşgale haksızlığa daha fazla dayanamayız dediler."
Kadınların politikada bulunması değil, kadın politikası önemli
Tsemel, Hamas'ın Filistinlilerin 40 yıldır süren aşağılanmalarına son verdiğini ve bu nedenle seçimi kazanmasının şaşırtıcı olmadığını söylüyor. İsraillilerin yaptıklarından dolayı cezalandırılmadıkları bir Orta Doğu politikasında, Hamas'ın seçimi kazanmasının sonuçlarını, hep birlikte göreceğimiz kanısında.
Tsemel, Filistin'de ve İsrail'de kadınların politikaya girmesinin yeterli olmadığını düşünüyor. Kadına yakıştırılan ve sevgi ve şefkat gibi niteliklerin politikalar karşısında gerçeği yansıtmadığını söylüyor:
"İsrail ordusu modern, ilerici bir ordudur. Kadın askerler vardır. Kadınlar sorgulama yapıyor. Kadın pilotlar vardır. O kadın pilotlar daha az mı bomba atıyor? O kadın pilotların attığı bombalar daha az mı insan öldürüyor? Bu nedenle kadınların politikada bulunması değil, kadın politikası önemlidir."
Filistin'in çalınmış toprakları geri verilmeli
Filistinli mahkumların haklarını sonuna kadar savunan ve bu girişimlerinden dolayı Fransa'da İnsan Hakları; Almanya'da ise Hans Litten İnsan Hakları Ödülü alan Tsemel, hukuk fakültesinde öğrenci olduğu yıllarda bu işgali fark edip İsrail işgaline karşı mücadele başlattığını dile getirdi.
Tsemel, "1972'den beri Filistinlilerin İsrail mahkemelerinde bireysel ve ulusal olarak haklarını savunuyorum" dedi.
Filistin halkının direnişini çok önemli bulan Tsemel, "Bu işgal yasadışı bir uygulamadır. İsrail'in Filistin toprakları üzerinde bulunması kesinlikle hiçbir şekilde hiçbir hukuk kuralı ile açıklanamaz bir durumdur. İsrail artık buna son vermelidir. Filistinlilerin çalınmış topraklarını geri vermelidir" diye konuştu. (AD/EÖ)