Aslına bakarsanız, dünya voleybolunun en büyük organizasyonlarından biri olan Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası'na göz diken sadece Türkiye değil. Bütün katılımcı ülkelerde de, ev sahibi avantajına sahip Türkiye gibi şampiyonanın heyecanı yaşanıyor...
Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından 1949'dan bu yana iki yılda bir düzenlenen şampiyonanın bu yılki favori ülkeleri Rusya ve İtalya. Rusya son Avrupa, İtalya ise son dünya şampiyonu.
162 ülkeden bir milyar televizyon izleyicisinin Rusya-İtalya arasındaki ezeli rekabeti izlemesi bekleniyor. Görüyorsunuz ya, tüm dünyanın gözünü Türkiye'ye dikmesi için şampiyonanın haklı bir gerekçesi de var. Bir de şampiyonayı Türkiye'de izlemek amacıyla on bin turistin şampiyonanın yapılacağı Ankara ve Antalya'ya gelmesi bekleniyor. Bu sadece turizmde yeni bir hareketliliğe işaret etmiyor, bu duruma voleybolun Türkiye'de de endüstrileşmesinin miladı olarak bakılabilir.
Eleme maçlarının Ankara ve Antalya'da gerçekleşeceği, yarı final ve finalin ise Ankara'da yapılacağı şampiyonada Bayan Ulusal Voleybol Takımı'nın ilk hedefi gruptan çıkmak... Sonra, tarihinin en iyi derecesini yapmaya çalışacak. Eğer ilk altı takım arasına girerse olimpiyat elemelerinde ve dünya liginde oynama şansını elde edecek.
Belki de 28 Eylül'de finalde oynayan takımlardan biri olacak... Bütün şampiyona boyunca, sporcuların peşini bırakmayacak olan kederi de göz ardı etmemeli. Önceki hafta teknik direktör Deniz Esinduy, takımın kamp yaptığı otelde bir kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti. Voleybolcular ise moralleri bozulmasına rağmen yasın ortasında şu cümleyi kurmuşlardı: "Deniz Esinduy için şampiyon olmak istiyoruz."
Şampiyona neden, üstelik 36 yıl sonra yeniden Türkiye'de yapılıyor? Bu sorunun yanıtı, ulusal takımının son yıllarda gösterdiği başarılarda saklı. Onlara artık "Filenin 12 Dev Kadını"da deniliyor. Ulusal takım şampiyonaya hazırlık çerçevesinde Çek Cumhuriyeti'nde (Brno) yapılan Bahar ve Macaristan'da gerçekleştirilen Savaria Kupası ile Ankara'da düzenlenen Ankara Turnuvası'nda şampiyon olmayı başardı. Takım ayrıca, Uluslararası Tropy Turnuvası'nda ikinci, Rusya Boris Yeltsin Turnuvası'nda yedinci oldu. Son olarak Azerbaycan'a gitti ve şampiyona öncesi hazırlığı Ankara'da Rusya ile yaptığı iki hazırlık maçıyla tamamladı.
Bu şampiyonanın önemi oyuncular kadar kadın izleyiciler açısından da çok büyük. Çünkü Türkiye bugüne kadar bayanlar kategorisinde Avrupa düzeyinde takım olarak bir başarı sağlayamadı. Bir hatırlatma daha, şampiyonanın heyecanı sadece voleybol rekabetiyle sınırlı değil. Açılış ve kapanışta MFÖ ve Kenan Doğulu birer konser verecekler. Maçlar ve devre aralarında eğlenceli gösterilere yer verilecek... Bu arada, şampiyonaya katılan on iki ülkenin sporcularının büyük bir bölümünün fotomodellik yapacak fiziğe sahip olduklarını da unutmamalı...
Ankara elemelerine Rusya, Almanya, Slovakya, Sırbistan-Karadağ, Romanya ve Türkiye'nin, Antalya elemelerine ise Polonya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, İtalya ve Hollanda'nın katılacağı şampiyonanın Türkiye voleybolu için bir milat olduğunu düşünenlerden biri de Voleybol Federasyonu Başkanı Hüsnü Can.
Öncelikle grup ikincisi olmayı hedeflediklerini söyleyen Can "Gruptaki takımlarımız belli oldu. Almanya'yı geçip, Rusya ile grup birinciliği yada ikinciliği için mücadele etmek istiyoruz. Eğer grup ikincisi olursak en kötü ihtimalle Avrupa dördüncüsü olacağız. Bu nedenle ilk olarak grup ikincisi olmayı ve finale kalıp dörtlü turnuva oynamayı planlıyoruz.
" Türkiye'nin bugüne kadar böyle bir başarısı yok" diyor Hüsnü Can, böyle büyük organizasyonlarda izleyicilerin desteğine büyük ihtiyaç duyulduğunu anımsatıp bir çağrıda bulunuyor: "Çok önemli bir sınavdan geçeceğiz. Bu yüzden bize verilen desteğin Ankara'da da yanımızda olmasını istiyoruz. Kızlarımıza bu şampiyonada güvenimiz tam. Voleybol camiası olarak başarılar silsilesine biz de katılmak istiyoruz."
Şampiyonadaki ilk maçlarını Romanya ile yapacaklarını ve kendileri için bu maçın çok önemli olduğunu ifade eden takım antrenörü Ali Oktay da sporculara çok güvendiğini söylüyor. "Bu yıl ilk kez kondisyoner eşliğinde çalıştık" diyor "Bunun bize büyük yararları oldu. Bazı rakiplerimiz bir ekol sahibi ya da zorlu... Ama biz hepsine üstünlük sağlayabilecek durumdayız".
Takım kaptanı Özlem Özçelik ise, seyircilerin bu şampiyonada kendilerini yalnız bırakmayacağını umduklarını vurguluyor ve ekliyor:
"Bizi yalnız bırakmayın. Yüzünüzü kara çıkarmayız. Bizim amacımız Avrupa Şampiyonası vasıtasıyla Türk voleybolunun ne kadar geliştiğini göstermek. Hedefimiz ilk 4'e girmek..." (EP/NM)
* Esra Peker'in yazısı Cumhuriyet Dergi'nin 21 Eylül 2003 tarihli sayısında yayımlandı.