Yaptıklarına bakılırsa gerçekten okulları ile dershaneleri ve finans kurumları ile büyük bir organizasyonu kurabilmiş veya kurdurabilmiş olan Fettullah Gülen'in ne yaptığı ile değil nasıl yaptığı ile ilgileneceğiz bu yazımızda.
Ne söylediğine değil nasıl söylediğine söyledikleri altında yatan derin yapı anlamlarının neler olduğunu kavramaya çalışacağız.
Bu konuda bize kitapları kaynak olacak ve kitaplarından alıntılarla yüzey ve derin yapı mesajlarını incelerken Neuro Linguistic Programming tekniklerinin farkında olarak veya farkında olunmadan nasıl kullanıldığına bakacağız.
Sonuçta bunları Fettullah Gülen yapabiliyorsa, biz de yapabiliriz hatta onlardan daha fazlasını yapabiliriz. Ama bunu onun yaptığı gibi yapmamak gereğini de hiç unutmamalıyız.
İşte Fetullah Gülen'den alıntılar:
Sayfa 300
'Soru: Trafik Kazalarında ölenler Şehit Olur mu ?
Cevap: 'Müslümansa evet. Fakat, arabada Evrad'ü ezkar ile meşgul olmalı, her zaman Cenab-ı Hakk ile irtibat korunmalı ve ne maksatla olursa olsun, seyahat ederken ölümün bizi her an gelip yakalayabileceği endişesiyle sürekli hazırlıklı olmalıyız... olmalıyız ve uygunsuz bir vaziyette yakalanmamaya gayret sarfetmeliyiz. Hizmet adına yapılan seyahatlerde boşalmak için gülüp konuşmalar olabilir; ama bunlar ahireti unutturacak derecede malayani olmamalıdır.'
İlk cümlede Müslüman olmayanların ne olacağı belli değildir. Müslüman olanların da nasıl Müslüman olmaları gerektiği zaten bu kitabın genelinde anlatılmaktadır. "Her zaman Cenab-ı Hakk ile irtibat korunmalı" cümlesi sürekli dua edilmesini veya kuran okunmasını ifade etmektedir. Bu içeriği boş bırakılmış cümlede kişiler boşluğu "din ve Kuran'ı Kerim ile" doldurmaktadırlar.
Ölüm endişesi yaratmanın ne anlamı var?
"Ölümün her an biz yakalayabileceği endişesiyle hazırlıklı olmalıyız.... olmalıyız ve uygunsuz vaziyette yakalanmamalıyız" deniyor ama... Ölüm endişesinin burada verilmesini bir anlamı yoktur. Çünkü bir önceki cümlede ifade edildiğine göre trafik kazasında ölürsek ve müslüman isek şehit olacağız. Burada ölüm yerine başka bir kelime, mesela devleti koyduğunuzda ortaya çıkan anlam değişikliği hepinizi şaşırtabilir.
'Hizmet adına yapılan seyahatlerde bazen boşalmak için gülüp- konuşmalar olabilir; bunlar kesinlikle ahireti unutturacak derecede malayani olmamalıdır.'
Malayani kelimesi boş ve faydasız anlamında bu cümle içinde kullanılmıştır. Bu cümlelerin söylenmiş olması kişilerin çok yaptığı bir işte, araba kullanırken bile neler yapmaları gerektiği Fettullah Gülen tarafından planlanmakta ve yönetilmekte, tehlikelere karşı hazırlıklı olunması gerektiği ve hazırlıksız yakalanmamak için neler yapılması gerektiği anlatılmaktadır.
Tesbih çekerek araba kullanmak
NLP açısından bakıldığında bu cümleyi okuyan kişilerin kaza yapma ihtimali artmakta, tesbih çekerek veya dua ederek araba kullanan kişiler kolaylıkla şehit olmaktadır. Uyarılar, korku üretiyorsa, bu korkuların gerçekleşme oranı tabii ki çok daha fazladır.
Fasıldan Fasıla Sayfa 153
'Demokrasi ile uğraşmaya gelince; daha önceleri de çeşitli vesilelerle ifade ettim: Bırakın böyle şeyleri; bunlar bize ait meseleler değil.'
Bu cümlede demokrasi, demokratik düzen, bağlı olarak laiklik konuları, Bırakın böyle şeyleri, bunlar bize ait meseleler değil şeklindeki emirle, insanların beyninde demokrasi fikri yok edilmeye çalışılmaktadır.
Fasıldan Fasıla Sayfa 258: Süper Güç Çin (!) ve Gizli Hesaplar
Bu yazıda ABD Japonya işbirliğinin Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Rusya'nın çökmesi ile ortaya çıkan durumun değerlendirmesi yapılmakta ve ABD'nin Türk Cumhuriyetlerinin Rusya'dan uzaklaşmasını engellemeye çalışması anlatılmaktadır:
'Keşke bizim basiretli,firasetli, ileriyi gören idarecilerimiz olsaydı (!) Ve keşke yarınlara ait şimdiden vizyona konulmuş plan ve programlarımız olsaydı! Böylece 'Adriyatik'ten Çin Seddine kadar' sözleri havada kalmaz, ülkemizi gelecekte o konuma taşıyacak ciddi adımlar atılmış olurdu'
Onlar değil "ben"
Bu paragrafta idarecilerimizin basiretsiz, firasetsiz, ileriyi göremez olduğu ilk cümlede ifade edilmekte. Keşke ve olsaydı kelimeleri ile bu gerçekleştirilmektedir. Ve keşke ile başlayan cümlede, yarınlara ait plan ve programların olmadığı da ifade edilmektedir. Adriyatik'ten Çin Seddine Kadar cümlesini söyleyen o günkü Cumhurbaşkanının sözlerinin hiçbir anlam ifade etmediği -ilk cümledeki genelleme ile idarecilerimiz içinde bu cümleyi söyleyen Cumhurbaşkanımız da zaten vardır- söylediği sözlerin havada kalması çok normal olduğu ifade edilmektedir. Son cümlede ise o konum belirsizdir ciddi adımlar belirsizliği arttırmaktadır.
Bu cümle neden söylenmiş olabilir? Başlangıçta verilen uluslararası ilişkilere ait bilgilerden sonra bu cümle neden söylenmiş olabilir. İdarecilerimiz yok, planlarımız yok, idarecilerimizin sözleri havada, ülkemizi o konuma kim taşıyabilir? Tabii ki dinleyen ve okuyan kişiler ortaya çıkarılan bu boşluğu bir kişi ile doldurabilir. O da Fettullah Gülen'in kendisidir. Böylece onlara idareci olmak istediğini ve 'Adriyatik'ten Çin Seddine Kadar' cümlesini dikkatimize sunması da onun o konumdaki o idareci olmak istediğini anlatmaktadır.
Sonsuz Nur Sayfa 170
'Erbabına göre, bir sihirli asa da onun elinde vardır ve iklimine giren mutlaka büyülenir.'
'Bir sihirli asa da onun elinde vardır' cümlesi önemlidir ve bu asanın başka kimin elinde olabileceği sorgulanmaktadır aslında... İklimine girildiğinde büyüleyebilen ve yaşayan bir başka kişi var mıdır sorusu ile boşluk doldurulacak, soruya verilecek cevap Fettullah Gülen'den başkası olamayacaktır,
Fetullah Gülen'in kitaplarında, söylemlerinde, bu ve buna benzer binlerce örnek bulunabilir. Kitaplarında verilmek istenen temel mesaj, Kuranı Kerim'i en iyi ben yorumlarım, Hazreti Muhammedi en iyi ben hissederim, Said'i Nursi en iyi ben anlarım ve ben olmam gerektiği gibi olmalıyım ve dünya imamı ben olmalıyım mesajıdır.
Kelimelerin derin anlamını kullanmak...
Neuro Linguistic Programming ile olan bağlantı nedir burada? Dil motiflerini büyük bir ustalıkla kullanabilen Fettullah Gülen insanları etkilemektedir.
Fakat Mantık eşiklerimizin en derininde olan dini ve milli değerlerden dini değerleri kullanarak insanları etkileyen kişi daha sonra yerleştirdiği önermeleri kendi doğruları için kullanmaya başlamakta ve Kuran'ı Kerim'in bizim hayatımızı da yönetmesini sağlamaya çalışmaktadır.
Çünkü, hayatımızı Kuran'ı Kerim yönetmeye başladığında, bu bilgileri bize aktaran kişinin kontrolü altında olmamız çok doğal bir sonuçtur. Kendisi ise bu özelliklerinin mistik güçler tarafından kendisine aktarıldığını zannetmekte ve kendisine verildiğini düşündüğü bu misyonunu yerine getirmeye çalışmaktadır.
Özgür insanlarda "sınır oluşturmak"
Düşünmekte özgür olduğu halde bilgi aktardığı kişilerde sınır oluşturduğunun ve bu sınırlar yüzünden kişilerinin gelişmelerini engellediğini farketmesi gerekmektedir. Fettullah Gülen'in gelişimine, tarikat içindeki gelişimine okuduklarına ve anlattıklarına bakıldığında görülecektir ki, tarikatta kendisine geçmişten aktarılan bilgileri kolaylıkla kullanabildiğidir. Ancak aktarılan o bilgiler içindeki sınırları da farkında olmadan kabul etmiş ve başka bir şey düşünemez hale gelmiştir.
Bu Neuro Linguistic Programming konusunda bilgi anlatan ve bilgi aktaran kişiler için çok önemlidir. NLP ile gerçekten önemli bir bilgi kaynağına sahip olduğunu zanneden bu kişiler kendi ihtiyaçları doğrultusunda NLP içeriğini doldurmaktadırlar.
'Başarının Yeni Teknolojisi' sloganı, bu sloganı kullanan kişinin başarıya ihtiyacı olduğunu göstermektedir. 'Hayatın Efendisi mi yoksa kölesi mi olacaksınız? sorusunu soran kişi ise, bizi efendilikle kölelik arasında bir seçim yapmaya itmekte ve efendilik konusunda sarfettiğimiz çabaların yetersiz kalması durumunda diğer seçenek olan köleliği kabul etmek zorunda kalacağımızı belki kendisi bile fark etmemektedir. Üzülerek söylemek gerekir ki, bu sonuca ilk önce kendisi ulaşacaktır.
İnsan kuş beyinli mi?
Logosunda insanın kuş beyinli olduğunu ifade edenlerden ise bahsetmeye gerek yoktur. Bu yüzden bilgi aktarılırken temiz olmalıdır, içeriksiz olmalıdır ve virüslerden arınmış olmalıdır, bilgiyi aktaran kişinin bizim üzerimizde herhangi bir hak iddia etmesini önlemelidir. Yoksa, NLP eğitimi verenler de tarikat şeyhlerinden farksız hale gelebilirler veya NLP tarikatları kurabilirler. Böyle bir şey yapıyorlarsa o zaman dini kullanarak tarikat şeyhi olmaları ve istedikleri tek sonuç olan başarıya paraya, insanları köle olarak kullanmaya kolayca ulaşabilirler.
Herşey bir "araç"
Dış önermelere mümkün olduğu kadar az açık olarak hayatımızı yaşamaya başlamamız, hayatımızı istediğimiz gibi yaşamamızı sağlayacaktır. Dünyada herşey ama herşey insan için bir araç. Araçların insandan daha önemli hale gelmesinin ne sonuçlar yarattığı gördük ve dinledik. NLP de bu araçlardan bir tanesi, diğerlerinden farkı içeriğinin boş olması. Bu içeriği kişinin istediği şekilde doldurabilmesine ve özgür seçimlere izin vermesi...
(www.erenlp.com)