Uzmanlar, Şubat ayında da benzer bir bildiriyle F-tipi cezaevlerinde tecrit uygulamalarını kalkmasını istemişti.
Ondan önce ise, dışarıda süren "ölüm oruçları" sonucunda Ocak ayında Adalet Bakanlığı bir takım iyileştirmeler içeren bir genelgeyle cezaevlerinde yeni düzenlemeler getirmişti.
Hafta sonu İzmir'de Psikolog Onur Gülbudak ile Psikiyatri Uzmanı Alp Ayan, Ankara'da Psikolojik Danışman Deniz Sevimli ile Psikolog Ruşen Çakır, İstanbul'da Psikolog Başak Kıcır, Psikolog Özge Yılmaz ve Psikolog Özlem Çolak basın toplantıları düzenleyerek bildiriyi paylaştılar.
"Tecritin bütünüyle kalkmış sayılacağı koşullar, elbette F tiplerinin lağvedildiği koşullar olacaktır" diyen uzmanlar varolan durumda ise şunların yapılmasını istedi:
* Adalet Bakanlığı'nca 21 Ocak tarihinde yayınlanan, ne var ki, lojistik, kadro vb. yetersizlikler gerekçe gösterilerek uygulanmayan genelgenin uygulanmasının önündeki bürokratik engeller kaldırılmalıdır.
* Cezaevi içindeki sosyal iletişim, koşulsuz sağlanmalı, aynı koridora bakan tüm hücre kapıları sosyal iletişim ve psiko-sosyal ihtiyaçlar için gün boyu açık tutulmalıdır.
* Travma ve tecrit uygulamasının sonucu olarak cezaevinde kalamayacak derecede psikolojik ve fiziksel rahatsızlık yaşayanlar tespit edilerek salıverilmeli ve tedavileri yapılmalıdır.
* Başta Sincan F Tipi Cezaevinde kalmakta olan mesane kanseri hastası Erol Zavar olmak üzere kronik hastalığı olan ve cezaevinde tedavi koşulları bulunmayan mahkumlar tedavilerini gerçekleştirmek üzere derhal serbest bırakılmalıdır.
* Elle arama ve ayakkabı aramalarına son verilmeli, mahkumların doktora psikolojik olarak rahat koşullarda çıkması sağlanmalıdır.
* Birden fazla olduğu gerekçesiyle hücrelerdeki nesnelere el koyma uygulamasına son verilmelidir.
* Zaten hücrelerde kalmakta olan mahkumların disiplin cezalarına dayanarak çok daha ilkel ve özel olarak tasarlanmış hücrelere konulması mahkumların ruh sağlıklarına dönük çok ağır ve sert bir saldırıdır.
* Adalet Bakanının varlığını kabul ettiği ve yasal bir uygulama olduğunu söylediği, kaba dayak ve işkence için kullanılan "tümüyle süngerle kaplı hücreler" ortadan kaldırılmalıdır.
* Her türlü insani ve temel ihtiyacın "dilekçe "ile karşılanması zorluğuna son verilmelidir.
* Disiplin cezaları ve diğer cezalar nedeniyle infaz yakma uygulamasına son verilmeli, geçmişe dönük alınan tüm disiplin cezaları ve infaz yakma cezalarının iptal edilmelidir.
Açıklamaya Çağdaş Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, İzmir Cezaevi İnisiyatifi, Tutuklu Yakınları Birliği gibi kurumlar da destek verdi.(EÜ)