Genelkurmay Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan protokole göre, vali talimatıyla eylemlere müdahalede askerler görevlendirilebilecek.
Milliyet’ten Tolga Şardan’nın haberine göre İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanan protokol, 14 maddeden oluşuyor ve valinin yazılı veya sözlü talimatı üzerine askeri birliklerin toplumsal olaylara müdahalede kullanılmasını öngörüyor.
Protokole göre, vali askeri birimleri görevlendirmek için yazılı talepte bulunmak zorunda olsa da, “gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda” sözlü talep 24 saat içinde yazılı hale getirilip ilgili askeri birliğe iletilebilecek.
Protokolde dikkat çekici noktalar şöyle:
* Askeri birliğin görevde kalış süresi askeri birlik komutanının görüşü alınarak vali tarafından belirlenecek.
* İçişleri Bakanı, bir veya birden çok ilde çıkan olayları kontrol, kuvvet kaydırması, emir komuta ilişkileri ve diğer hususların uygulanması için bir valiyi geçici olarak görevlendirecek.
* Valinin isteği üzerine olayları önlemek veya müdahale etmek amacıyla gelen askeri kuvvetin müstakilen görevlendirilmesi durumunda, verilen görev askeri kuvvet tarafından kendi komutanının sorumluluğu altında onun emir ve talimatlarına göre yürütecek.
* Genel kolluk kuvvetleri ile yardıma gelen askeri kuvvet arasında işbirliği ve koordinasyon, yardıma gelen askeri birliğin komutanının da görüşü alınarak vali tarafından sağlanacak. Askeri birliğin belirli görevleri genel kolluk kuvvetleri ile birlikte yapması halinde komuta, sevk ve idare askeri birliklerin en kıdemli komutanınca üstlenilecek.
18 Nisan’da imzalanmış
18 Nisan’da tamamlanan düzenleme, İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanan protokolle uygulamaya konuldu, ilgili kurumlara gönderildi.
14 maddelik protokolün yasal dayanağını 5442 sayılı İl İdaresi Yasası ile 5 Mart 2012 tarihli, 2012/2930 sayılı Bakanlar Kurulu kararı oluşturuyor. Amacı ise şöyle açıklanıyor:
“Bir veya birden fazla ilde çıkan veya çıkabilecek ya da bir ilde çıkarak komşu illere sirayet eden veya etmesi muhtemel her türlü toplumsal olay ile terör olaylarında il valilerinin askeri birlik komutanlıklarından yardım talep etmesi üzerine, aynı veya farklı askeri birlik komutanlıklarından kuvvet tahsis edilmesi durumunda iller veya kuvvetler arasında işbirliği, koordinasyon, kuvvet kaydırılması ile emir komuta ilişkilerinin usul ve esaslarını belirlemektir.”
Jandarma birlikleri, valilerin “daimi kuvveti” sayılarak protokole dahil edilmedi.
EMASYA protokolü 2010’da kalkmıştı
1997’de İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay arasında yapılan Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü (EMASYA) de, gerekli görülen durumlarda valilerden alınan izin ve onayla iç asayiş olayları ve güvenlik durumlarında askeri güçlerin nasıl devreye gireceğini düzenliyordu.
TESEV, 2009’da yayınladığı raporda EMASYA’yı “Protokol ve yönetmeliklerin yasalar üstü algılanmasının, yasalara aykırı uygulanmasının, askeri vesayet sisteminin ayrıcalıklı cihazlarından birisi olarak karşımıza çıkmasının en tipik örneklerinden biri EMASYA protokolüdür” diye tanımlamış; Başbakan Erdoğan ise 2010’da çıktığı bir televizyon programında "EMASYA Protokolü diye bir şey olamaz, olmayacak. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi değişecek, devlet vatandaşını tehdit göremez" demişti.
5 Şubat 2010’da hükümetin devrilmesine zemin hazırladığı gerekçesiyle yürürlükten kaldırılmıştı. (ÇT)