Haberin Kürtçesi için tıklayın
Evrenbilimci ve fizikçi Stephen Hawking 76 yaşında hayatını kaybetti.
Hawking’in ölüm haberini ailesi açıkladı. Hawking'in çocukları Lucy, Robert ve Tim babalarının ölümüyle ilgili yazılı açıklama şöyle:
“Sevgili babamızı bugün kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Çok büyük bir bilim insanı, çalışmaları ve mirası yıllarca yaşayacak olağanüstü bir kişiydi. Onun cesareti ve sebatlı çalışmaları pek çok insana ilham verdi. Onu sonsuza kadar özleyeceğiz.”
Hawking geçen yıl İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC'ye verdiği röportajda 75 yaşına kadar yaşayacağını hiç düşünmediğini, birikimini halen yansıtabildiği için kendisini şanslı hissettiğini dile getirmişti.
21 yaşındayken motor-nöron hastalığı (ALS) teşhisi konulduğunu ve iki ya da üç yıl içinde hayatını kaybedeceğinin söylendiğini belirten Hawking, bundan 54 yıl sonra daha güçsüz ve tekerlekli sandalyede olsa da hala çalıştığını ve bilimsel makaleler ortaya koyduğunu anlatmıştı.
Aynı röportajında Çalışmalarını ailesi ve arkadaşlarından yardımlar alarak birçok zorlukla yaptığını anlatmıştı. En büyük hayali ise motor-nöron hastalığını tamamen iyileştirecek bir tedavi veya en azından bir gelişme yaşanmasıydı.
Stephen Hawking kimdir?
Kuantum fiziği ve kara delikler üzerine yaptığı geniş kapsamlı çalışmalarla tanınan Hawking’in bilim dünyasında ve medyada Albert Einstein'den sonraki en büyük dahi olduğuna dair bir çok yorum bulunuyor.
İngiltere'nin Oxford kentinde 8 Ocak 1942'de doğdu. 1959'da girdiği Oxford Üniversitesi'nde doğa bilimleri okudu daha sonra Cambridge Üniversitesi'nde doktora yaptı.
daha sonra "Hawking radyasyonu" (Hawking ışınımı) olarak adlandırılacak kara deliklerin yayması gerekdiğini öne sürdüğü radyasyonla ilgili 1974'te yazdığı makalesiyle bilim dünyasında tanındı.
Stephen Hawking 1960'ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç etti. Zihinsel faaliyetlerini etkilemeyen bu hastalık nedeniyle hayatını tekerlikli sandalyede geçirdi.
Ses çıkartabilme yeteneğini ise 1985 yılından kaybetti. O tarihten itibaren yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyordu.
Vücudunun neredeyse hiçbir kısmını kullanamayan, kendisi için özel olarak geliştirilen bilgisayar sistemine sadece yanak kaslarından biriyle komut veren Hawking, bu şekilde günde yaklaşık 2 bin 500 kelimeyle iletişim kuruyor ve bilimsel çalışmalarını sürdürüyordu.
Araştırmaları 40'ın üzerinde dile çevrilen Hawking'in hayatı 2015'te gösterime giren "Her Şeyin Teorisi" adlı filme de konu olmuştu.
Evrenle ilgili teorik bilgilerini popüler hale getirmek için gereken maddi bağımsızlığı sağlayacak ve Cambridge Üniversitesi'ndeki uygulamalı matematik ve teorik fizik laboratuarını geliştirecek kadar çok sattı. Çok satar kitabı ise 1988'de yazdığı "Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere" idi. Türkçe'de bu kitabının yanı sıra "Büyük Tasarım", "Karadelikler", "Ceviz kabuğundaki Evren" gibi kitapları bulunuyor. (HK)