4 Nisan'da Ankara'da başlayacak olan 12 Eylül dönemi darbecilerinin yargılanacağı davayı duyurmak için birçok sivil toplum örgütleri desteklediğiyle hazırlanan basın açıklaması Celalettin Can tarafından Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü önünde okundu.
Grup adına basın açıklamasını okuyan 78'liler Vakfı Başkanı Celalettin Can, 32 yıl sonra bugün binlerce devrimcinin, yurtseverin, demokratın aylarca acı içinde çığlık çığlığa yaşadığı, Nurettin Yedigöl, Ahmet Karlangıç İsmail Cüneyt, Zeki Yumurtacı, Selçuk Küçükçiftçi, Mehmet Selim Yücel, Mustafa Hayrullahoğlu, Atilla Ermutlu, Taner Arda, Hayrettin Eren ve daha onlarca devrimcinin katledildiği 12 Eylül işkencecilerinin merkezinin önündeyiz" dedi.
32 yıl sonra hesap soracağız
"Bugün, işkencecilerimizden hesap sormak için buradayız" diyen Can, sözlerini şöyle sürdürdü "32 yıl sonra 4 Nisan'da Gayrettepe İşkencecilerinden de hesap sormak için Ankara'da olacağız".
12 Eylül dönemi suçlarının hatırlanması için dahi olsa kamuoyunun gündemine gelmesinin önemli olduğunu belirten Can, cunta şeflerinin ikisiyle ilgili bu yargılamanın küçümsenemez olduğunu söyledi.
Evren ve Şahinkaya yetmez
Bu çerçevede Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya ile birlikte, 12 Eylül Başkanı Bülent Ulusoy ve 12 Eylül hükümeti üyeleri, 12 Eylül'ün dayanışma meclisi üyeleri, sıkıyönetim komutanları, sıkıyönetim cezaevi müdürleri, cezaevi istihbarat subayları, cezaevi işkencecileri, işkenceye katılan doktorlar, işkenceci emniyet müdürleri, polisler ve MİT mensuplarının yargılanması gerektiğinin altını çizen Can, ayrıca 'Şimdiye kadar işçiler güldü, şimdi sıra bizde' diyen TİSK başkanı Halit Narin, darbeye stratejik akıllar veren Vehbi Koç ve de TÜSİAD yetkilileri, 1 Mayıs 1977, Maraş, Çorum katliamlarından bilinen rolünün yanı sıra, pasifik ötesinden darbeyi yönlendiren, ABD'nin başını çektiği emperyalist odaklar ve ilişkili sorumluların da yargılanması gerektiğini söyledi.
Burası vahşetin binası
Basın açıklamasının ardından işkenceden ölen Nurettin Yedigül'ün kardeşi, Muzaffer Yedigül konuştu " Abim 12 Nisan 1981 yılında Gayrettepe 1. Şubeye alındı. 12 Eylül faşizanlığının hayatlarını aldığı gençlerden biri idi" dedi. Abisinin işkencede konuşmadığı, davasını satmadığı için katledildiğini söyleyen Yedigül, "Gayrettepe Emniyetinin işkence müzesi olmasını istiyorum. Burası hayatlarımızı aldı. Abimin tek suçu devrimci olmaktı" dedi
Nurettin Yedigül'ün tanığı olan Nimet Tanrıkulu ise, kendisine de Gayrettepe'de işkence yapıldığını belirtti, İşkenceden sonra ilk defa buraya geliyorum diyen Tanrıkulu, "Burası vahşetin binası. Burada kadınlara tecavüz edildi. Burası İstanbul'un vahşet merkezi" dedi.
Yedigül'ün kafasına çivi çakılarak öldürüldüğünü anlatan Tanrıkulu, onu gördüğünde merdivenlerin altında inlediğini söyledi.
İşkenceden ölen Mustafa Hayrullahoğlunun karısı Aynur Hayrullahoğlu ise, eşinin 1982 yılında gözaltına alındığını ve 1 buçuk gün içerisinde hayatını kaybettiğini söyledi. Yaşananların hesabının Kenan Evren ve emrindekilerden sorulmalıdır. Ben bugün hala eşimin yasını tutuyorum dedi.
Destekleyenler
78'liler Girişimi, Askeri Darbelerin Askeri Muhalifleri(ADAM-DER), Çıra Kültür Derneği(Çıra-Der), Emekçi Hareket Partisi(EHP), Emekli-Sen, Akdeniz'e Göç Edenler Bilim-Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği(GÖÇ-DER), Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği (HUBYAR), İnsan Hakları Derneği (İHD), Kadın Kapısı, Karşı Sanat Çalışmaları, Kürecik Araştırma ve Dayanışma Derneği, LGBTT, Strateji Geliştirme Başkanlığı (SGB), Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP), Toplumsal Hukuk ve Araştırma Vakfı (TOHAV), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUAD-FED), İlerici Gençlik Dergisi (İGD), Uluslararası İşçi Dayanışma Derneği (UİD-DER), Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Yakınları Kaybolan Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (YAKAY-DER) ve Yeşiller.