Aslında 12 Avrupa Birliği (AB) ülkesinde resmen 1 Ocak 1999'da yürürlüğe giren, ancak kağıt ve madeni para olarak dolaşıma 2002 başında yürürlüğe giren yeni para birimi Euro halkları mutlu etmeyi pek başaramadı.
Almanlar rahatsız
Eylül 2002'de gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarına göre Eurodan en çok rahatsız olanlar Almanlar. Bir zamanların güçlü parası Alman Markı'nın (DM) yerine geçen Eurodan memnun olmayanların oranı yüzde 57, memnun olanlar ise yüzde 38.
12 ülkenin ortalamasına bakıldığında bunun tersi bir sonuç çıkıyor: Euroyla mutlu olanlar yüzde 53, olmayanlar yüzde 37.
Eurolu fiyatlarına uyum döneminde yaşanan hatalar, hizmetler sektöründe birçok esnafın yaptığı acımasız zamlar Eurodan rahatsızlığın kaynakları.
Gündelik yaşamda pahalılık
Araştırmalar, Euronun yol açtığı ciddi bir enflasyon durumunun olmadığını gösteriyor. Ancak birçok küçük esnaf ve özellikle lokanta, cafe vs. işletmecilerinin, Euroyu fırsat bilip yaptığı zamlar (daha önce kilosu 3 DM olan domatesi, 3 Euroya satan manavlar ya da 3,5 DM olan bir fincan kahvenin artık 3,5 Euro olduğu cafeler...), enflasyon hesaplarına girmese de, günlük yaşamın büyük ölçüde pahalılaştığı duygusunun yaygınlaşmasına neden oluyor.
Nitekim Frankfurt'taki Avrupa Merkez Bankası Başkanı Wim Duisenberg'in de Euronun hafif bir enflasyona neden olduğunu kabul ettiği ve bu konudaki daha önceki yalanlamalar için de "daha dürüst olmalıydık" dediği öğrenildi.
Ekonomik yaşamda büyük kolaylıklara neden olan bu ortak para biriminin, halklar arasında kalıcı ve içten bir ortaklığa katkıda bulunup, bulunmayacağını ise gelecek gösterecek.
Euro'nun bir yıllık serüveni
1 Ocak: İngiltere, İsveç ve Danimarka dışındaki AB ülkelerinde 303 milyon kişi için Eurolu günler başladı. Herkes elindeki eski parasını Euroya çevirmeye başladı.
28 Şubat: DM, Hollanda Florini, Fransız Frangı, Yunanistan Drahmisi, 12 Avrupa ülkesinin resmi paralarının son günü. Bankalar eski paraları yıl sonuna kadar değiştirmeye devam edecek.
Bahar ayları: Almanya'da Euro nedeniyle "Teuro" adını verdikleri (Euro'dan türetilen ve pahalı kelimesinin Almanca'daki karşılığı olan Teuer'e benzeyen bu sözcük kısa sürede yaygın bir kullanım alanı buldu) pahalılıktan yakınılmaya başlandı.
Nisan: AB Komisyonu'nun yaptırdığı bir araştırmaya göre birlik vatandaşlarının yüzde 59'u Eurodan memnun.
9 Mayıs: Euro, halkların birlikte gelişmesine katkıda bulunduğu gerekçesiyle Aachen kentinin verdiği uluslararası Karl Ödülü'ne layık görüldü.
1 Haziran: Alman hükümeti "Teuro" tartışmasında tavır aldı. Tüketiciyi Koruma Bakanı Renate Künast'ın çağrısıyla bir zirve gerçekleştirildi. Euroyu fırsat bilip insafsızca zam yapanların teşhir edileceği bir İnternet forumunun kurulması kararlaştırıldı.
15 Haziran: 1 Euro eşittir 1.0028 dolar. Borsa skandalları ve savaş korkusu nedeniyle Amerikan parasına güvenin azalmasıyla, doların değer kaybetmesi Euroya yaradı.
30 Haziran: İngiliz halkının büyük kısmı hala Euroya geçilmesine karşı. Anketlere göre halkın yüzde 55'i Euro karşıtı. Euro isteyenler ise yüzde 35'te kalıyor.
Ağustos: İtalya ile Yunanistan, 1 ve 2 Euroluk kağıt paraların da yürürlüğe girmesi çağrısında bulunuyor.
Eylül: Yaşanan sürekli pahalılaşmadan Euroyu sorumlu tutan İtalyanlar, bir hafta boyunca "pahalı yaşamın sembolü" olarak ilan edilen hıyar turşunu boykot ediyorlar.
11. Eylül: İsviçre'de gerçekleştirilen bir araştırmada madeni 1 ve 2 Euroların sağlığa zararlı olduğu sonucuna varılıyor. Uzmanlar, bu paraları uzun süre elinde tutanların kaşıntı ve kızarıklıklara yol açan alerjiye neden olabileceğini açıklıyorlar.
19 Aralık: Her iki Alman'dan biri eski DM'yi geri istiyor. Hollanda'da da halkın yüzde 53'ü guldene geri dönülmesi gerektiği görüşünde.
Aralık: Halk hala alışveriş hesaplarını mark üzerinden yapıyor, ancak sonunda Euroya çeviriyor. Halkın elinde hala bol miktarda eski paralardan bulunduğu biliniyor. Örneğin Almanya'da eskiden dolaşımda olan madeni paraların yüzde 45'i Euroya çevrilmemiş. Kağıt paranın ise yüzde 3,6'sı hala halkın elinde. (GK/NM)
Tablo: 1 / Euro bölgesinde halklarının euroyla ilgili düşüncesi