"Makinalaşma, ilgisizlik ve girdi fiyatlarındaki artışlar nedeniyle el dokuma Türk halıcığının bitme noktasına geldiğini" anlatan Esma Kıvrak, daha fazla geç kalmadan gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söylüyor.
Hereke, Bünyan, Uşak halıları
Bir zamanlar; geleneksel Türk motifleriyle süslü, el emeği, göz nuru halılarımızla övünürdük. Zengin, fakir, her ailenin evini ya bir Uşak,ya da bir Kula, Demirci, Sındırgı, Isparta, Bünyan ve Hereke halısı süslerdi.
Ancak, buna karşın, sayıları her geçen gün azalan "kelaynak" kuşları gibi, el dokuma halıcılığımızı zar, zor yaşatmaya çalışanlar da var.İşte, onlardan biri de, Uşak'ta kurulu Safran Halı'nın üretim sorumlusu Esma Kıvrak. Tek başına, 60'lı yıllarda tarihe karışan orijinal Uşak halılarını yeniden canlandırmaya çalışıyor.
Asıl mesleği desinatörlük olan ve tam on beş yıldır halıcılıkla uğraşan Esma Kıvrak, bu işe girerken oldukça zorlandıklarını anlatıyor. Ancak, uzun ve yorucu bir uğraşın ardından başarıya ulaştıklarını söyleyen Kıvrak, daha sonra şunları ekliyor:
"Başlangıçta, 'Artık, el halısı olmaz.Çünkü, bu işin ustası bile kalmadı.Onun için bu sevdadan vazgeç.' dediler. Ancak, ben,kendime güveniyordum. Kolları sıvayıp işe koyuldum. İlk olarak bir halı kursu açtım, kapı kapı dolaşarak buraya l00 kadın topladım. Üç aylık uygulamalı bir eğitimin ardından, bu hanımlardan 60'ı kursu başarıyla bitirdi. Onları halı tezgahlarının başına oturtum. İşte, orijinal Uşak el halıcığı öykümüz,dört yıl önce böyle başladı, başarıyla da devam ediyor.Ve, 'yok' satıyoruz"
Özel siparişle halı dokuyor
Daha sonra Uşak halılarının özellikleri konusunda bilgi veren Esma Kıvrak, bu halıların yüzde l00 saf yünden dokunduğunu belirterek, "Ayrıca, istenilen modelde ve büyüklükte halılar da yapıyoruz.O nedenle dünyanın bir çok ülkesinden özel siparişler alıyoruz.Buna göre, 4 bin metre kare/yıl olan üretimimizin yaklaşık bin metre karesini, bu tür özel halılar oluşturuyor. İki bin metre kare de, Avrupa ülkelerine ve Amerika'ya ihracatımız var. El emeği, göz nuru ürünü olan bu ihracatımızın karşılığında Türkiye'ye kazandırdığımız döviz ise, 2 milyon dolar" diye konuşuyor.
Dört yılda elde ettikleri gelişmelere karşın, hiç bir yetkilinin kendileriyle ilgilenmediğini söyleyen Esma Kıvrak, yine de çok fazla bir beklentilerinin olmadığını, sadece ucuz faizli işletme kredisi istediklerini belirterek şunları ekliyor:
"El dokuma halıcılık, her açıdan çok zahmetli bir iş. Bunun için l0 metrekarelik bir halının, 4-5 kişi tarafından ancak 40 günde dokunduğunu söylemek sanırım yeter. Ayrıca,özellikle iplik ve boya konusunda sürekli olarak stoklu çalışmayı gerektiriyor. Çünkü, başka türlü çalışamazsınız. O nedenle devletten tek istediğimiz, işletme kredisi.Bu sayede, geleneksel el dokuma Türk halıcılığı, bugünkünden çok daha iyi yerlere gelecektir."
El halısı özenle seçilmeli
Esma Kıvrak, el dokuma halı alırken; her şeyden önce ipliğine, boyasına ve desenine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şunları söylüyor: "Çünkü, halının kalitesi, kimilerinin söylediği gibi ilmik sayısı ile değil, ipliği, boyası ve deseni ile ölçülür. Halı alırken bu özelliklerine son derece özen göstermemiz gerekir. Eğer, bu işi pek beceremiyorsak, yanımızda mutlaka el halısından anlayan birisini götürelim.Ya da, güvenebileceğimiz bir yerden alalım.Aksi takdirde ödeyeceğimiz onca para boşa gidebilir. (NK)