Eşitlik İçin Kadın platformu (EŞİK) gönüllüleri “Kadınlar Meclis’te” sloganıyla 28. Yasama Dönemi’nin başladığı gün Meclis’te açıklama yaptı.
SPoD’DAN HALİM KIR YORUMLADI
Yeni Anayasa önerileri | LGBTİ+’lar nasıl etkilenecek?
İktidarın anayasa teklifine tepki gösterilen açıklamada EŞİK gönüllüklerinin yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Emek Partisi (EMEP), ve Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) kadın milletvekilleri katıldı. 81 ilden gönüllülerin katılımıyla yapılan açıklamayı EŞİK adına Hülya Gülbahar okudu.
SEÇİM 2023
EŞİK’ten siyasi partilere mektup: Eşit temsil istiyoruz
“Bu Meclis'in anayasa yapma yetkisi yok"
Açıklamada şöyle denildi:
“İktidar bir yandan, kendi döneminde defalarca değiştirerek bir AKP Anayasası haline getirdiği Anayasa’yı bile onlarca kez ayaklar altına almasına karşın, Meclis’e yeni Anayasa teklifi sunacağını söylüyor. Demokratik tartışma ve uzlaşma ortamının sıfırlandığı koşullarda, kapalı kapılar ardında yazılan taslağın sivil ve özgürlükçü bir Anayasa olacağını iddia ediyor.
Demokratik muhalefete yönelik baskıların gölgesinde, türlü çeşit adaletsizlikler ve kirli bilgiler ablukasında gerçekleşen seçimler sonucunda oluşan bu meclisin Anayasa yapma yetkisi yoktur. Mecliste yer alan partiler seçim sürecinde toplumdan yeni bir Anayasa yapma yetkisi istememiştir. Bu meclis Anayasa Meclisi değildir.”
“LGBTİ+lara karşı nefret suçu”
Açıklamada yeni anayasanın nefret suçlarını önleyecek hükümler içereceği iddiasına şu sözlerle değinildi:
“İktidarın RTÜK, Aile Bakanlığı gibi aracılığıyla LGBTİ+'lara karşı nefret suçu işliyor olması trajik bir ikilem olmaktan öte, insan haklarına karşı büyük bir saygısızlıktır.”
LGBTİ+ evliliklere anayasal yasak getirme girişimleri ile ayrımcılık anayasal hale getirilmeye, aile çeşitliliği ve evlilik eşitliği yok edilmeye çalışılmaktadır. Anayasa'nın aile ile ilgili 41 maddesinde önerilen değişikliğin bir amacı da, erkek çok eşliliğinin önünün anayasal olarak açılmasıdır.”
“Kadın erkek eşitliği ortadan kaldırılmak isteniyor”
Yeni anayasanın kadın erkek eşitliğini ortadan kaldırmak niyetiyle hazırlandığına dikkat çeken konuşma şöyle devam etti:
“Aileyi koruma” adı altında kadınların ve çocukların baskı ve şiddete mahkum edildiği reisli bir aile modeli tüm topluma dayatılmaktadır. Nafaka hakkı, boşanmanın hızlandırılması, aile arabuluculuğu, karma eğitim, erkekleri mağdur ettiği iddia edilen 6284 sayılı şiddet yasası tartışmaya açılarak toplumdaki eşitlik fikri ve kadınların hayatları ve emekleri değersizleştirmeye çalışılmaktadır.
Medeni Yasa ve laik, eşitlikçi aile hukuku; seküler dindar, genç yaşlı, fark etmeksizin bu ülkede yaşayan herkesin eşit yurttaşlık güvencesidir. Medeni Yasa kadınların eşit yurttaşlık hakkı ve doğumdan ölüme tüm haklarına saygı demektir. Eşitliği sağlayan yasaları her fırsatta aşındıran iktidarın “Medeni Yasa’nın aile hukuku bölümünü sil baştan ele alacağız” demesi bir tehlike işaretidir. Bu nedenle EŞİK olarak 3 yıldır, "Yasalara dokunmayın, uygulayın" diyoruz. Çünkü her dokunduklarında bozduklarını biliyoruz.
Muhalefet partilerine çağrı
Yeni anayasa karşısında tüm muhalif kesimleri ve muhalefet partilerini ortak bir duruş göstermeye çağıran açıklama, şöyle sona erdi:
“Yok canım, o kadar da değil” diyen, iktidarın tek derdi ekonomik krizi gölgelemek diyerek olan biteni görmezden gelen, kadın haklarının tırpanlanmasını sonra, hiç gelmeyen uygun bir zamanda konuşulacak ikincil bir mesele olarak gören; laikliği çekinerek savunan ya da sözünü etmeyen tüm toplumsal kesimleri, tüm kadınları ve laiklik ve eşitlikten yana tüm milletvekillerini göreve çağırıyoruz.”
Karaca:İzleyici sıralarında gözlerini meclise dikmiş kadınlar adına soruyoruz
EŞİK gönüllülerinin izlediği Genel Kurul’da konuşan EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca da iktidarın kadın haklarına dönük saldırılarını içeren Anayasa ve Medeni Yasa değişikliği çalışmalarına ilişkin konuşma yaptı.
“Şu an izleyici sıralarında gözlerini meclise dikmiş kadınlar adına soruyoruz” diyen Karaca, şöyle seslendi:
“Bu mecliste ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ kavramını öcüleştirip, kadınların hayatları ve tüm kazanımları üzerinden protokoller yapıp, seçim propagandalarında kadın haklarını hedefe koyarak meclise giren vekiller var.
Bu vekiller ailenin huzurunu ve birliğini, ailenin bütün yükü üstlerine yıkılan kadınların her türlü şiddete boyun eğerek, kadınların mutlak itaatinde olduğunu iddia ediyorlar, kadınları ‘aile’ dışında bir varlık saymıyor ve hatta ‘yalnız kadınları sahiplendirmekten’ söz edebiliyorlar. Mecliste çok eşli vekiller var. Bu vekiller çocuk yaşta evlendirmelerle ilgili konuşurken ‘neye göre kime göre çocuk’ diyebiliyor, meşrulaştırmaya çalışıyorlar.- Bu mecliste çok eşli vekil var arkadaşlar. Erkek çokeşliliğini meşrulaştırmak istiyorsunuz dememizin canlı kanıtı olarak seçtirilmiş adeta.
Siyaseten hakları tartışmaya açıldığı için, yasayı uygulaması gerekenler ayak sürüdüğü için şiddete maruz kalmaya devam eden, hatta canından olan yüzbinlerce kadının vebalini ödeyebilecek mi bu vekiller?”
(ZA/EMK)