İki hafta boyunca Ermenistan’ı etkisine alan protesto dalgası önemli başarılar elde etti. 10 yıldır görevde olan ülke başkanının istifa etmeye zorlanmasının ardından şimdi de yönetimdeki Cumhuriyetçi Parti’nin parlamentodan ayrılması yönündeki artan talepler dile getiriliyor. Belki de en büyük başarılarından biri de ülkede farklı sınıflardan ve farklı bölgelerden insanların desteğini alarak tabana yayılabilen bir harekete dönüşebilmesi oldu.
Armen Grigoryan protestonun en önemli isimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nde çalışan Grigoryan, beş yıldır Ermenistan’da gerçekleşen protestolara katılmış, 2015 yılında Ermenistan’ın parlamenter sisteme dönmesini engellemek için “Talana Hayır” kampanyasını yürütmüştü. Sarkisyan’ın başbakan seçilmesinin ardından başlayan protestolarda gözaltına alınan Grigoryan, Sarkisyan’ın istifa kararının ardından serbest bırakılmıştı.
Karena Avedissian, protesto liderlerinden Armen Grigoryan ile gerçekleştirdiği mülakatta hareketin nasıl başarılı olduğunu, ne gibi taktikler kullandıklarını ve hareketin geleceği için neler düşünüldüğünü sordu.
Opendemocracy.net'de "A real revolution? Protest leader Armen Grigoryan on what's happening in Armenia" başlığıyla yayınlanan söyleşiyi Elif Ünal, bianet için Türkçeleştirdi.
“Barışçıl bir yol kullandık"
Bu hareket insanların mobilize olmasını nasıl sağladı?
İnsanların mobilize olmasında birçok etken bulunuyor. Öncelikli olarak mobilizasyonun başarılı olmasında öne çıkan üç inisiyatif vardı: ‘Serj’i Reddet’ toplumsal hareketi, Paşinyan’ın partisi ve Ermenistan Cephesi. Bu üç temsili inisiyatif Ermenistan politik alanını harekete geçirdi. Paşinyan kendi partisini mobilize ederken diğer ikisi de kendi çevrelerinde çalışmalar yürüttü ve başarıya imza attılar.
İkinci etken bu hareketin oldukça olumlu bir hareket olmasıydı. İnsanlara umut vermekiçin sürekli pozitifliğe vurgu yapıldı. Mesela, kampanyalarımızda espriyi oldukça fazla kullandık böylece politik alanın ulaşılamazlığını yıkarak, altüst etmiş olduk.
Üçüncü olarak hareket oldukça barışçıl bir sivil itaatsizlik üzerine kuruldu. Bence bu hareketin başarılı olmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri. Barışçıl eylemlerle insanlara güven verebildik. Açıkçası, insanlar şunu anladı ki polis katılımcıları göz altına alabilir, ancak bu birkaç saat sürecek belki de daha fazla ama bunda herhangi bir tehlike yok.
Bunun dışında, merkezi olmayan bir iletişim ağımız var. Tek tek herkese ne yapacaklarını söylemiyoruz. Tabii ki genel olarak söylediğimiz şeyler var. Mesela şunu söyledik: “Sarkisyan’ın bütün portrelerini okullardan alıp sokağa fırlatın.” Ancak yerel seviyede
insanlar bunu kendileri organize ettiler.
Bu harekette, organize olma stratejileriniz açısından neler değişti? Daha önceki harekete dahil olmayan ama bu harekette organizasyonu sağlayan kişiler var mı?
Evet yeni insanlar var. Bu rollerde oldukça yeni kişiler dahil oldu ancak önceki hareketlerde olan kişiler de var. Bence, Talana Hayır, Geçit Yok, Erivan Elektrik, ve Mashots Parkı gösterilerinin hepsi bu hareketin oluşmasına neden oldu ve katkı sağladı. Onlar bu hareketin temelini oluşturuyor. Oldukça fazla şey öğrendik. Örneğin umudumuzu Geçit Yok hareketinin başarılı olmasından ve güzel meyveler vermesinden aldık.
Biriktirdiğimiz bu deneyimler- tabii ki bu sırada yetkili makam ve merciler de öğrendiler ve deneyim kazandılar- bizi bu noktaya getirdi. Örneğin Talana Hayır hareketinde araba konvoyları kullanılmıştı. Ve bunlar burada da kullanıldı. Şimdi bütün deneyimlerin bir karışımını sunuyoruz.
“Yaratıcı eylem stilleri bulmak lazım”
İlk eylemimiz daha çok bir gösteri gibiydi. Sahnedeki bir kişi çeburaşka kostümü (Kimi insanlar tarafından Sarkisyan, çizgi film karakteri olan çeburaşka’ya benzetiliyor) giymişti. Birinin çıkıp da 45 dakika boyunca durumu anlatan konuşmalar yaptığı eski stil eylemlerden uzaklaşmaya çalıştık. İnsanlar zaten durumun farkında. Bunu değiştirmek ve bazı şeyleri farklı bir yöntemle denemek gerekiyordu. Yaratıcı olmamız lazım diye düşündük. Üzerilerinde Sarkisyan’ın yüzünün olduğu balonlar getirdik ve havaya bıraktık. Eylemlere daha çok bir gösteri havası katmaya çalıştık ve bunun oldukça olumlu bir katkısı oldu.
Gösterilere katılan kişiler kimlerdi?
Eğer Cumhuriyet Meydanına 50bin kişiyi bir araya getirirseniz içinde her kesimden insan olacaktır. Ancak bence gençlerin ve öğrencilerin rolü oldukça önemliydi. Genç yaştaki kadınların gösterilere gelmesi de olukça önemliydi. Bu manzara umut veriyor ve diyoruz ki gelecekte Ermenistan bambaşka olacak. “Genç kadınlar daha ılımlı olmalı” genel yargısına karşı böyle bir ruhla protesto ettiler.
“İnsanların hayalinin bir sonucuydu”
Bence bu gerçek bir devrim. Ben bunun insanların hayalinin bir sonucu olduğuna ikna oldum. İnsanlar bu an için uzun bir zamandan beri düşünüyorlardı, bunun için çaba gösteriyor, eğitimin peşinden koşuyor, kısa filmler çekiyor, sanatsal aktivitelerde bulunuyorlardı. Bütün bunların hepsi bu an içindi. Hepimiz bunun nasıl gerçekleştiği konusunda şoktayız ama bu insanların hayalinin bir sonucuydu.
Bu hareket kaç kişiyle başladı?
İlk yürüyüşümüzde 100-150 kadar insan vardı. Çok küçük bir grupla başladı. İnsanlar bize hiçbir şey başaramayacağımızı, hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimizi söylediler. Biz de onlara sadece bekleyin dedik.
Bu hareketin jeopolitik bir yanı yok. 2015 yılındaki Elektrik Erivan gösterilerinde bu vardı. Rusya tarafından hareketin ortalarına doğru Ermenistan’a karşı yanlış bilgilendirme kampanyası yürütüldü. Bu harekette jeopolitik etken neden yer almıyor?
Öncelikle, bu hareketin başarılı olmasının en önemli sebeplerinden biri bunun tamamen Ermenistan sınırları içinde gerçekleşen bir anlaşmazlık olması. Dış güçlerin herhangi bir rolü olmadı. Hareket de bunu her zaman vurguladı. Elektrik Erivan hareketi Rusya’daki hükümete ait bir elektrik firmasıyla alakalıydı. Buna rağmen jeopolitik etkeni ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yaptılar. Popüler olan şu slogan da bunu gösteriyor: “Burası Maydan değil, Bağramyan” (Maydan Ukrayna’daki protesto hareketinin başladığı meydanın ismi, Bağramyan ise Erivan’da protestoların sürdüğü caddenin ismi)
“Ukrayna Rusya için bir ders oldu”
İkinci olarak ise, Ruslar baktıkları her yerde Maydan’ı görmelerinin onlar için tehlikeli olduğunu anladılar. Ukrayna onlar için büyük bir ders oldu. Başka bir sebep ise Ermenistan hükümetinin şuandaki Rusya büyükelçisi üzerinde çok fazla bir etkisinin olmaması. Şu anda Moskova’ya gerçekten ne olup bittiğini anlatabiliyor. Önceki büyükelçinin hükümet ile çok sıkı bağları vardı.
Belki de Ruslar başka bir kişinin iktidara gelmesinin daha iyi bir fikir olduğunu anlamıştır. Bu yüzden de daha dengeli açıklamalar yapıyorlardır. Dün Maria Zakhorova (Rusya Dışişleri Sözcüsü) bütün bunların demokratik bir yöntemle çözülmesi gerektiğini söyledi. Bunu Zakhorova söyledi! Burada herkes biliyor ki bu hareket Rusya karşıtı bir hareket değil. Bu hareket tamamen Sarkisyan’a karşı olan bir hareket.
Başka güçlerin de dahil olduğuna dair bir algı oluştuğunda her şey daha da karmaşıklaşıyor. İstekler artıyor, bir kişi onu isterken başkası bir başka şey söylüyor. Bu yüzden olay bir iç mesele olarak kalmalı. Bu başarımızın bir sebebi. Bu durum Sarkisyan’ı da kısıtlıyor.
Yaptıkları açıklamalar dışında ABD ve AB herhangi bir şekilde dahil oldu mu?
Hayır, sanırım sadece gelişmeleri takip ediyorlar. Hareket için dünya çapında bu kadar destek görüyor olmak oldukça ilgi çekici. İnsanlar bunun demokratik bir süreç olduğunu ve desteklemeleri gerektiğini anlıyorlar. Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR), ve ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamalar yaptılar. Uluslararası camia yeterli bir şekilde tepki gösterdi. Bu da bize bir şeylerin işe yarayacağına dair umut oldu.
Ermenistan’da seçim sistemi çöktü. Bu açıdan, protestolar hükümeti hesap sorulabilir tutmak için işe yarar bir mekanizma olarak değerlendirilebilir mi?
Bu bizim konuşmalarımızda üstünde durduğumuz şeylerden biri: Vatandaşlar hükümetten iki şekilde hesap sorabilir. Biri seçim yoluyla diğeri de sokak protestolarıyla. Onlar seçimleri manipüle ettiler böylece bize tek seçenek kaldı. Bu yüzden insanlar sokakta. Seçimlere hile karıştırıp bundan sorumlu olmayacaklarını mı zannettiler?
2016’daki rehine krizi sırasında kamusal alan radikalize olmuştu. Bu hareketin çerçevesi düşünüldüğünde önceki hareket ile nasıl bir kıyaslama yapıyorsunuz?
Ermenistan’da iki unsurun olduğunu söyleyebiliriz. Bir tarafta isteklerine silahlanmayla ulaşmak isteyen radikaller, bir taraftan da açlık grevleri gibi en barışçıl yollarla ulaşmak isteyenler var. Biz ikisinin ortasını seçtik. Böylece iki taraftan da insanın katılabileceği bir alan yarattık.
Geliştirilen stratejiler ve taktikler açısından herhangi bir değişiklik oldu mu?
İlk defa mükemmel çalışan bir taktik bulduk. Önceden Ermenistan politik söyleminde on binlerce insanı bir meydanda toplama ya da önceki Bağramyan caddesindeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı gibi bir binaya hep beraber gitme planı vardı. “Orada toplanalım ve bir devrim yapalım.”
Aslında 18 Nisan’da benzer bir şey yaptık. Paşinyan ile birlikte Bağramyan Caddesi’ndeki meclise gittik. Polis bizi geriye itti ve ses bombası kullandı. Polisler de dahil olmak üzere 46 kişi yaralandı. Güç kullanımı orantısızdı. Kimi insanların kafaları kana bulandı. Bu yolla, polis tutumunu değiştirmiyor.
“Sistemi aksatacak bir yol bulduk”
Ancak biz bu sistemi aksatacak bir yol bulduk: merkezi olmayan iletişim ağı yapısı. Erivan’da birden çok noktada eylemlerimizi gerçekleştirdik, asla tek bir noktada buluşmadık. Polis ne yapacağını bilemedi.
Bir noktada yolları kapatmak için kullandığımız arabaları parçalamaya ve korna çalan insanları kenara çekmeye başladılar ama tüm şehir korna çalıyordu! Bir keresinde eylem sırasında Abovyan Caddesinde 30-40 kadar kişi bir araya gelmiştik. Oraya 10 tane polis bizi gözaltına almak için geldi ama polis araçları yoktu. O yüzden orada durup araçlarının gelmesini beklediler. Onlar bunu beklerken gösterici sayısı arttı ve 100-150 kişiye ulaştı. Birkaç kişiyi gözaltına almaya kalktılar ama hepimiz farklı yönlere koşmaya başladık. Felce uğradılar.
Şehir Merkezi’ndeki bir cadde arabalarla kapatılmıştı. Polis 10 araç ile gelip yolu açtı ve bütün eylemciler kaçtı. Belki iki kişiyi gözaltına almışlardır. Onun dışındaki herkes kaçmayı başardı. 15 dakika sonra herkes aynı noktaya geri toplandı ve yolu tekrar kapattı. Ve bu iletişim ağı Ermenistan’ın birçok noktasında işe yaradı.
“Polis meşruiyetini kaybettiğini hissetti”
Dün polisin manevi açıdan çöküntüye uğradığını hissettim. Bu kadar göstericiyle uğraşamıyorlar. Sayıları az kaldığı zaman ne yapacaklarını bilemiyorlar. Daha da ötesi kendimizi onların düşmanı olarak tanıtmadığımız için ve onlara zarar vermediğimiz için ahlaki açıdan kendilerini meşru hissedemiyorlar.
Dün tüm gün şehirde kapattığımız yollar dolayısıyla birikmiş trafiğin arasında yürüdüm. Hiç kimseden trafik hakkında bir şikayet duymadım. Herkes korna çalarak destek veriyordu. Kimse kapanmış yollar hakkında şikayet etmiyordu. İnsanlar da gösterilere katılmasalar bile, bunun onlar için olduğunu, kamu yararına olduğunun fark ettiler.
Eylemler Erivan dışında nerelerde gerçekleşti?
İcevan, Vanadzor, ve Gyumri’de. Aslında bu tam da yetkililerin kolluk kuvvetlerini ülkenin farklı bölgelerinden Erivan’a göndermeye başlamasından sonra oldu. Sonrasında onları geri bu kasabalara göndermek zorunda kaldı. Sistemi birçok açıdan felce uğrattık.
Hareketin yeni hedefi ne?
En başından beri küçük hedeflerle yola çıktık. Mesela en başında Sarkisyan’ın açılış partisini mahvetmek ve istifasını sağlamak vardı. Her zaman şunu söyledik, sokakta yeterince büyük kalabalık varsa, Cumhuriyetçi Parti’nin yıkımını talep edebiliriz. Bu noktada Cumhuriyetçi Partiyi kaldırmanın yolunda olduğumuzu düşünüyorum. Ve bunu geçici bir hükümet ile gerçekleştirmek gerekiyor çünkü halkın temsilcileri tarafından yapılması gerekiyor. Ve seçimlerin yapılması için seçim yasalarını değiştirmek ve Merkez Seçim Komisyonu’nda değişiklik yapmak ve içteki bazı kişileri değiştirmek oldukça önemli. O kadar. Ve sonra seçimler. (EÜ/HK)