Türkiye’de ilk kez şiddet gören kadın ve çocukları için açılan İlk Adım Merkezi örnek bir model.
Merkez’e başvuran kadınların çoğu “sığınaklara gitmek yerine şiddet gördükleri evlere dönüyor” çünkü “ekonomik krizde şiddet artsa da başvurular azalıyor! Enflasyon-işsizlik-yüksek kiralar nedeniyle, şiddetin ikincilleşiyor; kadınlar şiddet döngüsüne hapsoluyor.
Merkez’in uzmanları “ekonomik kriz nedeniyle şiddet artıyor fakat başvurular azalıyor; kadınlar sığınak yerine şiddet gördükleri evlere dönüyor” diyor. Temel sorun, enflasyon-işsizlik-yüksek kiralar nedeniyle şiddetin ikincilleşmesi ve kadınların şiddet döngüsüne hapsolması.
Türkiye’de “toplumsal cinsiyet eşitliği” son yıllarda yasaklı kavram oldu. Çünkü kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesinden ziyade ailenin korunması öncelikli hale geldi. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi de toplumsal cinsiyet eşitliğine olan karşıtlığın en bariz kanıtı.
2022 verilerine göre, Türkiye'de her 10 kadından dördü, hayatında en az bir kez erkek şiddetine maruz kalıyor. bianet’in 2023 yılı Erkek Şiddeti Çetelesi’ne göre, Erkekler, 2023'te en az 333 kadını ve 28 çocuğu öldürdü.
Türkiye’de kadın sığınakları
Tablo böyle iken, kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadele araçlarından biri olan sığınamevleri daha önemli hale geliyor. Kadın sığınakları şiddet görme riski olan ya da şiddete uğrayan kadınlar ile çocuklarını şiddetten korumak için güvenli bir ortam sağlıyor. Şiddet mağduru kadın, burada düşünme, karar alma ve hayatına yön verme gücünü kazanıyor. Ayrıca ihtiyaç duyduğu psiko-sosyal ve hukuki desteği de alıyor.
Kadın örgütlerine göre, Türkiye’nin sığınaklarda kadınlara ve çocuklarına kalacak yer sağlama konusunda yetersiz.
Kadın örgütlerinin aksine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Türkiye'de hizmet sunan kadın konukevleri yatak kapasitesinin, ülke nüfusuna oranla hem Avrupa ülkeleri hem de Avrupa Birliği üye ülkeleriyle yakın seviyede olduğu” görüşünde.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2022-2026 Stratejik Planı'na göre, Türkiye'de 2022’de 149 olan kadın konukevi sayısını, 2023'te 159, 2024'te 164, 2025'te 169, 2026'da ise 174’e çıkarmayı hedefliyor. 2022 yılı Bakanlık verilerine göre, Türkiye’de 112'si Bakanlığa bağlı toplam 149 kadın konukevi var: toplam yatak kapasitesi 3 bin 624 olan bu konukevleri ortalama yüzde 75 doluluk oranıyla hizmet verdi.
Kadın sığınak sayısının yeterliliğinden ziyade, mevcut olanların hizmet kapasiteleri asıl önemli olan. Kadın örgütleri, şiddet mağduru kadınların Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Şiddet Önleme Merkezi (ŞÖNİM) kalmayı tercih etmediğini söylüyor. Kalabalık ve hizmet kalitesi düşük sığınmaevleri, kadınların sığınaklara ya hiç başvurmamasına ya da sığınakta kaldığı sırada ya da sonrasında evine ve şiddet döngüsüne dönmesine neden oluyor.
İlk Adım Merkezi : Şiddetle mücadelede ilk güvenli durak
İşte bu koşullarda, Türkiye’de ilk kez, kadına yönelik erkek şiddetine karşı kadın ve çocukların 72 saat (3 gün) kalabilcekleri ilk durak İlk Adım Merkezi.
Her kentten başvuruya açık. Geçen yıl faaliyetlerine başladı. Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) projesi olan Merkez, UN Women (Birleşmiş Milletler Kadın Örgütü) fon desteği ile Şişli Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdürüyor. Projeyi “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” da destekliyor.
Merkezde kadına yönelik şiddetin önlenmesi, şiddete maruz kalan kadınların ve varsa çocuklarının korunması için danışmanlık hizmeti veriyor. Merkez, her başvuran kadına 3 gün güvenli bir alan oluşturup, uzmanlar eşliğinde Acil Müdahale Planı ve Güçlenme Planı hazırlıyor.
Şiddet mağduru Türkiye vatandaşı ve göçmen kadınlar ile 18 yaşın altındaki kız ve oğlan çocukları da Merkez’de kalabiliyor.
Özellikle erkek çocuklarının kalabilmesi önemli bir detay. Burada psiko-sosyal ve hukuki danışmanlık alan kadınlar, ilgili kurum ve kuruluşlara yönlendiriliyor. Tabii merkezin adresi güvenlik nedeniyle gizli tutuluyor. Sadece merkeze gelecek olan kişiler için yönlendirme yapan kurumlar ile adres bilgileri paylaşılıyor.
Detaylar
İlk Adım Merkezi’ne şiddete maruz bırakılan kadınlar, kamu ve STK’lardan Şişli Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nden yönlendirilerek gelebiliyorlar.
Dolayısıyla, kadınlar bireysel ve doğrudan buraya başvuru yapılamıyor.
Merkez, bir sığınma evi değil ; bu nedenle kadınlar ve 18 yaşın altındaki çocuklar, burada en fazla 3 gün kalabiliyor. Ayrıca, Merkez’de yüksek can güvenlik riski olan danışanları kabul etmiyor.
Danışan kadınlar, eğer kalacak yakınları var ise İlk adım Merkezi’nde kalmadan da destek alabiliyorlar.
Kimliksiz kişiler kadın ya da çocuk, Merkez’de kalamıyor. Kimlik sahibi olan her uyruktan kadın danışan, Merkez’de kalabiliyor. Bir diğer önemli detay, LGBTİ+ kişilerin Merkez’de kalamıyor olmaları.
Bu kısıtlara rağmen, Merkez’in kadın bakış açısıyla ve her detayı düşünülerek tasarlandığı anlaşılıyor. İstanbul Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri ile Merkez’e yaptığımız ziyarette, uzman kadın personeller ile görüşmemizde, başvuranların çoğunun çalışma hayatında olduğunu öğrendik.
Merkez’e gelen kadın ve çocuklara ilk olarak hjjyen kiti veriliyor: içinde duş jelinden pede, acil numaralardan kırmızı ruja kadar öncelikli tüm ihtiyaçlar gideriliyor. Danışanların sadece “duş almanın bile bile çok iyi geldiğini” söylemesi, iyi olma halinin korunmasına özeni gösteriyor. İhtiyaç halinde danışanlara kıyafet desteği sağlanıyor. Merkez’de kaldıkları süre içinde aşevinden yemek ve gıda desteği veriliyor.
3 katlı, bahçeli ve balkonlu, mutfak, tuvalet ve banyoyu içeren Merkez’de çalışanlar için ofis ve bekleme alanı var. 7 yetişkin yatağı ve 2 beşik var: tüm odalar özenle ve kadınlar ile çocukların kendini ev ortamında hissetmeleri için tasarlanmış. Kreş ve görüşme odası 1. Katta ; kadınların çocuklarıyla kalacakları odalar ise 2. Katta.
Hafta için 8.30-17.00 saatleri arasında kadınlara hukuki ve psiko-sosyal danışmanlık hizmeti verilirken; mesai saatleri dışında 7-24 güvenlik görevlileri ve nöbet personeli bulunuyor. Sosyal hizmet uzmanı, Arapça tercüman, avukat ile desek hizmeti de veriliyor.
Ekonomik krizde şiddetin ikincil hale gelmesi!
Merkez personeli, danışanların ev kiralayacak olanlarına eşya desteği sağladıklarını; bu olanağı olmayanların ise İBB’nin ya da Mor Çatı’nın sığınamevine yönlendirdiklerini çünkü ŞÖNİM’leri kadınların çok tercih etmediklerini söylüyorlar. Onlara göre asıl sorun, şiddete maruz kalan kadınların 3 günün sonunda nereye gitmeyi tercih edeceğinde düğümleniyor.
Danışanlarının çoğunun tekrar şiddet gördükleri evlere döndüğünü söyleyen avukat İlayda Öner, “şiddet azalmadı, enflasyon, yüksek ev kiraları, işsizlik nedeniyle yoksulluk artınca, şiddet ikincil sorun haline geldi. Boşanma sürecine girerse, çekişmeli boşanma ortalama 3 yıl sürecek. Boşanırsa, kadın ortalama 500 TL nafaka alacak. Bu nedenle şiddet mağduru kadın ‘ evimde dayak yerim’ diyor ve şiddet gördüğü eve dönmeye mecbur kalıyor.”
“Ev, sokaklardan daha tehlikeli” tespiti şiddete maruz kalan kadınlar için bir gerçeği yansıtıyordu. Fakat ekonomik kriz, şiddet mağduru kadınlara “şiddet olsa da sığınılacak bir evi” tercih etmeye zorluyor. Kadınlar sığınmaevlerinde azami 6 ay kaldıktan sonra, iş bulma kaygısı, iş bulurlarsa yüksek kiralarla geçinemeyeceklerini bildikleri için “aşina oldukları şiddete razı” oluyor.
Kadına yönelik erkek şiddetle mücadele, çok çeşitli aktörlerin işbirliğini ve uzun vadeli stratejileri gerektiriyor. Kadını şiddetten korurken başvurulacak olan son çarelerden biri sığınak.
Nihai amaç, elbette kadına yönelik şiddetin ortaya çıkmasını engellemek. Ancak veriler şiddetin azaldığını değil arttığını gösteriyor. Bu nedenle, şiddete maruz kalan kadınlara güvenli bir alan yaratılması ihtiyacı da artıyor.
Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi fakat yasalar ve uluslararası sözleşmeler ile kadına karşı şiddeti önlemek ve toplumsal cinsiyet eşitliği sağlamaya yönelik politikalar geliştirmekle hala yükümlü. Kadına yönelik şiddetle mücadeleden sorumlu Aile ve Sosyal Bakanlığı’nın Aile Çalıştayları düzenlemesi ve aileyi korumayı hedefleyerek, kadınları aileye hapsetmesi, kadınları şiddete karşı mücadelelerinde yalnız bırakıyor.
Tüm bu sebeplerle, şiddete maruz kalan kadın için güvenli bir alan sağlanmasının ardından, kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve şiddet döngüsünden çıkarak yeni bir hayat kurabilmeleri ancak istihdam olanaklarıyla mümkün. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sığınamevinden çıkan kadınlara sağladığı kira desteği bu nedenle önemli bir adım olabilir.
İlk Adım Merkezi’nin Şişli Belediyesi tarafından istihdam edilen kadrolu personel olması, ayrıca hem konut hem faturalar ile güvenlik personelini sağlaması, sürekliliği sağlıyor.
İşte bu nedenle, İlk Adım Merkezi, yerel yönetim ve STK’lar arasındaki başarılı işbirliği örneklerinden biri ve sürdürülebilir bir model olarak benzerlerinin açılması için teşvik edici.
İlk Adım Merkezi İletişim: Şişli Belediyesi Kadın Danışma Merkezi (KDM ): O 212 708 89 90- 0 549 579 58 70
(EMK)