100 Öğretmen ve İmama insan hakları eğitimi
UAÖ Türkiye Başkanı Dr. Levent Korkut, insan hakları eğitim projesinin iki yıllık bir geçmişi olduğunu belirtiyor.
Dünyanın bir çok ülkesinde bu yöndeki eğitimlere başlamadan önce araştırmalar yapıldığını söyleyen Korkut, " Türkiye'deki stratejik çalışmalarda öne öğretmen ve imamlar çıktı. Özellikle ilk ve ortaokul öğretmenleri" dedi.
"Çünkü, öğretmenler ile imamlar gündelik yaşam içindeler. Küçük kasabalarda imamlar çok etkili olabiliyorlar. Bir pilot proje geliştirerek, 100 öğretmen ve imamla insan hakları eğitimleri yapmayı planladık"
Milli Eğitim ve Diyanet İşleri Başkanlığı devrede
Eğitimlerin insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılması için bilgilendirilme ve bilinçlendirilme gerekliliğinden yola çıkarak başlatıldığını söyleyen Korkut, bianet'e yaptığı açıklama da proje hakkında şu bilgileri verdi:
"UAÖ'nün yaptığı eğitim çalışmalarından hareketle hem yöntemsel bir açılım getiriyor, hem de 'kadına yönelik şiddette ne yapılabilir'i sorguluyor. Bu deneyimi bir süredir Türkiye de uygulamaktayız."
Korkut, projeyi Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla ortaklaşa geliştirdiklerini belirtiyor: "Her iki kurumla ilişkileri kurduk. 2005'te- öğretmenlere yönelik eğitimleri tamamlayacağız. 2006'da da, imamlara yönelik eğitimlere başlayacağız.
"Her iki kurumla yaptığımız görüşmelerde, onlar da projelerin yararlı olacağı konusunda ikna oldular. Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, özellikle çok faydalı olacağını belirtti."
Eğitimlerde ilahiyatçı uzmanlar olacak
Öğretmenlere eğitimin Ankara'da verildiğini söyleyen Korkut,imamlar için başlayacak eğitimlerin de, Ankara merkezli olacağını söylüyor: "İmamlara yönelik pilot çalışmayı Ankara'da, dört beş grup halinde gerçekleştireceğiz.
"Bu çalışma sırasında eğitimlerimiz içindeki oyunları imamlara göre uyarlayacağız. İnsan hakları eğitimleri için ilahiyatçı uzmanlardan yararlanmak istiyoruz."
Kadına Şiddet konusunda erkek eğitilmeli
Öğretmenlere yönelik insan hakları eğitimlerinin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Korkut "Öğretmen eğitimlerimize değişik illerden 20 öğretmen katıldı" diyor.
"Katılımcıları kadın ve erkek olarak eşit sayıda alıyoruz. Kadına yönelik şiddet konusunda erkeklerin de eğitilmesine ağırlık veriyoruz.
"Türkiye'de kadınlarla ilgili konulara genellikle kadınlar geliyor. Feminist çalışmalar açısından öyle olması gerekiyor. Ama şiddet konusunda erkeklerin de eğitilmesi zorunluluk. Sonuçta kadına şiddeti uygulayan erkek."
Eğitimlerde ağırlık oyunlarda
Korkut İnsan Hakları Eğitimi çalışmalarının teoriden çok pratiğe yönelik olduğunu örneklerle anlatıyor: "Eğitimlerde çeşitli oyun modülleri var. Bu oyunlar tartışılırken atölye çalışması devreye giriyor. Eğitimler, aynı zamanda kendini bilinçlendirme sürecini de içeriyor"
Demokrasi ve perspektif açma konusunda olumlu tepki
Korkut'a göre öğretmenlerle yapılan eğitimlerden alınan sonuçlar çok olumlu: "Öğretmenlerden birkaç sonuç elde edebiliyoruz. Bir kere insan hakları eğitimleri çocuklara nasıl verilebilir fikri ediniyorlar. Eğitimlerimizde doğruyu kendilerinin bulmasını, sonuca kendilerinin ulaşmasını destekliyoruz" diyor.
"Gelen tepkilerden, kadına yönelik şiddetin ötesinde demokrasi ve perspektif açma konusunda öğretmenlerden olumlu tepkiler aldık."
Projenin genişletilip genişletilmeyeceğine ise çalışmalarının sonucuna göre karar verecekler: "İnsan hakları eğitimleri klasik, teorik eğitime dayalı. Üzerinde ciddi anlamda düşünülmesi ve programlanması gereken eğitimler bunlar. O nedenle programlara uzmanları da almamız gerekiyor."
Anımsatma
Kadın, çocuk ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu geçtiğimiz günlerde "Camilerde Cuma Hutbesi", konusunu gündeme taşımış kadına yönelik şiddete ilişkin olarak Çubukçu'nun başında bulunduğu Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığıyla Diyanet İşleri Başkanlığı arasında protokol hazırlığı da bu süreçte başlamıştı.
Kadına yönelik töre/namus gerekçeli cinayetleri durdurmak adına mecliste kurulan komisyonun çalışmalarına katılan uzmanlar ve kadın kuruluşları da aynı konuyu dillendiriyordu. Feminist araştırmacı yazar Leyla Pervizat da Diyanet İşleri Başkanlığı'nın töre/namus konularında hutbeler yayınlamasının yararlı olacağını ilişkin görüşlerini bianet'e açıklamış ve "hutbe" gerekliliğini ileri sürmüştü. (AD/EK)