Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, kuzey yarımkürede kış mevsimi öncesinde COVID-19 vakalarında endişe verici artışın yaşandığını, Ortadoğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde ölümlerin, Avrupa'da da yoğun bakıma yatışların arttığını açıklamıştı.
Varyant, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre Türkiye’de de tespit edildi.
İlk nerede görüldü?
Independent’in haberine göre, ABD’de en yaygın, Britanya’da ikinci en çok görülen varyant olan Eris, ilk olarak Asya’da kayıtlara geçti.
Belirtileri
Omicron varyantının alt varyantı olan Eris’in belirtileri şöyle:
· Burun akıntısı
· Baş ağrısı
· Yorgunluk
· Hapşırık
· Boğaz ağrısı
Aşı etkileşimi
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, “Eris varyantının ülkemizde olmaması mümkün değildi. Öncelikle Amerika, Kuzey Amerika ve Avrupa'da artış gösterdikten sonra Türkiye'ye geliyor. Artan vaka sayılarıyla karşılaşıyoruz. Aslında yine aynı süreci yaşıyoruz” dedi.
Prof. Dr. Azap, “Özellikle altta yatan ciddi hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış olan hastalar için bir problem. Bu kişilerin, özellikle toplumda virüsün yaygın dolaştığı dönemlerde mutlaka kişisel önlemlere dikkat etmeleri gerekiyor. Riskli grubun kendisini koruması çok daha fazla önem taşıyor” diye konuştu.
COVID-19'a karşı en etkili yöntemin aşı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Azap, “Ancak virüs o kadar değişti ki, ilk hazırlanan aşıların şu anki mevcut değişmiş olan varyantlara, örneğin Eris varyantına karşı etkinliği çok azaldı. Dünyada yeni aşılar geliştirildi. XBB.1.5 varyantını içeren tekli bir aşı var. En yeni aşı bu ve eylül ayından itibaren Kuzey Amerika ve Avrupa'da kullanım onayı aldı ve kullanılmaya başladı. Kış sezonuna girerken bu aşıyla tek doz aşılanmak gereklidir” dedi.
“Uzun COVID-19 etkisi”
BBC’nin haberine göre, Britanya’da yapılan ve Lancet Respiratory Medicine’de yayınlanan yeni araştırmada, “uzun COVID-19” geçiren hastaların ana organlarının ne ölçüde etkilendiği incelendi.
Araştırma kapsamında virüs nedeniyle hastaneye kaldırılan 259 kişi incelendi. Taramalarda, uzun süre COVID-19 geçiren hastaların akciğer, beyin ve böbrek gibi organlarında anormalliklere sahip olma olasılığının hastalığı geçirmeyenlere göre üç kat daha fazla olduğu tespit edildi.
Araştırmada, uzun COVID-19 geçirenlerde en fazla etkilenen organın akciğer olabileceği, organın 14 kat daha fazla etkilenebileceği belirlendi.
Kalp veya karaciğer sağlığında ise önemli bir değişiklik tespit edilmedi. (AS)