İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "Ergenekon terör örgütü"ne yönelik kaleme alınan İkinci ve Üçüncü iddianamesine ilişkin davada, Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın iddianameyi okuyorlar.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde bulunan duruşma salonu ve yanındaki kafeteryanın 8 Eylül'deki selden etkilenmesi üzerine bugüne bırakılan davaya 53 tutuklu sanıktan 48'i katılıyor.
48 tutuklu mahkemedeydi; Özkan yine tartıştı
CNN Türk'e göre, duruşmada yer alanlar arasında mahkeme başkanıyla tartışma yaşamaya devam eden gazeteci Tuncay Özkan ile Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay ve eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek de var.
Tutuklu sanıklar Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Yarbay Mustafa Dönmez ve Süleyman Solmaz ise duruşmaya gelmedi.
Toplam 55 tutuksuz sanıktan gazeteci-yazar Yalçın Küçük, İlyas Çınar, Kemal Yavuz, Tanju Güvendiren, Adnan Bulut, Emin Şirin, Hatice Bahtiyar ve Noyan Çalıkuşu da duruşmadaydı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün mazeret bildirdiğinden onun yerine görev yapan Üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin duruşmaya ara vermesinden sonra tutuklu sanık Tuncay Özkan, iddianamede yer alan bazı tespitlere tepki gösterdi. Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel'e kitap sunan Özkan'ın, sesini yükselterek tepkisini dile getirdiği görüldü. Duruşma, sanık ve avukatlarının taleplerinin alınmasıyla sürüyor.
İddianamenin okunmasına başlanmadan önce söz alan tutuklu sanık Emcet Olcaytu, iddianamenin savcılarca satır satır okunduğunu belirterek, mahkemeden iddianamenin çok kısa özetlenerek okunmasını istedi.
Özkan'ın avukatı Celal Ülgen de iddianamenin okunmasının aslında sanık hakkı olduğunu belirterek, "Ancak bu hak bu dava için bir sıkıntıya, eziyete dönüştü. 500 sayfa 15-20 günde okunur. Özetin özetinin okunmasını istiyoruz" dedi.
Başkan Özese de bu konunun daha önce karara bağlandığını belirterek, herkesin isnat edilen suç vasıflarından haberdar olmaları gerektiğini, bunların açıklanarak okunacağını söyledi.(EÖ)