"Çünkü Kıbrıs, Türkiye'deki derin devletin 1958'den beri laboratuarı oldu. Türkiye'de bir takım faşizan uygulamalar Özel Harp Dairesi aracılığıyla Kıbrıs'ta önce test edildi. Sonra Türkiye genelinde uygulandı."
Kıbrıs derin devletin test alanıydı
Yalyalı, "Bu gelişmenin bugün iktidarı paylaşan oligarşi arasında sanki bir tarafı korurmuş gibi bir başka sol parti tarafından Kıbrıs'ta seçim öncesi gündeme getirilmesi hazin bir durum" dedi.
"Yaklaşık dört yıl önce Kuzey Kıbrıs'taki Türkiyeli halkın barış, çözüm ve demokrasi adına sol partileri ya da sol kesimlere verdiği desteğin aslında geri çekildiğini gören Sovyetik çizgideki Cumhuriyetçi Türk Partisi, konuyu başka konulara saptırarak bu düşüşü engellemeye çalışıyor. Ve bu da sol'dan bakan insanlar adına, eşitlik adına üzüntü verici."
Kıbrıs'taki atmosferi Yalyalı şöyle anlatıyor:
"AKP'nin oy toplamak için oynadığı oyunlarının benzerleri, bu ülkede iktidarda bulunan sol hükümet tarafından da kurumlara, medyaya uygulanmaya başlandı. Türkiye'deki oligarşinin kendi iç hesaplaşması olurken Kıbrıs'a yansımamasını zaten düşünmezdik. Ama hiçbir hukuki bağlantısı olmadan bu tür süreçlerin başlatılması oyundan öteye gidemez. Bu tamamen bir seçim stratejisi olarak gündeme geliyor."
Geçen süre içinde hiçbir gelişme yaşanmazken bugün bütün bunların ortaya çıkmasının düşündürücü ve soruşturmanınsa samimiyetten uzak olduğunu söyleyen Yalyalı, ekledi:
"Türkiye'deki oligarşinin kendi arasında safra atma yarışı yaparken bu süreçten Kıbrıs'taki iktidarın yararlanmak istediğini düşünüyorum. Derin devletin operasyonlarıyla Kıbrıs'ta mücadele ettiklerini söylüyorlarsa sol parti, yapması gereken çok başka şeyler vardı. Örneğin Merkez bankasına 'hayır' demesi gerekirdi. Kıbrıs'taki Türk güvenlik kuvvetlerinin başındaki generalin Kıbrıslı Türk olmasını isterdi. Bu ilişkileri yok sayarak rant elde etmeye çalışmak sol siyaset adına doğru değil."
Ergenekon'un Kıbrıs uzantıları
Başbakan Ferdi Soyer, Türkiye'de dava konusu olan Ergenekon örgütünün Kıbrıs'taki müdahaleleri üzerine savcılığın soruşturma başlatmasını istemesiyle ilgili olarak "Kıbrıs Türk halkının iradesini etkilemek için kesintisiz bir gizli organizasyonun varlığı kuşkusu orta yere çıktıktan sonra benim susmam cinayetin ta kendisiydi" dedi.
Kıbrıs gazetesinin haberine göre, Soyer, halen soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Türk Metal-İş sendikası eski başkanı Mustafa Özbek'in bilgisayarında bulunan belgelerin, Kıbrıs'ta seçimlere müdahale edildiğini gösterdiğini belirtti.
"Bu belgelerde eski cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın telefonlarının dinlendiği, ekarte edilmesi için çeşitli çalışmalar yapıldığı, Ulusal Birlik Partisi'nin birinci parti çıkması ve 2000'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini doğrudan doğruya Eroğlu'nun kazanması çerçevesinde şekillendirilmeye çalışıldığı görülüyor."
Soyer, bu belgelerin internette olmadığını, kendisine ulaştırıldığını vurguladı. (EZÖ)