Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Yeni Türkiye’ye yeni bir muhalefet yakışır. Artık bu kaçınılmaz hale gelmiştir” dedi.
Azınlıklar meselesine de değinen Erdoğan, “Azınlıklar noktasında dünyada bizim gösterdiğimiz hassasiyeti aynı şekilde gösteren bir başka ülke yoktur. Türkiye’de tüm azınlıklar şu anda huzur içinde” diye konuştu.
AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuşan Erdoğan, muhalefete, basın özgürlüğüne ve mülteciler konusuna değindi.
Erdoğan’dan satırbaşları şöyle:
“Medya özgür, bana hakaret edebiliyor”
Türkiye’de basının özgür olduğunu söyleyen Erdoğan, medyada kendisine hakaret edildiğini ve yargının taraflı davrandığını anlatırken verdiği gerekçe AİHM’in 12 Mart 2012 tarihli Eon vs Sarkozy kararıydı*.
“Bazı medya grupları bana, arkadaşlarıma, partime her türlü hakareti bu ülkede yapabiliyor mu? Yapıyor. Çok açık ve net ortada. Hatta yargı o kadar, burada bazı yargı mensupları o kadar taraflı davranıyor ki, söyledikleri ne? ‘Bu eleştiriye girer ama siz siyasetçisiniz. Bu hakaret değil, ağır eleştiri’. Böyle de bir manevra yapıyorlar. Dolayısıyla bakıyorsunuz, olumsuz karar veriyorlar.”
“Azınlıklar huzur içinde”
“Azınlıklar noktasında dünyada bizim gösterdiğimiz hassasiyeti aynı şekilde gösteren bir başka ülke yoktur. Türkiye’de tüm azınlıklar şu anda huzur içinde. Gazze’de bu kadar olay oluyor. Biz ne dedik? ‘Türkiye’deki Museviler bizim vatandaşımızdır. Kimse onlara yönelik olumsuz bir yaklaşım içinde bulunamaz, onlar bizim güvencemiz altındadır’ dedik. Bizim meselemiz İsrail yönetimi, İsrail halkıyla da değildir. Biz aklıselim ile hareket edeceğiz, duygusallıkla değil.
“Şu anda Irak’ta Türkmenlerin derdini kendisine dert edinen tek ülke var, Türkiye. Ezidilerin derdini kendine dert edinen, kapısını açan tek ülke var, Türkiye. Arapları, Kürtleri, Süünileri, Şiileri de düşünen, bunun için çırpınan, üstelik 5 yıldır bunun samimi mücadelesini veren tek ülke var, Türkiye.”
“Yeni muhalefete ihtiyacımız var”
“77 milyonun Cumhurbaşkanı olarak, özlediğimiz bu toplumsal barışın tesis edilmesi içinde elimizden geleni yapacağımızdan herkes tarafından bilinmesini istiyorum. Yeni Türkiye’de arzumuz var. Yeni bir muhalefet. Çünkü yeni Türkiye’ye yeni bir muhalefet yakışır. Artık bu kaçınılmaz hale gelmiştir. Muhalefetin kendisini sorgulamaktan, özeleştirisini yapmaktan bu aşamadan sonra kaçışı yoktur.
“CHP’ye bakıyorsunuz, kimi kötülüyor? Seçmeni kötülüyor. MHP’ye bakıyoruz. Çıkan sonuçtan dolayı seçmeni aşağılıyor. Bunlara akıl hocalığı yapan Pensilvanya’da dahi çıkan sonuçtan milleti tahkir ediyor, onlara da bedduayı sallıyor. ‘Acaba nerede yanlış yaptık’ diye sormak yok, anlamaya çalışmak yok, ortaya çıkan manzaradan dolayı bedel ödemek hiç akıllarına dahi gelmiyor. Böyle bir anlayış Türkiye’de 77 milyon ile asla buluşamadı, bugün buluşamıyor, yarın da buluşamaz. Bir kısmı sahillere sıkışıp kalır, bir kısım doğuda belli illere sıkışıp kalır, oradan çıkamazlar. Kutuplaştırarak, gerginlik üreterek, o bölgeleri bir müddet ellerinde tutarlar ama bir süre sonra artık elde oralarda kalmaz. Özellikle teşkilatıma şunu söylüyorum; Bakın bundan sonraki süreçte 14 altında veya 15’in altında olduğumuz yerler var ya, oradaki eksiklerimizi süratle gidererek inşallah oralarda da AK Parti’yi birinci parti haline getirmek bizim bir numaralı hedefimiz olmalıdır.” (ÇT)
* AİHM’in 12 Mart 2012 tarihli Eon vs Sarkozy kararının 3. Maddesi: Bir siyaset adamına yönlendirilen eleştirilerin sınırlarını daha geniş tutmak gerekir. Çünkü, kaçınılmaz olarak bir siyasetçinin davranışları, kullandığı ifadeler toplumun ve basının dikkatli bir kontrolüne tabidir. Dolayıs