Sinagog saldırılarına benziyor
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğünün yetkili birimlerinin başında çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, saldırıları, Türkiyedeki barış ve istikrara karşı cüretkarlığın yeni bir örneği olarak nitelendirdi.
Saldırıların sorumluları hakkında açıklama yapmaktan kaçınan Erdoğan, bugün meydana gelen saldırıların geçtiğimiz Cumartesi günü Neve Şalom ve Beth İsrael sinagoglarına yönelik bombalı saldırılarla büyük ölçüde örtüştüğünü söylemekle yetindi.
Teröre karşı top yekun mücadele
Terörün uluslar arası boyutlara ulaşması, işbirliği ve dayanışmayı da uluslar arası boyutlara taşımayı gerektiriyor. Türkiye bu lanetli eylemler karşısında bir yumruk gibi bütünlüğünü koruyacaktır diyen Erdoğan, bunun yanı sıra her türlü teröre karşı uluslar arası dayanışma ve işbirliğini de sürdüreceklerini vurguladı.
Erdoğan, basın kuruluşları ile siyasetçileri de teröre karşı mücadelenin ulusal bir mücadele olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak, sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykalın Saldırılara Türkiyenin Ortadoğudaki ateşin içine girmesinin neden olduğu ve hükümetin sorumluluğu bulunduğu yönündeki açıklamaları karşısında Başbakan Erdoğan, Biz milletimiz, devletimiz ve medyamızla topyekun bir mücadele başlattık. Ancak Sayın Baykal bu durumu bir rant konusu olarak değerlendiriyor. Biz bu konudan nemalanmaya gayret etmiyoruz. Türkiye halkı da Baykalın bu girişimine gereken yanıtı verecektir dedi.
Erdoğan, gazetecilerin, istihbarat birimleri arasında bir uyumsuzluk sorunu bulunup bulunmadığı, gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı yönündeki sorularını; MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü, uyumlu çalışmalarını sürdürüyorlar. Saldırılardan önce de istihbarat birimlerimiz edindikleri bilgileri 81 vilayete gönderdi. Ancak terörün adresi yoktur ve hiçbir ülkenin buna karşı yüzde yüz başarı kazanması beklenemez sözleriyle yanıtladı.
Açıklamanın tam metni
Erdoğan, şöyle konuştu:
* Beş gün arayla meydana gelen ikinci saldırı, insanlıktan nasibini almamış odakların ülkemizdeki barış ve istikrara karşı cüretkarlığının yeni bir örneğidir.
* Bir kere daha açıkça söylüyorum, bu insanlık dışı saldırıların arkasındaki amaç, milletimizin ve hükümetimizin iradesi karşısında paramparça olmaya mahkumdur.
* Milletimizin bu lanetli saldırılar karşısında göstereceği dayanışma bu eyleme yeltenenleri ve onları kullananları hüsrana boğacaktır.
* Terör ve şiddet, meşru bir amaca kullanmak için kullanılan meşru bir yöntem olamaz. Meşru olmayan yöntemlerle, meşru hedefe ulaşılamayacağını insanlık tarihi göstermiştir.
* İçinde bulunduğumuz mübarek günleri kana bulayanlar, masum insanları katledenler bunun hesabını her iki alemde de vereceklerdir. İnsanlık vicdanında da ebediyete kadar lanetleneceklerini ayrıca ilmelidirler.
* Terörün uluslar arası boyutlara ulaşması işbirliği ve dayanışmayı da uluslararası boyuta taşımayı gerektirmektedir.
* Türkiye bu lanetli eylemler karşısında bir yumruk gibi bütünlüğünü koruyacaktır. Bunun yanı sıra her türlü teröre karşı uluslar arası dayanışma ve işbirliğini sürdürmeyi devam edeceğiz.
* Yeni durumda ulusla dayanışmamızı korumamız gerektiğini bir kere daha hatırlatıyorum. Medyamız ve siyasetçilerimiz teröre karşı mücadelenin top yekun ve ulusal bir mücadele olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak sorumluluklarını yerine getirmelidirler.
* Bir 11 Eylül terörü geçirdik, bu terörde ABD medyası dünyaya iki kuleden başka hiçbir şey göstermedi. Fakat ne yazık ki, bizde eylemin olduğu yerden itibaren bütün inceliklerine varıncaya kadar medyamız adeta bunu yayınlamak mecburiyetiyle veriyor.
* Bunların meydana getireceği psikolojik tahribatı hiç düşünmüyoruz. Ayrıca, emniyet ve güvenlik açısında atılacak adımları ve alınacak neticeleri nasıl etkileyeceğini düşünmüyoruz. Bu konuda daha hassas olmaya medyamızı ve siyasetçilerimizi davet ediyorum.
* Olayın olduğu andan itibaren gelişmeleri konuyla ilgili birimlerin başında bizzat yönetiyorum. İstihbarat ve emniyet yetkililerimiz çalışmalarını yoğun biçimde sürdürüyor.
* Kuşkusuz acımız büyüktür. Başta İngilterenin İstanbul Başkonsolosu olmak üzere tüm kayıplarından dolayı İngiliz hükümetine ve İngiliz halkına taziyelerimi sunuyorum. Bu saldırılara verilecek en iyi cevap metanetimizi korumaktır. Hayatımızı normal şekilde sürdürmemiz, eylemlerin arkasındaki karanlık emellere en büyük cevap olacaktır. Bu eylemlere karşı metanetimizi görenler, milletimizin büyüklüğü karşısında yaptıkları için içerdiği aczı da anlayacaklar.
* Milletimiz terörü lanetliyor. Hükümetimiz işe el koydu, takipçisi. Türkiye dimdik ayakta. Bütün kurumları ve organlarıyla çalışmaya devam edecektir. (BB)