*Fotoğraf: AA
Prof. Dr. Veysel Eren | Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi
Prof. Dr. Mustafa Sinanoğlu | İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. İlhan Yaşar Hacısalihoğlu | İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi
Prof. Dr. Yusuf Baran | İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Prof. Dr. Hüsnü Kapu | Kafkas Üniversitesi
Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk | Kocaeli Üniversitesi
Prof. Dr. Erol Turan | Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi
Prof. Dr. Yusuf Leblebici | Sabancı Üniversitesi
Prof. Dr. Fatih Yılmaz | Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Bu tablo Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın atadığı dokuz erkek rektörü adını ve atandıkları üniversiteleri gösteriyor. Karar Resmi Gazete’de yayımlandı ve kesinleşti.
Erdoğan, Türkiye'de kadın profesörlerin oranı yüzde 32,5'i bulmasına rağmen 9 üniversitenin 9'una da erkek rektör atadı.
YÖK'ün 2022 yılı verilerine göre 182 bin 18 akademisyenden 83 bin 83'ü kadın, 98 bin 935'i ise erkek. Sayıları birbirine yakınmış gibi görünse de kademe yükseldikçe kadınların oranının hızla düşüyor. 127 devlet üniversitesinden sadece 5'inde kadın rektör var. 9 üniversitede ise tek kadın profesör yok.
İstatistikler,Türkiye'deki kadın profesörlerin oranının, AB ülkelerinin ortalamalarını geçtiğini gösteriyor. iTürkiye'deki yüzde 32,5 orana sahip kadın profesör oranı, yüzde 20,8 ortalama ile AB ülkelerini geride bırakırken, yüzde 32,5 olan ABD ile eşitlendi.
TIKLAYIN-"Akademik niteliği düşük rektör üniversiteyi geriye götürüyor"
TIKLAYIN-Üniversite Memnuniyet Araştırması: Boğaziçi FF aldı, sınıfta kaldı
"Rektörlerin akademik nitelikleri düşük"
Bilim Akademisi'nin 2020 yılı raporunda ÜniAr'ın kurucularından Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Engin Karadağ'ın araştırması yer almış ve şöyle denilmişti:
"Türkiye'deki rektörlerin akademik nitelikleri genellikle düşüktür. Tüm rektörlerin üçte birinin H-indeksi sıfırdır. Akademik nitelikleri yetersiz olan öğretim üyeleri arasında sıkça dile getirilen 'iyi bir rektör olmak için iyi bir araştırmacı olmaya gerek yoktur. Araştırma bir şeydir, yönetim ise başka bir şeydir' düşüncesi gerçeği yansıtmamaktadır. URAP (Akademik Performansa Göre Üniversite Sıralaması) verilerine göre, Türkiye'deki üniversiteler beş gruba ayrılabilir.
"Her gruptaki üniversitelerin sıralaması, rektörün göreve gelmesinden itibaren 3 yıl sonunda ilgili rektörün ortalama araştırma çıktısına göre değişmektedir. URAP'a göre en iyi (en yüksek araştırma çıktısı olan) 32 üniversitenin rektörlerinin WoS veri tabanlarında ortalama 80,5 yayını vardır. Ancak URAP'a göre rektörlerin ortalama yayın sayısı ikinci grup üniversitede 25,8'e, üçüncü grupta 20,7'ye ve son iki grupta ise sırasıyla 12.5 ve 8'e düşmektedir.
"Akademik nitelikleri düşük olan rektörler tarafından yönetilen üniversitelerin istisnasız tümü, bu rektörlerin göreve gelmesinden itibaren iki yıl içinde hem URAP sıralamasında hem de genel olarak bilgi üretiminde aşağı sıralara düşmüştür. Yani, akademik nitelikleri yetersiz rektörlerle beraber bu üniversiteler hem ulusal hem de uluslararası sıralamalarda kötü değerlendirilmiş ve bilgi üretimi niteliksel ve niceliksel olarak azalmıştır."
TIKLAYIN-Yeni rapor: Akademik özerklik yok oluyor, yeni bir yasa gerekiyor
TIKLAYIN-"Türkiye'deki rektörlerin akademik nitelikleri düşük"
TIKLAYIN-"Türkiye, Dünyadaki Üniversiteler Sıralamasında İlk 1000'e Bile Giremeyecek"
(RT)