Erdoğan İstanbul, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi"nin açılış oturumunda yaptığı konuşmada kadınların "başörtüsü özgürlüğü"nün Anayasal güvenceye bağlanması için referandumda ısrarlı olduklarını yineledi.
TBMM'deki mevcut güç tablosunda AKP, MHP ve BBP milletvekillerinden oluşan iktidar blokunun oy toplamının Anayasa değişikliği için gereken 360'ın altında olması dolayısıyla Erdoğan, bu konuda "uzlaşma sağlanamaması halinde bu meseleyi milletimizin takdirine sunmanın yollarını araya[caklarını]" tekrarladı.
Erdoğan'ın "yol arayışı" ifadesi Anayasa değişikliğini TBMM'den geçirmek için gerekli 3/5 çoğunluğu aşağı çekmeyi akla getirse de, bunun için de iktidarın 3/5 çoğunluğu bulması gerekiyor. Dolayısıyla, "milletin takdiri"ni dile getirmesi için TBMM'de referandum üzerine bir uzlaşma olmadığı takdirde iktidar için genel seçimleri beklemek dışında bir "meşru" yol gözükmüyor.
Erdoğan neden referandum istiyor?
Erdoğan bugünkü konuşmasında Anayasa değişikliği gerekliliğini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "kadınların başörtüsü"nü güvenceye alacak bir kanun teklifini gündeme getirmesiyle gerekçelendirdi.
Kılıçdaroğlu, 4 Ekim'de yayınladığı bir video kaydıyla "başörtüsü" konusunu bir yara olarak nitelemiş ve "Yarın itibariyle bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi grup toplantımızdan hemen sonra TBMM'ye sunacağız" demiş, ertesi gün de üç maddelik bir yasa teklifini TBMM'ye sunmuştu.
TIKLAYIN-Başörtüsü teklifi: "Hellaşme" toplantıları sonrası bir adım
Erdoğan ise CHP'nin bu hamlesine 5 Ekim'de partisinin grup toplantısında, "Bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele, verdiğimiz mücadele sayesinde artık kalmamıştır. Geçmişte başörtüsü diye utanç verici bir mesele yaşanmışsa bunun sebebi CHP zihniyetidir, CHP faşizmidir," diye karşılık vermiş, çözümü Anayasa düzeyinde sağlamayı önererek, "Hatta bununla kalmayalım, aile kurumumuzu güçlendirerek geleceğimize güvenle bakmamızı sağlayacak ilave değişiklikler de yapalım," demişti.
TIKLAYIN-"Başörtüsünde çözümü yasa değil Anayasa düzeyinde sağlayalım"
TIKLAYIN-Erdoğan'dan başörtüsü açıklaması: Referanduma götürelim
Ancak, iktidar blokunun Anayasa değişikliği için gerekli oya sahip olmaması dolayısıyla Erdoğan bir aydan bu yana TBMM'de grubu olan partileri Anayasa değişikliği için referanduma razı etmeye çabalıyor.
Erdoğan: "Habis zihniyetin tüm çirkinliğiyle
hâlâ pusuda beklediğini gördük"
Erdoğan bugünkü konuşmasında da "Esasen kadınlarımızın başlarının açık veya örtülü olması tabii bir haktır. Nasıl havayı soluyorsak, suyu içiyorsak, giyiniyorsak, ibadetlerimizi yerine getiriyorsak, kadınlarımızın inançlarından dolayı başlarını örtmeleri de aynı derecede tabii bir durumdur. Yani bunun için ne anayasada ne kanunlarda herhangi bir düzenleme yapmaya ihtiyaç yoktur. Olmaması gerekir." dedi.
Bununla birlikte "Anayasa değişikliği ihtiyacı"nı "Son tartışma vesilesiyle bir kez daha ülkede artık kökünün kuruduğunu umdukları habis zihniyetin tüm çirkinliğiyle hâlâ pusuda beklediğini gör[melerine]" bağladı.
Erdoğan, "Biz de açılan tartışmaya cevabımızı az önce de ifade ettiğim gibi bu meseleyi anayasal bir güvenceye kavuşturmayı teklif ederek verdik. Yaptığımız hazırlığı Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin tamamına götürerek bu konudaki samimiyetimizi ortaya koyduk. Hatta daha ileri gittim, 'Gel samimiyseniz, gerekirse hadi parlamentoda bu işi çözemiyorsak referanduma gidelim.' Çünkü millet evvelallah en doğrusunu söyler." diyerek referandum ısrarını sürdürdü.
Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: "Uzlaşma sağlanamaması hâlindeyse ifade ettiğim gibi bu meseleyi milletimizin takdirine sunmanın yollarını arayacağız. İnşallah ülkemizi bu tür konuların bırakın trajedi hâline dönüştürülmesini, tartışılması ayıbından da kurtaracak köklü bir çözümü anayasamıza kazandırmayı ümit ediyoruz."
(AEK)