Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in (BM) 76. Genel Kurulu görüşmelerinde konuştu.
Erdoğan, Paris İklim Anlaşmasını önümüzdeki ay Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayına sunmayı planladıklarını duyurdu:
"Paris İklim Anlaşmasına ilk imza atan ülkelerden biriyiz. Ancak, yükümlülüklerle ilgili adaletsizlikler sebebiyle henüz bu anlaşmayı yürürlüğe koymamıştık. Son dönemde bu çerçevede kaydedilen mesafenin ardından aldığımız kararı, buradan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulundan tüm dünyaya duyurmak istiyorum.
"Paris İklim Anlaşması'nı, atılacak yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz. Glasgow'da yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansından önce, 'karbon nötr' hedefli anlaşmanın onay aşamasını tamamlamayı düşünüyoruz. Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bu süreci, 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz."
TIKLAYIN - Guterres: Alarmı çalmak için buradayım
TIKLAYIN - 10 soruda Paris İklim Anlaşması
Erdoğan, Türkiye'de iklim değişikliğiyle ilgili atılan diğer adımlara da işaret ederek, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına uyum için gereken eylem planının hazırlanıp, geçen aylarda devreye alındığını aktardı.
"Yeni göç dalgasına ne imkanımız ne de tahammülümüz var"
"Uluslararası toplum, bir 10 yıl daha Suriye krizinin devam etmesine izin veremez" diyen Erdoğan, soruna, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak şekilde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde siyasi bir çözüm bulunması için daha güçlü bir irade ortaya konulması gerektiğini savundu.
Türkiye'nin Suriye'nin ardından Afganistan'daki gelişmeler sebebiyle, bu ülkeden de göç akını ihtimaliyle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Erdoğan, "Suriye krizinde insanlık onurunu kurtaran bir ülke olarak, artık yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkanımız ne de tahammülümüz vardır. Adil yük ve sorumluluk paylaşımı temelinde, tüm paydaşların bu konuda üzerine düşeni yapmasının vakti çoktan gelmiştir. Artık 1951 Cenevre Sözleşmesini ve uluslararası insani hukuku aşındıranlara karşı somut bir tavır ortaya konulmalıdır" dedi.
"Aşı milliyetçiliği sürüyor"
Konuşmasında COVID-19 salgınına da değinen Erdoğan, "Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği, 10 milyonlarca insanın virüsün pençesinde kıvrandığı bir dönemde, aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle halen sürdürülüyor olması, insanlık adına yüz kızartıcıdır. Kovid-19 salgını gibi küresel bir felaketin üstesinden, ancak uluslararası iş birliği ve dayanışmayla gelinebileceği açıktır" dedi.
"Turkovac'ı tüm insanlığın istifadesine sunacağız"
"Yerli aşımız Turkovac'ı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağımızı ifade etmek istiyorum" diyen Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütünün güçlendirilmesi ve salgınlara karşı sözleşme hazırlanması girişimlerini desteklediklerini vurguladı. (KÖ)