Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 7 Haziran seçimlerinden sonra ilk kez Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan konuşmasında "paralel yapı", çatışma ortamı, koalisyon görüşmeleri, Kobanê meselesi üzerine açıklamalar yaptı.
Çözüm sürecinin buzdolabında olduğunu belirten Erdoğan, operasyonların devam edeceğini söyledi. Muhtarlara hangi evde kimin oturduğunu emniyete bildirme talimatı veren Erdoğan, koalisyon görüşmeleri için ilkeler örtüşmediği takdirde "intihar edecek hali yok" dedi.
Erdoğan, HDP'yi çözümü Brüksel'de aramakla eleştirdi, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı kastederek "cici çocuk demekle cici olmuyor" dedi. "Kobanê düştü düşecek" sözleriyle eleştirilen Erdoğan bu sözlerine de açıklık getirdi.
Yurtdışına kaçanlar hesap verecek
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Beni yurtdışına kaçmakla itham eden ihanet şebekesinin mensuplarının, birer ikişer yurtdışına kaçtıklarını görüyoruz. Şu ana kadar 100’ü aşkın mensupları yurtdışına kaçmıştır. Bu acımasız kararları verenler Gürcistan üzerinden Ermenistan’a kaçıyorlar. Şu anda Türkiye olarak bizler de iz sürüyoruz. Bunlarla ilgili, kırmızı bültenler hepsi… Bir kısmı Romanya’da yakalandı. Bunlar da yaka paça buraya gelip, yaptıklarının hesabını verecekler.
Paralel devlet yapılanması peşinde olan kesimin, bölücü örgütle aynı çizgide buluştuğunu görüyoruz. Aynı şekilde kendilerine aydın diyen, akademisyen diyen, gazeteci diyen bir güruhun nasıl alenen hainlik peşinde koştuğunu ibretle takip ediyoruz.
Cici çocuk demekle cici olmuyor
Bölücü örgüt uzantıları eylemlerin ve ölümlerin faturasını, şahsıma hükümete çıkarmaya çalışanların asıl niyetlerinin gayet iyi farkındayız. Ne diyorlardı, “seni başkan yaptırmayacağız…” Bu sözün aslında “Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmayacağızı” ifade etiğini çok iyi biliyoruz.
Öyle eline bir saz vermek suretiyle bir insanı modern bir noktaya oturtamazsınız. Köşelerde, şuralarda buralarda cici çocuk demekle kişi cici olmuyor.
Dikkat ediniz saldırılar ülkemizde oluyor, yürekler yanıyor. Ama terör örgütünün güdümündeki parti çözümü Brüksel’de arıyor. Kendi ülkesine kendi milletine bu kadar yabancılaşmış bir anlayışın, yaşanan sorunlara çözümler üretebilmesi mümkün değildir.
Obama Kobani düşer dedi
Bu arada enteresan bir şey olmuştur. Sayın Obama beni aramıştır, işte iki güne kalmaz Kobani düşer. Burada sizden yardım istiyoruz demiştir. Ben de şunu söyledim, sayın obama, 200 bine yakın Kobanili zaten bizim ülkemize girmiş durumda. Şu anda orada Kobani’li kalmadı. Sadece savaşçılar var, onlar savaşıyor. Ama unutmayın, sizin oraya indireceğiniz silahlar sadece PYD’nin değil DEAŞ’in eline geçirecek. Yarısını DAEŞ aldı, diğerini de diğerleri aldı. Ama dostlar maalesef bizim bu yaklaşımımıza dikkat etmediler. Şu anda 70-80 bin civarında Kobanili dönmüş vaziyetteler. Temenni ederiz ki diğerleri de bir an önce Kobani’ye dönerler, ülkelerindeki yerlerini alırlar. Hep Kobani düştü düşecek diye cımbızlanan ifademin arkasında bu var.
İhanet edenleri not ediyoruz
Ülkemize düşmanlık eden herkese sayfalarını ekranlarını manşetlerini açan medya kuruluşlarının ihanetlerini biz de not ediyoruz. Zamanı geldiğinde bu notlar elbette milletimiz tarafından değerlendirilecektir.
Çözüm süreci buzdolabında
Bunu açık net söylemek zorundayım. Bu operasyonlar devam edecektir. Tabii canımız yanıyor. Şehit ailelerimizin canları da yanıyor. Artık bu iş bitsin diyen kardeşlerimiz oluyor.
Mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Mesela bazıları diyor ki, terör örgütü silahlarını sustursun. Hayır, ne demek sustursun. Terör örgütü silahları bırakacak, gömecek, betonlayacak. Tüm teröristler ya ülkemizi terk edecekler, ya da dediğim gibi silahlarını bırakacaklar, gömecekler. Bunların da yer tespitini biz yapacağız.
Çıkıp çözüm süreci devam ediyor diyorlar. Bana göre çözüm süreci buzdolabındadır. Şu anda milli birlik ve kardeşlik projesi gündemdedir. Buna destek verenlerle bu yolda yürümeye varız.
Hangi evde kim var bildirecek
Bölücü örgüt ve onun güdümündeki parti sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Tercihini şiddetten ve baskıdan yana kullanmıştır. Bunlar için yalan itikadi bir meseledir. Terör örgütü 2013’ten beri, kendi aklında devleti oyalayarak tahkimat yoluna gitmiştir. Şu anda görüyorsunuz, operasyonlarda nasıl silahlar ortaya çıkıyor. Tamamen yığınak yapıyorlar, sığınak, Suriye’den yığınaklar yapılıyor. Niçin? Yarınlara. Maalesef bu konuda şu anda devletin çok daha gayretli, çok daha bu konularda yılmayacak şekilde operasyonlarına devam etmek suretiyle, hangi evde ne var ne yok, istihbaratla her şeyiyle bunu ortaya çıkarmak durumundadır. Hangi evde kim var, nedir ne değildir. Bunu gelecek, orada kaymakamına, valisine emniyet müdürüne bildirecek.
İntihar edecek hali yok
Anayasada belirtilen süreç içerisinde sayın başbakan 45 gün içerisinde kendisinin de partisinin de inandıklarına mütenasip olabilecek bir ortak bulabilirse, ama bir tekrar seçim ama farklı bir anlayışla ortaklık için adım atabilir. Ama o tabii kendi ilkeleriyle de karşı düşüncenin örtüşmesi lazım. Herhalde örtüşmüyorsa, intihar edecek hali yoktur.
Koalisyon hükümetinin kurulması benim temennimdir, bu süreç 45 gündür. Bu mümkün olmadığı takdirde, ya mevcut hükümetin azınlık hükümeti olarak devam etmek suretiyle bir erken seçime gitmesidir ki buna bir destek gerekiyor. Parlamentodan güvenoyu alması gerekiyor.
Aksi takdirde, çünkü sunulacak olan bir kabine parlamentoda güvenoyu almayabilir. Sonra yeni görevlendirme süreci başlayacaktır. Meclis’in kalkıp bir geçici hükümeti kurma şekli var. Burada da parlamentoda temsil edilen siyasi partilerin güçleri oranında, geçici seçim hükümetinde temsil edilmesi gerekiyor. Bunun da çeşitli faydaları var, zararları var. (NV)