Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan New York’tan dönüş yolunda gazetecilere ABD’deki temaslarıyla ilgili bilgi verdi. Hürriyet gazetesinden Akif Beki, Erdoğan’ın açıklamalarını şöyle aktardı:
IŞİD’e karşı koalisyon
“Birinci derecede teröre, terör örgütlerine ve IŞİD’e karşı bir tavır; bunun üzerinde hassasiyetle duruluyor. Şu anda ABD Kongresi de bu konuda olumlu yaklaşımlar sergilemiş vaziyette.”
Tezkere
“Bizim de biliyorsunuz ayın (Ekim) ikisinde bu konuyla ilgili tezkere Meclis’e gelecek. Ve Meclis’teki tezkerenin, -şu anda benim tahminim- çıkışıyla birlikte de zaten bizim de gerekli adımları atmamız gerekiyor.”
Güvenli bölge
“Bizim üzerinde ısrarla durduğumuz konu, bir uçuşa yasak bölge ilanı, güvenli bölge ilanı, eğit-donat konusu. Eğit-donat konusu üzerinde ısrarla durduğumuz ve... Ve bütün bunlara yönelik çalışmalarda da öyle zannediyorum ki mutabakat sağlanacaktır. Şu anda görüşmeler zaten devam ediyor.”
“Şu anda zaten bu tür görüşmeleri biz kendi içimizde de yapıyoruz. Yani bunlara bizim hazırlıklı olmamız lazım. Burada, ikinci, üçüncü sınıf bir ülke konumunda değiliz. Burada birinci derecede etkilenen ülke konumundayız. Birinci derece etkilenen konumundaki bir ülke tabii ki önce ne yapacağının kararını kendisi bir defa vermesi lazım.”
“Tampon demeyelim, güvenli bölge demek daha isabetli olur; Suriye tarafında bir güvenli bölge.”
Bu sadece Türkiye’nin değil, 1.5 milyon insanın kendi topraklarına dönmesi olayıdır. Bu insanların yerleşimine yardımcı olma dahi konuşulan başlıklardır. Belki orada bunlara yeniden şehirler tesis edilecektir. Ve bu insanlar da yeniden kendi topraklarına dönme imkânını bulacaktır. Belki arka arkaya donörler toplantısı da yapılır; bunların hepsi gündemde olan şeyler.
Askeri harekat
“Eğer burada askeri bir harekat olacaksa; bizim hudutlarımız kim tarafından korunuyor, asker tarafından; dolayısıyla böyle bir tehdit altında olduğumuz zaman askeri harekât buna karşı yapılacaktır.”
“Yani asker, Silahlı Kuvvetlerimiz bize nerede gereklidir? Böyle anlarda gereklidir. Sınırlarımız tehdit altına giriyorsa bu adımların da atılması lazım.”
NATO
“Burada tabii, bir NATO ülkesi olarak NATO’daki ortaklarımızla her türlü adımın düşünülebileceği gibi, bunun hava boyutunu kim yürütür, kimlerle beraber yürütür; kara harekâtını kim yürütür, kimlerle beraber yürütür; bunların planlamasını şu anda ilgili ülkeler bir araya gelerek zaten yapıyorlar. Bu çalışmalar yapılıyor şu anda.”
“Ama düğmeye basılma anı, burada çok önemli. Ki biliyorsunuz bazı hassasiyetler sebebiyle ABD Irak’taki gelişmelerde tavrını ortaya koydu ve özellikle barajlar bölgesinde doğabilecek tehlikelerden dolayı oralarda hava bombardımanlarını yaptı. Onlar yerinde olmuştur. O hava bombardımanlarının olduğu anda biz her türlü insani yardımı Kuzey Irak’taki tüm gruplara yaptık. Türkmenlere, Araplara, Ezidilere, hepsine yaptık. Peşmergelere aynı şekilde yaptık. Ve o püskürtülmüş oldu. Yani bugün Kuzey Irak çok ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kalabilirdi.”
Uçuşa yasak bölge
“Buralardaki görev dağılımları vs. yapılıyor. Cidde’den sonra bugün ABD, Arap ülkelerinden bazılarıyla birlikte ortak hava harekâtı yaptı, 5 veya 6 ülke katıldı. Bu yapılırken, içeride de Özgür Suriye Ordusu’nun işini kolaylaştırdı. Kara harekâtı orada yürüyor.”
“Bundan sonraki süreç çok daha farklı olacak. Neden böyle diyorum, çünkü güvenli bölge Suriye tarafında oluşturulacak olan bir bölge. Bir diğer taraftan, burayı güvenli kılabilmek için de uçuşa yasak bölgenin sürekli kontrolü gerekiyor.”
Kara operasyonu
“Bir terör örgütünü sadece hava operasyonuyla bitiremezsiniz. Bir defa mütemmim gücü karadır. Eğer karayla bağlantısı dışında bir de deniz varsa, deniz de buna dahil olur. Bütün olarak ele almak durumundasınız.”
“Kara esastır; ben tabii asker değilim, ama hava lojistiktir. Karanın gitmediği yer hiçbir zaman kalıcı olmaz.”
Sınırlar
“Türkiye’ye düşen görev neyse, Türkiye de bu görevini yerine getirecektir. Yani, Türkiye burada askeri olarak herhangi bir pozisyon almaz mantığı peşinen yanlıştır. Hiç kimse kalkıp senin hudutlarını korumakla mükellef değil. Gelip başkaları mı koruyacak? Bizim hudutlarımızı biz koruyacağız.”
Patriot, radar üssü
“İsrail’in adı hiç geçmedi. Bizim görüşmelerimizde adı geçen ülkeler ağırlıklı NATO ülkeleridir. Arap ülkeleridir. Fakat birinci derecede Türkiye’yi ilgilendiren bir konudur. Çünkü 1250 km sınırı olan biziz. Dolayısıyla, sorumluluğumuzu bilmemiz lazım. Bu sorumluluktan da kaçamayız.”
“NATO ülkesisin, kalkmışsın Amerika’dan, Almanya’dan, Hollanda’dan Patriot’ları almışsın, oralarda radar üslerini kurmuşsun... Neden kurduk biz bu radar üslerini? Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği şekilde kurmadık. Sadece gelebilecek bazı saldırılara karşı savunma sistemleri olarak... Ve bu savunma sistemlerine yönelik bu adımlar, aylar öncesinden kendini gösteriyordu, bu iş bir yere doğru gidiyor diye...”
Rusya
“Şam yönetiminin bu konudaki tavrı ortada. Fakat örneğin Rusya bile IŞİD’e karşı bir tavır koyulmasını, BM Güvenlik Konseyi’ndeki toplantıda Dışişleri Bakanı orada ifade etti.”
Şam
“Olay sadece IŞİD terör örgütüne karşı değil. Aynı zamanda rejime karşı da bir adım atılması artık konuşuluyor. Özgür Suriye Ordusu, rejime muhalif olan bazı gruplar var...”
“Ya Sayın Obama’nın açıklamasıydı ya Biden’ındı; rejime karşı gereğinin yapılması gibi bir ifade kullanılıyor. Tabii bu terör örgütünü bünyesinde barındıran bir ülke, bunun bedelini de ödeyecektir. Çünkü bu terör örgütünü palazlandıran bu ülke. Artık onu ödemek durumunda kalacaktır.” (AS)