Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyarette bulunacağı Kazakistan'a hareketinden önce Ankara Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Deport edebilirdik, etmedik
Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'ndan Ermeni soykırımı kararı geçerse Türkiye'nin tavrı ne olacak sorusu üzerine şöyle dedi:
"Ermenistan başta olmak üzere parlamentolarının kapısını onlara açan milletlere sesleniyorum; benim ülkemde vatandaş ve vatandaş olmayan 100 bine yakın Ermeni var. Acaba kendi ülkelerinde kaç Ermeni var. Biz ülkemizdeki Ermeni vatandaşlarımıza karşı bugüne kadar herhangi bir tersliğimiz, diğer vatandaşlarımızdan farklı olumsuz muamelemiz oldu mu? Dininde, yaşamında, ülkemizin her türlü imkanlarından istifadede gerek vatandaş olan Ermeniler gerek olamayan ama ülkemizde kendi ülkelerinden kaçıp gelerek bulunan Ermeniler noktasında, bunları 'deport' edebiliriz, etmedik. Biz bunları ülkemizde hala misafir ediyoruz. Bunu gösteren bir ülkeye karşı bu tavrı anlamak mümkün değil."
"Akdamar Adası'ndaki Ermeni kilisesinin renevasyonunu devletin kasasından yaptık. Orada ayinlerini yapıyorlar. Bunları yapan bir ülkeye karşı böyle bir tavrın içine girmek kabul edilebilir bir şey değil. Avrupa Parlamentosu hangi kararı alırsa alsın bu kulağımzdan girer öbür kulağımızdan çıkar. Çünkü Türkiye'nin böyle bir vabali kabul etmesi mümkün değil. ABD ne der? Onlarla zaten sürekli konuşuyoruz. Aksi bir şey çıktığı zaman gereken cevabı veririz.
HDP Ağrı raporuna yanıt verdi
Erdoğan, Halkaların Demokratik Partisi’nin (HDP) Ağrı raporuyla ilgili olarak şöyle konuştu:
“Bununla pek ilgilenmiyorum. Ben devletin kurumlarının bana verdiği raporla ilgileniyorum. Bütün kayıtlar fotoğraflar önümüzde. Onların anlattığı gibi bir şey asla söz konusu değil. Asker görevini yapmış, tedbirini almıştır. Ama askere ilk silahlı müdahale terör örgütünden gelmiş ve 4 askerimiz yaralanmıştır. 4 asker yaralanırken sessiz mi kalacaklar, onlar da gereken cevabı verdiler ve 5 tane bölücü terör örgütünün elemanı orada öldü.
“Biz yaralılarımızı orada bırakmışız partilerinin mensupları almış gelmiş, böyle bir şey söz konusu değil. Bunların çözüm süreci diye bir derdi yok. Bunları 6-7-8 olaylarında çok daha yakından tanıdık. Seçimler yaklaşıyor acaba biz barajı nasıl garantiye alırız diye terör estirmeye, baskı oluşturmaya başladılar. Kendileri için bir zemin oluşturma gayreti içindeler. Eş başkan olarak meydanlarda dolaşan zat iktidara şahsıma meydan okuyor. Ya sen işine bak. Bunun alternatifi köy korucularının olduğu vatandaşlarımız da devreye girmiştir ama aslolan askerlerimiz birlikte yaralıları kurtarmışlardır, olayın aslı budur.” (NV)