Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye ve dünya medyasını azarlıyor, habercilik öğretiyor; eleştiriden hoşlanmıyor, gazetecilere hakaret davaları açıyor; gazetecileri özellikle de kadın gazetecileri hedef gösteriyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bakanlar da benzeri bir uygulama içinde. Hükümet ''İnternet ''Kanunu''nda ''Başbakan ve ilgili bakanlıklara, 'yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması', 'milli güvenlik' ve 'kamu düzeninin korunması', 'suç işlenmesinin önlenmesi' veya 'genel sağlığın korunması' gibi gerekçelerle sansür yetkisi veren'' düzenlemeyi yasalaştırdı.
Türkiye, 2014'ün ikinci yarısında Twitter'a yapılan içerik kaldırma taleplerinin yüzde 87'si Türkiye'dendi.
Erdoğan’ın eleştirel medya ve temsilcilerini neredeyse her gün hedef alan sözlü saldırılarının hızı seçimin ardından biraz yavaşlasa da , bu nedenle 8 gazeteci, 2 gazete ve 1 hukukçunun toplam 4 yıl 6 ay 10 gün hapis, 31 bin 860 TL adli para cezası ve 35 bin TL de tazminat cezasına mahkum edilmesi, 5 gazeteciye de Ceza Kanunu’nun (TCK) “Cumhurbaşkanı’na hakaret”i düzenleyen 299. Maddesinden yeni davalar açılması, Türkiye’de eleştiri ve gazetecilik yapmanın hala ne denli tehlikeli bir uğraş olduğunu tüm dünyaya göstermeye devam ediyor.
Son üç ayda Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve TCK üzerinden medyaya yönelik “güvenlik” baskı yoğunlaşırken Anayasa Mahkemesi, 5 gazeteci ve 1 dergiyi de ilgilendiren toplam 7 bireysel başvuruda, düşünce özgürlüğünü güvence altına alan tek Anayasal kurum olduğunu gösterdi.
BİA Nisan-Mayıs-Haziran 2015 Medya Gözlem Raporu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetim tarzı ve yolsuzluk iddialarını gündeme getiren medyaya yönelik dava tahribatları yanı sıra, gazetecilerin “casusluk”, “hükümeti yıkmak”, “gizli belge yayınlamak” suçlamalarıyla düşman gözetilmesi ve kamuoyu önünde yıpratılmasını gözler önüne seriyor.
TCK 299’dan beş gazeteciye dava
Cumhurbaşkanı, MİT’e ait TIR’lardaki silahların görüntüsünü yayımlayan Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar hakkında, “Siyasal ve askeri casusluk” gibi suçlamalarla iki kez müebbet ve 42 yıl hapsi cezası istemiyle suç duyurusunda bulundu. Beş gazeteciye “Cumhurbaşkanı’na hakaret” maddesinden yeni ceza davası açıldı.
Medya Gözlem’den başlıklar
BİA Medya Gözlem Raporu’nda “öldürülen gazeteciler”, “hapisteki gazeteciler”, “saldırı, tehdit ve engellemeler”, “soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar”, “hakaret, kişilik hakları ve tazminat davaları”, “yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar”, “AİHM” ve “RTÜK” bölümleri yer alıyor.
Hapis Gazeteciler: Çoğu Kürt medyasından
Üç ay boyunca gazeteciler hakkında TCK ile TMK birlikte uygulanmak suretiyle yargılamalar sürdü. Yargılamalarda gazeteci ve dağıtımcı / medya çalışanlarına yönelik gazetecilik yoluyla “silahlı örgüt üyesi olmak”, “örgüte yardım etmek” veya “örgüt kurmak, sevk ve idare etmek” suçlamaları devam etti.
23 gazeteci ve 9 dağıtımcı Temmuz 2015’e cezaevinde girdi. Gazetecilerin 13’ü ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasını temsil ediyor ve TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor.Geçen yıl aynı dönemde, 23 gazeteci ve 14 dağıtımcı hapisteydi. 23 gazeteciden 18’i hükümlü, 5’inin de davası sürüyordu.
2014 yılsonu itibariyle 22 gazeteci ve 10 dağıtımcı hapisteydi. Bu gazetecilerden 18'i hükümlü, 3'ü sanıktı; 1'i soruşturma geçiriyordu.
Temmuz 2015’e hapiste giren 23 gazeteciden 13’ü 'Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye' (KCK), 'PKK' ve 'DYG'; 2’si 'Marksist Leninist Komünist Partisi' (MLKP); 2’si 'Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi' (DHKP-C); 1’i 'Direniş Hareketi', 1’i ‘Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist’ (TKEP/L), 1’i “Paralel örgüt”, 1’i gizli belgeleri kullanma davalarından hapiste. Biri de üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) yargılandı. 1’i “örgüt üyeliği”nden soruşturma geçiriyor. 23 gazeteciden 18’i hükümlü, 1’inin davası sürüyor; 4’ü soruşturma geçiriyor.
Geçen yılın aynı döneminde cezaevinde olan 23 gazeteciden 14’ü 'Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye' (KCK), 'PKK' ve 'DYG'; diğerleri de 'Marksist Leninist Komünist Partisi' (MLKP); 'Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi' (DHKP-C); 'Direniş Hareketi', ‘Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist’ (TKEP/L); İBDA-C davalarından hapisteydi. Bir karikatürist Adnan Oktar’a hakaretten, bir gazeteci de “casusluk” iddiasıyla hapisteydi. 23 gazeteciden 18’i hükümlüyken 5’inin davası sürüyordu.
2014 sonu itibariyle cezaevinde bulunan 22 gazeteciden 14'ü 'KCK/PKK/PYG’; 2'si 'MLKP); 1'i ‘DHKP-C’; 1'i 'Direniş Hareketi', 1'i 'TKEP/L’, 1'i İBDA/C, 1'i "Paralel örgüt" davalarından hapiste. Biri de üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) içerdeydi.
18 gazeteci, 1 yazar ve medya aracına saldırı
Nisan-Haziran 2015 döneminde 18 gazeteci, 1 yazar ve 1 medya aracı saldırıya uğradı, 1 sözlü saldırı yaşandı. 7 gazeteci, 1 sosyal medya aktivisti ve 5 gazete veya dergi tehdit edildi.
2014’ün aynı döneminde 54 gazeteci, 1 yerel gazete saldırı yaşamıştı. 2014’ün tamamında ise toplam 142 gazeteci, 2 gazete, 1 gazete matbaası, 6 internet sitesi, 1 Twitter hesabı saldırının hedefi olmuş; gazeteci ve medyaya karşı 23 sözlü saldırı veya tehdit yaşanmıştı.
Sansür
Nisan-Haziran 2015 döneminde 169 haber ve yazı, 1 site, 1 film, 1 seçim filmi, 1 belgesel, 1 afiş, 12 video, 1 twitter hesabı sansüre uğradı. 1 gizlilik kararı çıktı. En az 5 olayda 20 medya organı akreditasyonda ayrımcılığa uğradı; ayrıca 3 sansür olayı yaşandı.
Basın İlan Kurumu’nun, rehin alınan bir savcının öldürülmeden önce yayımlanan The İndependent, The Mirror, Cumhuriyet, Radikal, Milliyet ve Birgün gazetelerinin dahil 166 haber İnternette erişime kapatılırken, 39 gazeteye ilan kesme cezası verildi.
Geçen yılın aynı döneminde, 15 haber, bir arkadaşlık sitesi, 1 kitap reklam afişi sansürlenmiş, IŞİD’in Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda 49 kişiyi kaçırmasıyla ilgili yayın yasağı konulmuştu. “Maraş Katliamı” tablosu sergiden kaldırılmış, 2 gazete mühürlenmiş, 1 gazetecinin Soma’ya girişi yasaklanmıştı.
2014 yılındaysa 17 gazeteci, 2 gazete, 30 İnternet sitesi veya haberi, 3 Facebook sayfası, 3 film, 2 afiş, 1 resim sergisi, 1 piyano eseri, 1 konser, 1 kitap sansüre uğramıştı. Toplam 7 yayın yasağı, 4 akreditasyon ayrımcılığı, cezaevinde 2 haberleşme yasağı yaşandı.
Gözaltılar fırladı: 30 gözaltı, iki de girişim
Nisan-Haziran 2015’te, toplam 30 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alındı; 2’si gözaltı girişimi yaşadı. Urfa Valisi İzzettin Küçük Akçakale ziyaretinde gazetecilerin sorduğu soruya kızınca Evrensel ve Hayat TV’den Hasan Akbaş, Cumhuriyet’ten Pınar Öğünç, Die Welt’ten Deniz Yücel ile Gamze Topçu ve Onur Burçak Belli kimlik kontrolü için gözaltına alındı. Yedi uluslararası medya temsilcisi “Suriye sınırını yasadışı yollardan geçtikleri” iddiasıyla gözaltına alınıp sınırdışı edildi.
2014’ün aynı döneminde 9 gazeteci gözaltına alınmıştı. 2014’ün tamamında bu sayı 72 idi.
12 gazeteci ve 7 gazeteye “Terör” şikayeti
Nisan-Haziran 2015 döneminde 4 gazeteci TMK uyarınca 127 yıl 1 ay hapis istemiyle yargılandı, bunlardan Hollandalı Frederike Geerdink beraat kararı temyiz edildiğinden aklanamadı. 12 gazeteci (Oktay Candemir, Hakan Yılmaz, Fatih Polat, Mirgün Cabas, Banu Güven, Ceyda Karan, Asım Yıldırım, Emre Uslu, Önder Aytaç), 7 gazete (Hürriyet, Cumhuriyet, Posta, Bugün, Sözcü, Ortadoğu ve Milli Gazete) ve 4 aktivist hakkında (Pelin Batu, Barış Atay, Ferhat Tunç ve Koray Çalışkan) TMK’dan yeni soruşturma açıldı veya suç duyuruları yapıldı.
5 haberciye 24 bin 630 TL “hakaret” cezası
Nisan-Haziran 2015’te 5 gazeteci ve bir haber sitesine “hakaret”e dair ceza davaları kapsamında toplam bin 740 TL’i ertelemeli olmak üzere toplam 24 bin 630 TL adli para cezası verildi; 8 gazeteci halen yargılanıyor. Ayrıca, 3’ü beraat etti, 3’üne de yeni dava açıldı veya şikayet yapıldı. 4 gazeteci, 1 köşe yazarı ve 1 gazeteyle ilgili toplam 1 milyon 315 bin TL’lik tazminat davası devam ediyor.
Geçen yılın aynı döneminde, bir köşe yazarı ve bir karikatürist toplam 1 yıl 5 ay 20 gün hapse mahkum edilmişti.
Başbakan eleştirisine 4 yıl 6 ay 10 gün hapis!
BİA Nisan-Haziran 2015 Medya Gözlem Raporu’na göre 8 gazeteci, 2 gazete ve 1 hukukçu eski Başbakan “Erdoğan’a hakaret” (TCK, madde 125/3) iddiasıyla 2 yıl 7 ayı ertelemeli olmak üzere toplam 4 yıl 6 ay 10 gün hapis, 31 bin 860 TL adli para cezası ve 35 bin TL de tazminat cezasına mahkum oldu:
125/3 maddesinden yargılanan gazetecilerden Yaşar Elma 1 yıl 11 ay 10 gün hapis, Bülent Keneş ertelemeli 21 ay hapis, Mehmet Baransu ertelemeli 10 ay hapis, Barış İnce 10 bin 620 TL, Merdan Yanardağ, Hakan Gülseven ve köşe yazarı Barış Atay ise 7 bin 80’er TL adli para cezasına mahkum edildi. Bu maddeden yargılanan Halk TV’den Müşerref Seçkin ve Zaman gazetesinden Mümtazer Türköne beraat etti, gazeteci Aytekin Gezici halen yargılanıyor.
2014’ün aynı döneminde mahkum gazeteci bulunmuyordu. Ancak 38 kişi “Başbakan’a hakaret”ten toplam 2 ay 15 gün hapis ve 277 bin 400 TL para cezasına mahkum edilmişti. 2014’ün tamamındaysa, aynı gerekçeyle 2 gazeteci toplam 11 ay 20 gün ertelemeli hapse ve 7 bin TL para cezasına; 61 kişi de, toplam 31 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 332 bin 660 TL para cezasına mahkum edilmişti.
Cumhurbaşkanından altı ayda 7 dava
Medya Gözlem Raporu’na göre Nisan-Haziran döneminde beş gazeteciye “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasına dair TCK’nın 299. maddesi uyarınca yeni davalar açıldı. Bu gazeteciler, Özgür Mumcu, Bekir Coşkun, Barış Pehlivan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Cüneyt Arat.
2015’in Ocak, Şubat ve Mart aylarında da gazeteci Barış İnce ve Ender İmrek’e 299’dan dava açılmıştı. Böylece, yılbaşından bu yana bu maddeden en az 7 gazeteciye dava açılmış oldu.
Gül’den 7 yılda 545, Erdoğan’dan 7 ayda 105 dava
CHP İstanbul milletvekili Melda Onur’un “Cumhurbaşkanı'na hakaret” davalarına dair bilgi edinme başvurusunu yanıtlayan Adalet Bakanlığı, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yedi yıllık görev sürecinde 1359 dava izni talebi geldiği; 545'inin kabul edildiğini ancak tutuklama yaşanmadığını, buna karşılık Recep Tayyip Erdoğan'ın yedi aylık Cumhurbaşkanlık döneminde 236 dava izni talebi geldiğini, 105'ine izin verildiğini, 8 kişinin de tutuklandığını bildirdi.
Yeni dava ve soruşturma kıskacı
KCK Basın davasından 46 medya çalışanı “örgüt üyeliği”nden toplam 460 yıl hapis, Odatv davasından 10 gazetecinin “örgüte yardım”dan 30 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. 2 gazeteci “dini değerleri aşağılamak” iddiasıyla yargılanacak. 3 gazeteciye “gizliliği ihlal ve yargıyı etkilemeye teşebbüs”ten yargılanıyor, 2 gazeteci ve 1 mizah dergisi için “kin ve düşmanlığa tahrik”ten yeni şikayetler yapıldı.
7 gazeteci hakkında “casusluk”, “devletin güvenliğine dair belge yayınlamak”, örgüt üyeliği”, “kin ve düşmanlığa tahrik” ve “özel yaşamın gizliliği” gerekçeleriyle soruşturma açıldı.
Yeni fezleke tebliğ edilmedi
Nisan-Haziran 2015’te Halkların Demokrasi Partisi (HDP) milletvekilleri ve Halkların Demokrasi Kongresi (HDK) üyeleri hakkında TBMM Meclis Başkanlığı’na yeni fezleke tebliğ edilmedi.
Geçen yılın aynı döneminde BDP ve Halkların Demokrasi Partili (HDP) vekilleri hakkında toplam 12 fezleke düzenlenmişti. Bu rakam tüm 2014 yılı için 129’du.
AİHM’de 1 kararla 1 mahkumiyet
Son üç ayda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü hakkını düzenleyen 10. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 1 emekli askerin açtığı davada mahkum etti; tutar bildirilmediği için tazminata hükmetmedi. Ayrıca, tutuklu Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca da AİHM’e başvurdu.
2014’ün aynı döneminde Türkiye AİHM’de 5 gazeteci, 2 akademisyen ve 4 tutukluya toplam 55 bin 259 avro (yaklaşık 159 bin 200 TL) tazminata mahkum olmuştu.
Tüm 2014 yılındaysa Türkiye, 9 gazeteci ve 1 medya organının da aralarında bulunduğu kişi ve kurumlarca açılan davalarda, toplam 135 bin 612 Avro (394 bin 320 TL) tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
RTÜK’ten 3 milyon TL, 15 uyarı cezası
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Nisan-Haziran 2015 döneminde haber, film ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 14 uyarı, 53 para cezası; radyo kuruluşlarına 1 uyarı, 1 de para cezası verdi. Kurul, Radyo ve TV’lere toplam 3 milyon 137 bin 334 TL idari para cezası verdi.
Geçen yılın aynı döneminde RTÜK, TV kuruluşlarına 28 uyarı, 133 para cezası; radyo kuruluşlarına 3 uyarı, 3 de para cezası vermişti. İki seçimin gerçekleştiği 2014 yılının tamamındaysa TV’lere 78 uyarı, 254 para cezası, radyolara da 12 uyarı ve 7 para cezası verilmişti.