NTV televizyonunda yayımlanan NTVye Sorun programında vatandaşların sorularını yanıtlayan Erdem, tasarının en önemli hizmetinin Anayasayı tartışmaya açmak olacağını belirtti.
Reform yapabilmek ve düzgün bir devlet teşkilatına kavuşmak için önce Anayasayı değiştirmemiz gerekir diyen Erdem, reform tasarısını ise Anayasa ile çelişkiye düşmek istemediği için mahcup bir tasarı olarak değerlendirdi.
Tasarının sosyal devleti ortadan kaldıracağı, iş güvencesini yok edeceği, kamu kuruluşlarının tasfiyesine neden olacağı yönündeki eleştirileri kabul etmeyen Erdem, özetle şunları söyledi:
Mahcup, cesaretsiz bir tasarı
* Bu, mahcup bir kanun tasarısı, çünkü Anayasa ile çelişkiye düşmek istememiz. Oysa, pek çok konuda reform yapabilmek, düzgün bir devlet teşkilatına kavuşabilmek için önce Anayasayı tartışmamız, değiştirmemiz gerekir.
* Yerinden yönetim ne demektir, yerinden yönetimin unsurları nelerdir? Bunları, bütün halk katmanlarıyla konuşmamız lazım. Ben, en küçük birimde bile oturanların seçtikleri meclislerin, ihtiyaç ve olanakları hakkında kendilerinin karar vermesinden yanayım. Oysa tasarı, bunu bütün açıklığıyla söylemiyor.
* Türkiye idare edilemiyor. Neden? Türkiyenin Başbakan Yardımcısı dün Türkiyedeki kamu yönetiminin hantal, eskimiş, iş yapamaz, verimsiz olduğunu iddia etti. Bunu önceden bizler söylediğimizde farklı bir mânâya gelirdi. Oysa, artık başka bir anlamı var.
* Türkiyede yürürlükte olan Anayasa, 22 yıl önce hazırlanmış, çok çok ayrıntılı bir anayasa. Bu anayasanın idare, yargı, üniversite ve yüksek kurumlarla ilgili pek çok yanlışlığı var. Anayasayı değiştirmek; değiştirmek için de tartışmak lazım.
* Kimse sen federasyon mu istiyorsun, üniter devlete mi karşısın dememelidir. Bunları istemek de bir fikirdir; görüştür.
Sivil toplumun katılımı
* Kanunun hazırlanması aşamasında, sivil toplum kuruluşları da rol aldı. Tasarının ortaya çıktığı günden bu yana, hükümet pek çok yerde çalışma ve tanıtım toplantıları yaptı.
* Ancak, kanun yasalaştıktan sonra bazı sorunlar yaşanabilir. Şöyle ki; yasada, belediyeler ve il özel idarelerinin halkla etkin bir ilişki kurması öngörülmüyor. Halkın istediğinde yönetimi geri çağırabilmesi gerekir; o sistem öngörülmüyor.
* Tasarının bir başka maddesinde, kamu hizmeti yaparken, sivil toplum kuruluşlarından ve diğerlerinden faydalanılacağı, görüşlerine başvurulacağı söyleniyor. Ancak yönetimlere herhangi bir zorlama getirilmiyor. Buna göre, uygulama kişiden kişiye, belediyeden belediyeye değişecektir. Yani, tasarı ile inisiyatif de yerelleşiyor.
Sosyal devlet, iş güvencesi
* Sosyal devlet halka yakın, güçsüzleri koruyan devlet, kamu idaresi demektir. Bir ilçedeki idarenin topluma ilgisi ile, 70 milyonu idare eden merkezi otoritenin ilgisi farklı olacaktır. Küçük yerlerdeki idare, kendi halkıyla daha yakından ilgilenir.Küçük yerlerdeki idare, bir üst kurumda yurttaşların haklarını daha güçlü savunabilir.
* Tasarı ile getirilmeye çalışılan düzen halka daha yakındır. Halka yakın bir düzen de, bana göre, bugünkünden daha sosyal bir devletin yolunu açacaktır.
Tasarı kimin devrimi?
* Tasarı başarılı olursa, önemli bir devrim. Kamu kurumlarının tasfiyesi değil, bağlı oldukları yerler değişiyor. İş güvencesi bugün ne kadarsa, tasarıda da o kadar var olacaktır. İş güvencesi, kişinin keyfi bir kararla işinden atılmaması demekse, bu kanun onu değiştirmiyor. Memurlar el değiştiriyor, işçilerle ilgili sözleşmeli kadro uygulaması getiriliyor. (BB)