Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül MİT TIR'larıyla ilgili yayınladıkları haber ve görüntüler nedeniyle dönemin Cumhuriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Can Dündar ile birlikte tutuklanmıştı. 26 Kasım 2015'de Silivri Cezaevi'nin zorunlu sakini oldu; 26 Şubat 2016'da serbest bırakıldı.
Erdem Gül "kıdemli bir Silivri sakini" olarak 31 Ekim 2016'da gözaltına alınıp 5 Kasım günü tutuklanan 9 arkadaşı için bugün Cumhuriyet gazetesinde tavsiyelerini yazdı:
***
Arkadaşlar artık kritik 48 saati atlattınız. An itibariyle kıdemli mahpuslarsınız. Stajyerlik bitti, kıdem basıyorsunuz.
Ama zaten bunlara ihtiyacınız pek yok.
Tutuklanma gerekçenizi okuyanlar, yanınıza ancak korkudan titreyerek yanaşabilir. O kadar azılısınız yani. Öyle demeyin. Biz bunun ekmeğini laf aramızda az yemedik.
Önce iyi haber. Can iyi ki sizinle değil. Olsaydı yanmıştınız. İki gündür, Obama’dan Papa’ya kadar bütün dünyadan kendisine telefonların yağdığını söyleyip, görüşemediğinden yakınarak kafanızı şişirecekti.
Can’ın bir de eğer şu anda televizyon izliyebiliyorsanız, oradaki müzik kanalını sonuna kadar açıp, volta atmak için kullanacağınız küçücük bahçenizde dans diye ifade ettiği anlamsız hareketlerini izlemek zorunda kalabilirdiniz.
Yan gelip yatamazsınız
Bitmedi.
Murat orada. Sabahın köründe kalkıp “gündem toplantısı yapacağım” diye sizi içtimaya almıştır. Murat varken, “Şöyle mahpusluğun tadına varalım, yatalım” diyemezsiniz. Sürekli gündem toplantısı yapacaksınız. Ona göre. Yani Murat yanınızda olduğuna göre, hapishanenin yan gelip yatma yeri olmadığını anlayacaksınız.
Aranızda en son konuştuğum arkadaşım Kadri. Siz alındıktan sonra, ben önce evde giyindim ve bekledim. Saat 08.00’e kadar gelen giden olmayınca Ankara Büro’ya geçtim. Sonra Kadri aradı. Sizin durumunuzu konuştuk, bilgilerimizi paylaştık. O da gazeteye geçeceğini söyledi. Geçmiş de. Onu öğleden sonra aldılar. O yüzden, Murat’a biraz nazım geçer, Kadri’yi kargaların malum şeylerini yemeden önce gerçekleştireceği toplantılardan muaf tutsun. Madem sabah değil, öğleden sonra operasyonuyla aldılar, o vakit Kadri de saat 15.00’deki 1. sayfa toplantısına katılsın.
Musa Kart da sizin için kötü haber. Sürekli karikatür düşünüp çizemediği için size anlatacağından, duman olacaksınız. En iyisi, bol A4 kâğıdı koyun önüne, çızıktırsın. Kantinden alabiliyorsunuz acemiler.
Kantin deyince, bizim zamanımızda acılı şalgam suyu vardı. İhtiyaç fişine “şalgam suyu” yazınca geliyor, isteyin. Ama öyle alkol niyetine şişe şişe içmeyin. Kaç şişe içerseniz için, kafa yapmıyor.
Ne yazık ki, Güray abi de sizin için iyi haber değil. Çok şanssızsınız çok. Bir kere adam ombudsman. Onun yanında manşeti atamazsınız. Bir de bu kış nihayet komünizmin geleceğine sizi inandırmak için Marx’dan başlayarak tüm külliyatı size anlatırsa diye kaygılanıyorum açıkçası.
Avukatlarınız yanınızda
Çok iyi de bir haberim var size. Avukatlarınız yanınızda. Kime nasip olur? Avukatlarınız Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör size hava atmaya çalışabilir. Çünkü bu ikisi 3 ay boyunca Silivri’de görüşümüze gelerek, bizim üzerimizden kazandıkları deneyimleri size satmaya çalışacaklardır. Aman dikkat.
Hakan da yoracak sizi. Cep telefonu tablet, bilgisayar ve bilumum bilişim aygıtları olmadığı için, mecburen sizinle uğraşacak. Sabah akşam, dünyadaki teknolojik bilişim meselelerini konuşan bir arkadaşınızın olması sizin için iyiyse, benim için sorun yok.
Mavra timi
Turhan abinin olması keyif verici. Mavranın gözüne vurdunuz demektir. Ancak, o kadar çok sevinmeyin. Mavrada kantarın topuzunu kaçırabilir. O zaman Emniyet’te Aydın abinin yaptığı gibi, “bana müsaade” deyip yatın uyuyun.
Mavra timi kurarsanız, Önder abiyi de onun içine alın. Yalnız sigarasını bahçede içsin. Oraya akşam erken indiği zaman, kapıları kilitlerler. Takmayın kafanızı. Onlarda bu huy olmuş. O zaman da eğer bizim gibi dublekste kalıyorsanız, üst kattaki pencereyi açıp sigarasını oradan tüttürmesine izin verin.
Bu arada dün Nedim de gazetedeydi. Ona rastlayınca, “roller değişti” dedim. Sayfalarımızda yer olmadığı için vuruş sayısını editörler sınırladı. Onun için “roller değişti” derken ne demek istediğimi Murat’a sorun, o size anlatır.
Berber mesaisi
Çok iyi de bir haberim var, hepinizin eli kalem tutuyor. Zaten bu yüzden oradasınız. Bulunduğunuz yerde her türlü talep ve iletişim yazılı olarak gerçekleştiriliyor. Mesela, berbere gitmek istediğinizde de bunu yazılı olarak talep edeceksiniz. Burası kötü gelebilir, her istediğinizde berbere gidemiyorsunuz. Muhtemelen ayda bir gideceksiniz. Can her ay gitmek istiyordu. Bence sakal uzatın daha iyi.
Sevgili eşlerinizle görüştüm. Hepsi sizin nasıl olduğunuzu öğrenmek istiyor. Ben de onlara dışarıdakilerin moralinin bozuk olduğunu, içeridekinin gülmekten kırıldığını anlattım.
Baki selam. (EG/HK)