Bundan 10 yıl önce bağırsak kanserine yakalanan Öz, kanseri yenmekle kalmayıp kurucusu olduğu Can Yayınları'nın 20. yılını da, 70. doğum gününü de kutladı; kitaplar yayımlamaya ve yazmaya devam etti.
Ne var ki geçen mart ayında bu kez akciğer kanseri olduğunu öğrendi Erdal Öz. 14 Mart'ta ameliyat oldu. İnsan odaklı sade üslubuyla Türk öykücülüğünün yapıtaşlarından olan yazar, 71 yaşında aramızdan ayrıldı.
Öz'ün cenazesi, 9 Mayıs Salı günü, Teşvikiye Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra, Şile Kızılcaköy'deki aile mezarlığına defnedilecek.
Aşk şiirinden yayıncılığa...
Tokat Gaziosmanpaşa Lisesi'nin yeşil gözlü Çerkez kızı Gülten... Okulun bu en güzel kızına duyduğu aşkı, dönemin tutucu koşullarında 'ona başka türlü seslenemeyeceği' için, bir aşk şiirine döktü Erdal Öz. Yazı serüveni okulun Petek adlı duvar gazetesinde çıkan bu şiirle başladı.
Varlık, Yeditepe ve Yenilik dergilerinde şiirleri ve öyküleri art arda yayımlanmaya başladı. "Sigarayı bırakmak kadar zordu" diye tanımladığı bir kararla, şiirden vazgeçtiğinde ise yıl 1960'tı. Aynı yıl ilk öykü kitabı "Yorgunlar"ı çıkardı. Onu "Odalarda" adlı ilk romanı izledi.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde başladığı eğitimini Ankara Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. Yazdıklarını kitaplaştırma olanağı bulamayan arkadaşlarıyla birlikte, harçlıklarını bir araya getirip 1956'da İstanbul'da "a" Dergisi'ni çıkardı.
Üç kez tutuklandı
12 Mart darbesiyle birlikte siyasal görüşlerinden dolayı üç kez tutuklandı. Cezaevi günleri daha sonra "Kanayan" (1973), "Yaralısın" (1973) adlı kitaplara dönüştü. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anlattığı, '68 kuşağını genç kuşağa tanıtan en önemli kitaplar arasında olan "Gülünün Solduğu Akşam" (1986) da o günlerden yadigârdı.
"Kitaptan kopamayışının sonuçlarından biri" olarak nitelendirdiği yayıncılığı tutukluluk yıllarından önce Ankara'da bir sinemanın girişindeki Sergi Kitabevi ile başladı. 1975-1981 arasında Arkadaş Kitaplar adlı "Çocuk Edebiyatı Dizisi"ni yönetti.
1981 yılındaysa, Can Yayınları'nı kurdu.
Türkiye adına Nobel
Yayınevini ayakta tutabilmek için zaman zaman tek satır yazamadığı oldu. 80'li yıllarda çocuklar için yayımladığı kitaplar "komünizm propagandası" yaptığı gerekçesiyle, okul bahçesinde çocukların gözleri önünde yakıldı.
1995'te 23 edebiyatçının katkılarından oluşan "Düşünce Özgürlüğü ve Türkiye" adlı "toplatılma kararı" alınan kitabı yayımladığı için yargı önüne çıktı.
Bunlar gibi çok sayıda "Cam Kırıkları"yla bir ömrü tamamlayan Erdal Öz'e geçen yıl 70. doğum gününde Çiçek Bar'da bir doğum günü partisi düzenlendi. Doğum gününde konuşan Tahsin Yücel, elindeki sembolik heykelciği Öz'e uzattı ve şöyle dedi: "Biz Türkiye adına Nobel ödülünü Erdal Öz'e veriyoruz".
Veda için, 6 Mayıs 1972'de idam cezaları infaz edilen, kitaplarını yazdığı Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ölüm yıldönümü gibi manidar bir tarihi seçen Erdal Öz'ü saygıyla anıyoruz.
Eserleri
"Havada Kar Sesi Var" (1987), "Sular Ne Güzelse" (1997), "Cam Kırıkları" (2001), "İki Deniz Öyküsü: Vay Yunusum Vah Canım", "Sular Ne Güzelse" (2005), "Odalarda" (1960), "Yaralısın" (1974) ., "Odalarda" (1995), "Deniz Gezmiş Anlatıyor" (1976), "Defterimde Kuş Sesleri" (2003), "Allı Turnam" (1976), "Bir Gün Yine Allı Turnam" (1998), "Kırmızı Balon" (1990), "Alçacıktan Kar Yağar" (1982), "Babam Resim Yaptı" (2003)