Türkiye'de de resmi rakamlara göre nüfusunun da yaklaşık yüzde 11'ini engellilerin oluşturduğuna dikkat çeken İHD, "Engellilik, kaynağı itibariyle toplumsal bir sorundur ve bu engeller, kamu politikaları ve toplumsal düzenlemeler yoluyla kaldırılmalı" dedi.
Engelli kadınlar ikili bir ayrımcılığa uğruyor
İHD, uluslararası insan hakları belgelerinin engellilerin diğer insanlarla eşit düzeyde siyasi, kültürel, ekonomik ve sosyal haklardan yararlanması gereğinin altını çizdiğini, fakat gerçeğin, belgelerin yazdıklarından farklı olduğunu belirtti.
"İhmal, göz ardı etme, dışlama, ayrıştırma, farklılaştırma yoluyla engelli kişiler genellikle ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını kullanmaktan yoksun bırakılırlar. Engelli kişiler genellikle cinsiyetsiz olarak ele alınırlar ve bu da özellikle engelli kadınları çok kolayca ikili bir ayrımcılığa maruz bırakır."
İHD, ayrımcılığın son bulmasının, engelli kişilerin kamusal yaşamın her alanına tam ve bağımsız kişiler olarak katılımı, çalışma alanında fırsat eşitliğinin sağlanmasıyla sağlık ve eğitim-öğrenim hizmetlerine tam olarak erişebilmelerinden geçtiğini ifade etti.
"Herkes üzerine düşeni yapmalı ve önyargılarından arınmalı"
İHD olarak engelli insanların fırsat eşitliğinin sağlanması ve ayrımcılığın önlenmesi için;
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni (TBMM); Anayasadan başlayarak engellileri de açıkça zikreden ayrımcılık yasağı düzenlemelerini yapmaya, başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere BM ve ILO Sözleşmelerine, AB Direktiflerine ve engelli hakları alanındaki diğer uluslararası kabullere uygun bir engelliler eşitlik politikaları oluşturmaya,
Hükümeti; Birleşmiş Milletler Engelli İnsanlara İlişkin Dünya Eylem Planına ve standart kuralların hayata geçirilmesine uygun davranmaya, kamu hizmetlerinin planlanmasında ve sürdürülmesinde engellilerin varlığını göz önünde bulundurmaya, eğitim ve sağlık hizmetlerini engelliler için daha ulaşılabilir kılmaya ve engellilerin maruz kaldığı ayrımcılığın önlenebilmesi için toplumun diğer kesimleri için bilinç yükseltici faaliyetleri sürdürmeye,
Yerel Yönetimleri; kentsel çevreyi ve hizmetleri engelli insanların katılım ve erişilebilirliği açısından planlamaya ve düzenlemeye,
Sivil toplum örgütlerini; engellilerin insan hakları konusunda duyarlı ve engellilerin sorunlarına ilişkin farkındalık yaratmak için etkin olmaya,
Medyayı; önyargıların ve ayrımcılık uygulamalarının ortadan kaldırılmasına yönelik faaliyetlere destek vermeye,
Herkesi; engelli insanlar konusunda bir kez daha düşünmeye ve önyargılarından arınmaya çağırdı.(KÖ/AD)