Fotoğraf: AA
Halkların Demokratik Partisi, pandemi döneminde engelli ve 65 yaş üstü bireylerin yaşadığı sorunlara ilişkin rapor hazırladı.
İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu Meclis'te düzenlediği basın toplantısıyla açıkladığı raporda, "Bu süreçten en çok etkilenen, hayatın olağan akışında dahi sorunları çözülmeyen engelliler, dezavantajlı gruplar ve 65 yaş üstü bireyler olmuştur" deniliyor.
Raporda, Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Uzman Klinik Psikolog Elif Arpacı'nın konu hakkında görüşleri yer aldı.
Yaşlıların küsmesine neden oldu
Prof. Dr. Nevzat Tarhan'a göre sokağa çıkma yasağı, bir kesimi virüsün etkilerinden korumayı hedeflerken, bir yandan da yaş ayrımcılığına dönüştü. Bunun da toplumda o kesime karşı "damgalanma" duygusu yarattığını ifade eden Tarhan,
"Biz bu uygulama ile 65 yaş ve üzeri vatandaşları toplumdan izole ettik. Onları virüsten korumak isterken, virüsü onların yaydığına dair bir kanaat oluşturulmasına neden olduk. Yaş almış vatandaşlar da korona virüsün etkilerini ve sonuçlarını tam olarak kavrayamadan dışarı çıkmaları yasaklandı. Bu durum onlarda karamsarlık, acizlik ve güçsüzlük gibi duyguları beraberinde getirdi ve depresyonu da tetikledi. Aynı zamanda ölüme yakın oldukları gibi bir duyguya da neden oluyor. Mesela emekli bir yurttaş bu olay çıktığında tüm yakınlarını arayarak 'hakkınızı helal edin' dedi. İleri yaş grubunu böyle bir psikoloji içerisine soktular. Yaşlıların küsmesine neden oldu. Bu uygulama ileri yaş grubunun psikolojik durumunu düşünmeden, araştırmadan yapılan bir uygulama" diye konuştu.
Ayrıştırıcı ve incitici
Uzman Klinik Psikolog Elif Arpacı ise 60 yaş üzeri yurttaşların korona virüs tehlikesini tam olarak anlamlandıramadıkları için kendilerine getirilen sokağa çıkma yasağını da "ayrıştırıcı" ve "incitici" olarak görebileceklerini söyledi. Gençlerin de bu durumu sosyal medyada görünür olmak amacıyla kullandıklarını ifade eden Arpacı, "Yaşlıları korumak adına atılan bu adım onlarda bir ruhsal yaralanmaya yol açabilir. Yalnız yaşayan, internete, televizyona herkes kadar ulaşamayan bu kesim için bu uygulama ve getirdiği sonuçlar yıkıcı olabilir. Yetkililer tarafından yapılan, "yaşlılar ölüyor" algısı yaratan açıklamalar yaşlılarda "Ölüme yakınız" duygusu yaratarak kaygı ve depresyon belirtilerini tetikleyebilir" dedi.
Engelliler pek çok temel hakkını kullanamadı
Koronavirüs döneminde engelli haklarıyla ilgili olarak ise raporda şu bilgiler yer aldı:
"Bu zor günlerde açıklanan tedbirlerde, kamuda çalışan engellilerin izinli olması dışında engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak başkaca bir iyileştirmeye şahit olmadık. Yaşamın normal seyri içinde dahi çözülmemiş sayısız sorunla karşılaşan engelli bireylerin salgın günlerinde yaşadığı sorunlar katlanarak artış göstermektedir.
"Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12'sini oluşturan engelli bireylerin salgınla birlikte pek çok temel hakkını kullanamaz duruma geldiği, erişilebilirlik başta olmak üzere, sağlık hakkına ulaşmakta güçlük çektiği, çok sayıda ihtiyaç sahibi bireyin fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden mahrum kaldığı, engelliler için yaşamsal öneme sahip ilaç ve medikal malzemelerindeki fiyat farkları ve erişim zorluğu, yine bakmakla yükümlü bireylerin çalışma koşulları bilinmesine rağmen, hâlâ bu sorunları çözmeye yönelik bir çalışmanın olmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Tüm bu sorunların yanında salgından kaynaklı eve hapsedilen engelli bireyler stres, kaygı ve psikolojik sorunlarla da karşı karşıya kalmıştır."
(AÖ)