Gazetesinin 27 Mayıs 2002 tarihli nüshasında, bir hafta önce "Devrimci Demokrasi" gazetesinde yayımlanan "Deniz, Yusuf ve Hüseyin" başlıklı yazıya yer verdiği için tutuklanan gazeteci Aksoy, "terör örgütlerine yardım" ve "Devletin manevi şahsiyetine hakaret" iddiasıyla Adana 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanıyor. Davanın ikinci duruşması 17 Eylül 2002'de gerçekleşecek.
Aksoy : "İçime sindiremedim"
Gördüğü muameleyi içine sindiremediğini aktaran gazeteci Ahmet Aksoy, Bianet'e şunları söyledi :
* Yıllardır Antep Sakatlar Derneği, Sakatlar Derneği Nizip Başkanlığı, Sakatlar Derneği Güneydoğu Anadolu Bölge Başkanlığı görevlerini üstlendim.
* Adana'da bir ruh sağlığı kliniğine sevk edildiğim halde cezaevi yönetimi bu isteğe karşı çıktı.
* Beraat edeceğime inanıyorum. Üstelik, haklarımı alana kadar da yasal yolları değerlendireceğim.
* İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) Adana ve Mersin'deki arkadaşlarım benimle ilgileniyorlar.
Gazeteci 73 günde 3 cezaevi gezdi
Nizip Cumhuriyet Savcısı Cengiz Çalı'nın isteğiyle tutuklanarak 29 Mayıs'ta Nizip Cezaevi'ne, oradan da Antep E Tipi Cezaevi'ne nakledilen Aksoy, son olarak da Kürkçüler Cezaevine gönderildi.
"Faşist devlet" ifadesi tutuklattı
Antep'teki basın örgütlerinin kendi arasındaki iç çelişki nedeniyle hakkını arayamayan ve yüzde 45 engelli olan Aksoy, hakkındaki suçlamaları kabul ettiyse de tutuklanmaktan kurtulamadı.
Bir dönem Nizip Sakatlar Derneği'nin başkanlığını da yapan ve kendisi de engelli olan Ahmet Aksoy, gazetenin 27 Mayıs 2002 tarihli sayısında 68 kuşağının önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'la ilgili daha önce "Devrimci Demokrasi" gazetesinde yer alan bir yazıyı yayımlamıştı.
"İstanbul'a ceza yok"
Öte yandan "Devrimci Demokrasi" gazetesi yazı işleri müdürlüğü ile yaptığımız görüşmede, söz konusu yazı ile ilgili olarak İstanbul'da kendilerine yönelik herhangi bir dava ve yasal bir soruşturma başlatılmadığını belirtti.
Tek bir gazeteci ilgilendi
Gazeteci gözaltına alındığı andan itibaren Nizip ve Antep'te kendisiyle bir tek "Fırat'ta Yaşam" gazetesi sahibi Mehmet Boncuk ilgilendi. O dönem, gazetecinin kendi kurumlarına üye olmadığını söyleyen Nizip Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Karayılan, savcı ile görüşeceklerini söylemişti. Karayılan, "Konu hakkında net bir bilgimiz yok. Gerçi kendisi bizim üyemiz değil ama konu hakkında savcıyla görüşeceğiz" demişti.
"Üyemiz değil"
Anadolu Basın Birliği (ABB) üyesi olan ve bunu kendi gazetesinin künyesinde de belirten Ahmet Aksoy'le ilgili görüşüne başvurduğumuz, ABB Genel Başkanı Halil Zor ise Aksoy'un üyeleri olmadığını iddia ederek, "Biz hiç bir zaman kendisine sahip çıkmayız. Olay sizin bildiğiniz gibi değildir. Bu konuda Antep şubemiz daha ayrıntılı bilgi verir" demişti. ABB Antep şubesinde ise konu hakkında bilgi verecek bir yetkili bulunmazken, şube başkanının da meşgul olduğu bilgisi verilmişti.
Bu arada Aksoy'un hamile olan eşi Nazik Aksoy, Nizip'te kendileriyle ilgilenen kimsenin olmadığı belirterek, "Evimizi basıp arama yaptılar. Konu hakkında bir bilgim yok. Sadece eşimin gözaltına alındığını öğrendim. Hangi yasa maddesinden tutuklandığını bilmiyorum. Hasta olduğum için bir yere çıkıp olayla ilgilenemiyorum da. Ancak telefonla bir yerlere ulaşmaya çalışıyorum" demişti.
"Tehdit edilmişti"
Nizipli gazeteci Ahmet Aksoy'u, ilçede yaptığı muhalif yayınlar nedeniyle Doğru Yol Partili (DYP) Belediye Başkanı Coşkun Özkaya da tehdit etmişti.