İKİ terör örgütünü, PKK ile DHKP-C'yi AB'nin terör örgütleri listesine aldırabilmek için didiniyoruz, yırtınıyoruz, çırpınıyoruz. Biri alındı, öbürü belli değil!
PKK alınınca, AB'de sanki bir şey değişecekmiş gibi düğün bayram ilan ediyoruz, zafer çığlıkları atıyoruz. Oysa değişen bir şey olmayacak... Çünkü PKK isim değiştirdi! Bundan sonra Avrupa'da, yine AB'nin koruması ve kanatları altında ve yeni ismiyle işlevini sürdürecek. Ama AB bize diyecek ki ''bu örgüt yenidir, biz eskisini listeye almıştık''.
Sonra her şey sil baştan olacak, her şey sıfırdan ve yeniden başlayacak ve isim değiştiren katil, bu kez yeni ismiyle karşımızda olacak!
Avrupa bizimle oyun oynuyor. Onların amacı Türkiye güçlenmesin, hep onların kucağında kalsın ve uslu bir çocuk gibi, Avrupa'nın direktiflerinden dışarı çıkamasın.
Bu oyunları atamız Osmanlı üzerinde de çoook oynamışlardı.
* * *
PKK'nın gazete, dergi ve televizyonları, başta Almanya olmak üzere pek çok AB ülkesinde özgürce yayın yapar, Türkiye'ye kin ve nefret kusar, tehditler yağdırır.
Bizim magazinci medyamız, gazetelerimiz, televizyon kanallarımız ve entel köşe yazarlarımız, bu gerçekleri asla görmezler. Ya korkarlar, ya da ıskalarlar.
Türk medyasında sadece birkaç kişi bu işin üzerinde durur, gündeme getirir.
Dün elime haftalık bir gazete geçti. Bunu ilk kez gördüm. Reklamı olmasın diye ismini vermiyorum.
Maşallah, içindeki haberlere, yazılara baktığınız zaman görüyorsunuz ki, PKK'nın Avrupa'da yayınlanan gazetelerinden bile beter.
Ve Türkiye'de özgürce yayınlanıyor!
Bizim masum yazılara dava açan savcılar, bu gazeteyi herhalde görmüyorlar!
* * *
PKK'nın Türkiye'deki yayın organı olan haftalık gazetenin 27 Nisan-3 Mayıs 2002 tarihli son sayısından birkaç örnek vereyim.
Manşet: Bayık, PKK'daki değişimi anlattı.
İran'da yaşayan en büyük terörist Cemil Bayık, kendisiyle yapılan söyleşide şöyle diyor:
''Meşru savunma, silahlı direniş biçimini de alabilir. Bu tamamen, halkımızın üzerinde uygulanan politikanın karakterine bağlıdır. Bu durum halk savunma kuvvetlerini (terörist takımını) koruyup geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır.''
Aba altından sopa gösteriyor. Sopa değil, silahın ucunu gösteriyor! Açıktan tehdit ediyor.
Birinci sayfada ayrıca, Tarık Akan'la, yazdığı kitapla ilgili yapılan bir söyleşi var. Demek ki Tarık Akan, kitabının reklamı için bunlarla konuşmayı içine sindiriyor.
Yine birinci sayfada, Hava İş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin'le yapılan söyleşi. Bir sendika başkanı da bunları muhatap kabul ediyor, konuşuyor!
Gazetenin tüm sayfaları Kürtler, Kürtçe, HADEP, İnsan Hakları Derneği vesaire ile dolu.
PKK'nın Almanya'daki gazetesinde yazı yazan aynı kişiler, burada da yazıyor. Ragıp Zarakolu, Ahmet Kahraman vesaire...
İstanbul'dan bazı firmaların ilanları...
''PKK şehitlerinin'' anma ve ölüm ilanları...
HADEP'in 1 Mayıs çağrıları...
* * *
Bitmedi, bitmedi! Gazetenin iç sayfalarında Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan verdiği demeç yer alıyor. Bu adam yakında İmralı'da basın toplantısı yapacak. Göreceksiniz, buna izin verecekler! Öcalan konuşuyor:
''Kendi renklerimizi koruruz. Nevruz'da renklerimiz ortaya çıkmıştır. HADEP'le ittifak iktidarı getirir. HADEP kimle ittifak yaparsa, başbakan o olur. Benim idamım, Türkiye'nin uçuruma gitmesidir. Mesele benim ölümüm değildir. Bu Kürtlerin ölümü anlamına gelir. 1 Mayıs'ı, bu uğurdaki şehitlerimize bağlılık temelinde kutlamaya çağırıyorum. Mersin, İstanbul, Diyarbakır, Van ve diğer tüm alanlarda halkımızı (PKK) şehitlerine bağlı ve görkemli kutlamaya davet ediyorum.''
* * *
Çuvaldızı Avrupa'ya ve AB'ye batırırken, iğneyi de kendimize batıralım.
PKK içimizde.
PKK'yı Avrupa'da, İran, Suriye gibi ülkelerde aramaya hiç gerek yok. Adamlar içimizde örgütlenmiş, gazete bile çıkarıyorlar. Türkiye ''fevkalade demokrat'' bir ülke olmuş, haberimiz yok. Demokratlığın, ifade özgürlüğünün bu kadarını ne Avrupa kaldırır, ne Amerika. Ama biz kaldırıyoruz!.. Çünkü toplumda ve bütün kurumlarda sorumsuzluk, laçkalık, vurdumduymazlık egemen.
Evet, evet, kimseye kızmayalım ve kendimizi aldatmayalım. PKK burada, bizim içimizde. İlgili makamlarımız uyusun da büyüsün ninni!