Yönetmen, senarist, yapımcı ve akademisyen.
Liseyi Ankara Fen Lisesi’nde bitirip Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümüne girdi; fakat iki yıl sonra tekrar sınava girip aynı üniversitenin iktisat bölümüne geçti. Boğaziçi Üniversitesi’nde iktisat ve tarih okudu. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde (ATA) Modern Türkiye Tarihi üzerine doktorasını aldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde akademisyenlik de yapan Alper’in en bilinen filmleri arasında “Tepenin Ardı”, “Abluka” ve “Kurak Günler” yer alıyor.
Yönetmenin ilk uzun metraj filmi "Tepenin Ardı" (2012), yönetmenin en çok dikkat çeken işlerinden biri. Film, bir dağ köyündeki bir ailenin yaşamını ve köydeki yerleşik toplumsal düzenle başa çıkmaya çalışan bir kadının hikâyesini anlatır. "Tepenin Ardı", Türkiye'de ve uluslararası platformlardaki birçok film festivalinde ödül kazandı.
AKADEMİSYEN YARGILAMALARI
Emin Alper'in Beyanı
Yönetmenin üçüncü uzun metraj filmi “Kız Kardeşler”in ilk gösterimi 69. Berlin Uluslararası Film Festivali'nin "Ana Yarışma" bölümünde gerçekleştirdi.
2022 yapımı son filmi “Kurak Günler”, 75. Cannes Film Festivali'nin ‘Belirli Bir Bakış' (Un Certain Regard) bölümünde gösterildi.
Film, 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Müzik başta olmak üzere toplam dokuz ödüle değer görüldü.
Alper, Kurak Günler ile ilgili 8 Aralık 2022'de yaptığı açıklamada Kültür ve Turizm Bakanlığının senaryoda değişiklik yapıldığı için filme verdiği maddi desteği çektiğini ve parayı faiziyle geri istediğini duyurdu. Bu kararın gerekçesinin ise filmdeki LGBTİ+ karakterle olduğu öne sürüldü. Balkaya adıyla Bakanlığa yapılan başvuru sonucunda filme 950 bin lira destek verilmişti.
Sinema ve siyaset üzerine Tarih ve Toplum, Birikim, Mesele, Altyazı Sinema Dergisi ve Görüntü gibi dergilerde yazıları da yayımlanan Alper, 1974, Ermenek, Karaman doğumlu.
HRANT DİNK'İN KATLEDİLİŞİNİN 16. YILI
Emin Alper: Biz Hrant'a söz verdik, bu hikâyeyi değiştireceğiz
"Mühendisliğin beslediği bir taraf yok çünkü ben teknik konularda çok cahilimdir. Sinemanın teknik kısmı söz konusu olduğu zaman mühendislik hiç beslemedi. Sosyal bilimlerin muhakkak etkisi vardır. Şu an bunu çok ölçüp biçemiyorum ama muhakkak vardır. Aynı şekilde sanatla, sinemayla uğraşmanın sosyal bilimlere de çok fazla etkisi oldu yani ikisi böyle karşılıklı bir etkileşim içinde gelişti. Ama fen lisesi yıllarımda bile hep tiyatro, sinema, edebiyat çok ilgilendiğim şeylerdi, yani sonradan çıkmış bir karar değil. Taşrada çalışkan öğrenci olduğunuz zaman ister istemez bir yere itiliyorsunuz."