"İsrail askeri olmayacağız" diyen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Eczacıları Birliği (TEB), Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), TÜRMOB, Tüm İşçi Emeklileri Derneği ve Tüm Bağkur Emeklileri Derneği, miting öncesinde açıklamalarında, Lübnan'a asker göndermenin "Türkiye'yi sonu belli olmayan bir maceraya sürüklemek olduğunu" bildirdi.
"Tezkere reddedilmeli"
Emek ve meslek örgütleri, milletvekillerine şöyle seslendi:
"Emperyalistlerin egemenlik yarışlarının bir parçası olarak başlatılan bu savaşların parçası, yedek gücü olmayı reddetmek, halkların barış ve kardeşlik içinde yaşamasını savunmak demektir. Bu savaşların yedek gücü olmayı reddetmek ABD orta doğudan defol demektir.
"Halkın vicdanının sesini dinleyin, bütün dayatmalara rağmen bu bataklığa asker gönderme kararına onay vermeyin. Savaş yıkım demektir, savaş göz yaşı ve kan demektir, bu suça ortak olmayın."
Yurtsever Cephe 400 bin imzayı Meclis'e götürüyor
Yurtsever Cephe de, ellerinde Lübnan'a askere gönderilmemesi için toplanmış 400 bin imzayı yarın Meclis'e götürmeye hazırlanıyor.
"Bu imzalar ABD'nin İran'a dönük olası bir askeri operasyonuna ortak olunmaması için toplanıyordu. Lübnan'a asker yollanması gündeme geldiği andan itibaren insanlar imzalarını Lübnan için de atmaya başladılar" diyen örgüt, yarın saat 10:00'da Ankara'da Nazım Kültürevi'nin önünde buluşup Meclis'e gidecek.
Hekimler: Yardımı askerle değil, sivil örgütler eliyle yapın
Türk Tabipleri Birliği de, bütün milletvekillerine bir mektup gönderdi; "Hekimler olarak Lübnan'a insani yardımın askerler eliyle değil, sivil örgütler eliyle yapılması gerektiğine inanıyoruz ve bu göreve talibiz" dedi.
Birlik'in mektubunda şu ifadeler yer alıyor:
"Birleşmiş Milletler'in 11 Ağustos 2006 tarihli 1701 sayılı kararı kesin ateşkesi sağlamamaktadır.
"Birleşmiş Milletler'in 1701 sayılı kararı insani yardımın asker eliyle yapılmasını öngörmemektedir.
"İsrail'in Lübnan'a saldırısı Büyük Ortadoğu Projesi'nin yeni bir adımıdır.
"Lübnan'daki çatışmanın tarafı olan ülkelerin çıkarlarını korumak bizim görevimiz değildir.
"Yaşamlarını başkalarının acılarını ve ızdıraplarını azaltmaya adamış bir mesleğin uygulayıcıları olarak, bu ülkenin evlatlarını ateşe atmamanızı istiyoruz.
"Tarihsel sorumluluğunuzu hatırlatmayı görev biliyoruz." (TK/KÖ)