Seçimlere sayılı günler kala kamuoyunda en çok tartışılan konu seçim güvenliği.
Seçim güvenliğinin kamuoyunda en büyük kaygı yarattığı bölgelerin başına ise; Kürt illeri geliyor.
HDP'nin kapatılma ihtimaline karşı Yeşil Sol Parti olarak seçime girmesi ve Yeşil Sol'un seçimde sandık görevlisi bulunduramayacak olması ise kaygıları artırıyor.
YSK; son seçimde en çok oy almış 5 partinin sandık görevlisi bulundurabileceğini belirtiyor. Ayrıca sandık görevlileri ilçe bazlı belirlendiği için partilerin ilçe teşkilatlarının bulunması şartını koyuyor. HDP seçimlere girmeyeceği için; Yeşil Sol ise yeni kurulmuş ve daha önce seçime katılmadığı için 14 Mayıs'ta sandık görevlisi bulunduramayacak. |
HDP Seçim İşleri Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Emir Ali Türkmen, seçim güvenliğiyle ilgili çalışmalarını bianet’e anlattı.
"Yazılım programı hazırladık"
Türkmen, 7 Haziran 2015 seçimlerinde bir yazılım program hazırladıklarını ve “bu programı her seçim döneminde yenilediklerini, şu an yüzde 100 bir sonuç vermesini beklediklerini” söyledi.
Seçim güvenliği konusunda diğer partilerle de görüşmeler yaptıklarını belirten Türkmen, “Millet İttifakı içindeki partilerle de sandık güvenliği konusunda görüşmeler yapıyoruz” dedi.
Yurt dışı oyları ve deprem bölgesindeki oyların güvenliğinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Türkmen, HDP’nin yurt dışında ikinci parti olduğunu ve yurt dışı oylarını diğer partiler üzerinden kontrol edeceklerini belirtti.
Türkmen, erken seçim ihtimaline karşı bir yıl önce sandık görevlisi çalışmalarına başladıklarını, Kürt illerinde yüzde 95, diğer illerde yüzde 70 sandık görevlisi sayısına ulaştıklarını ifade etti.
"Önemli olan ıslak imzayı almak"
Yeşil Sol Partisi ile seçime girecekleri için sandık görevlisi olarak eğitim verdikleri herkesin şimdi müşahit olacağını söyleyen Türkmen, şöyle konuştu:
“Sandık görevlisi ve müşahit arasında elbette farklılıklar var fakat müşahitler ıslak imzalı tutanakları alabiliyorlar. Sandıklardan ıslak imzayı almak çok önemli, İstanbul belediye seçimlerindeki başarının büyük kısmı ıslak imzayı toplamış olmaktan geçiyor, o zaman deneyimledik şimdi de yapabiliriz.
“Islak imzadan sonra dikkat edilmesi gereken diğer noktalar ise; oy sandıklarının ilçe seçim kurullarına gittiğinde sisteme doğru şekilde işlenmesini sağlamak. Burada avukatlarımız ve müşahitler olacak. Elimizdeki ıslak imzalar üzerinden verilerin doğru işlenip işlenmediğini anlayabileceğiz.”
"Ölüm belgesi olmayan öldü sayılmıyor"
Türkmen, deprem bölgesinde seçim güvenliği konusunda neler yapacaklarına ilişkin ise; şunları söyledi:
“Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 6 Nisan’dan askıya çıkardığı seçmen listesini bizlerle paylaşıyor olacak. Biz eski seçmen listesiyle açıklanan seçmen listesi arasında bir karşılaştıma yapma imkanına sahip olacağız.
"Hayatını kaybeden kimlik tespiti yapılamayan ve kaybolduğu düşünülen insanlar sistemden düşmüyor. Yasalar ‘ölü belgesi yoksa bir insanı ölü sayamayız’ diyor. Yani kayıp olan veya kimlik tespiti yapılmadan defnedilenler yaşıyor görülecekler.
"Şu an biz ve diğer partiler bölgede askıya çıkan seçim listeleri üzerinden çalışmalar yapıyor, kayıplar tespit edilemeye çalışılıyor bunu sandık listelerinden takip edeceğiz, bir sorun yaşanmayacağını düşünüyoruz.
"Görevlendirmeyle gelenler kader belirleyecek"
"Deprem bölgesinde daha önemli bir sorun var. Deprem bölgesine diğer kentlerden çok sayıda görevlendirme yapılmış durumda ve bunlar deprem bölgesinde oy kullanacaklar.
"Bu da sandık sonuçlarına negatif yansıyacak. Örneğin Ankara’dan Hatay’a görevlendirilmiş 500 polis, Hatay için oy kullanacak oranın kaderini belirleyecek. Biz ve diğer partiler buna itiraz etmiştik ama itirazlarımızı kabul etmedi."
Türkmen, son olarak kamoyuna oylarına sahip çıkma çağrısında bulundu: "Oy atmak yeterli değil, oylarınıza sahip çıkın. Oylar sayıldığında yurttaşların izleme hakkı var, sandıklar açılırken orada olun ve iradenize oyunuza sahip çıkın."
(RT)