Eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun eski başkanı Mehmet Elkatmış, Taraf gazetesinden Neşe Düzel'le yaptığı röportajda hukukun, siyasi cinayetler ve devletle bağlantılı çeteler konusunda gerektiği gibi işletilmediğini söyledi.
Elkatmış cinayet de dahil olmak üzere muhtelif suçlara karışan çetelerin ve menfaat gruplarının içinde mutlaka kendilerine koruyucu hamilik yapan bir güvenlik görevlisi yahut yargı mensubunun olduğunu söylüyor. Elkatmış'a göre, yetkililerin aksi yöndeki nutuklarına karşın çetelerin ve karanlık cinayetlerin üzerine gidilmediğini, gitmek isteyenlereyse gözdağı veriliyor.
Geçen yasama döneminde İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda yer alan 15 AKP milletvekilinden 12’sinin bu dönem aday gösterilmeyerek meclis dışında bırakıldığını vurgulayan Elkatmış, şu örnekleri veriyor:
- Susurluk Araştırma Komisyonu’nda ifade verenlerin başına o kadar çok şey geldi ki. Mesela Hanefi Avcı. Askeri mahkemede yargılandı, askeri cezaevinde yattı.
- Komisyona ifade veren JİTEM mensubu Hüseyin Oğuz hemen emekli oldu. Hayati tehlike içindeydi. Şimdi köyde yaşıyor, çobanlık yapıyor bu adam.
- Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, Şemdinli Komisyonu’na ifade verdi. Hemen görevinden alındı.
- Şemdinli davasının savcısı Ferhat Sarıkaya bir iddianame yazdı. Adam meslekten men edildiği gibi ömür boyu kamu hizmeti de yapamayacak. Serbest meslek olan avukatlık hakkı bile elinden alındı.
- Bize Yunus Harputlu diye biri gelmişti. Şemdinli, Atabey, Sauna çeteleriyle ilgili pek çok olay anlattı. Kendisi bomba düzenekleri hazırlamış. "Beni Jandarma kullandı ve bu iş için 15 milyar lira aldım" dedi. Bu bombalar Şemdinli’de, Hakkari’de falan kullanılmış. Askeri savcılık yaptığı soruşturmada, "Tamam asker bunu kullanmış. Bir yol aramasında bunu yakalamış ve çok yetenekli olduğunu görmüş. Gel bizim elemanımız ol demiş. Kendisine paralar ödenmiş. Meğer bu adam dolandırıcıymış" dedi ve takipsizlik kararı aldı.
Önceki gün Hrant Dink’i anmaya ve adalet taleplerini duyurmaya gelen binlerce kişiye yaptığı konuşmada, Rakel Dink “Maalesef yas da kardeşlik de bugün cesaret istiyor, ama asıl, yaşamak cesaret ister. Umut cesaret ister. Adalet cesaret ister” demişti. (ND/KM/TK)