IPS İletişim Vakfı/bianet, “Bizim Medyamız” (Our Media) projesi kapsamında 15 Ocak Çarşamba günü çevrimiçi dijital medya okuryazarlığı atölyesi düzenledi.
Atölyede, dijital medya okuryazarlığının teorik çerçevesi ele alındı; veri okuma, veri çekme, görselleştirme, iddianame okuma gibi konulara odaklanıldı.
İlk oturumda Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, “Dijital Medya Okuryazarlığının Teorik Çerçevesi”ni anlattı. İkinci oturumda ise Avukat Deniz Yazdan Şenay “Yargılama Okuryazarlığı Bakımından Dijital Gelişmeler”, Hikmet Adal da “Haberde Veri Kullanımı” üzerine bir sunum yaptı.
"Eleştirel düşünce dijital medya okuryazarlığının merkezinde"
İnceoğlu oturumuna enformasyonun artık yalnızca geleneksel medya araçlarından değil sosyal medya ve dijital haber platformlarından da edinilebildiğini söyledi.
Dijital medya okuryazarlığı kabaca “İçerikleri anlama, eleştiren bir biçimde değerlendirme ve bilinçli bir şekilde enformasyonu kullanabilme becerisi” olarak tanımladı.
Günümüz dünyasında dijital medyanın; haber alma, eğlenme, sosyalleşme ve hatta bütün eğitim alma süreçlerinin vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini belirten İnceoğlu dezenformasyon, mezenformasyon, manipülasyon ve bilgi kirliliği gibi pek çok sorun olduğundan bahsetti.
“Dijital medya okuryazarlığı tam da bu noktada artık bir beceri değil, aynı zamanda demokratik katılımın bir parçası ve de bir vatandaş olarak bizim sorumluluğumuzu gerektiren bir konu haline geldi” diye konuştu. Eleştirel düşüncenin dijital medya okuryazarlığının merkezinde olduğunu ifade etti.
Daha sonra da kavramlardan bahsetti. Medya okuryazarlığında üç temel yaklaşım olduğunu belirterek bunları koruyucu, teşvik edici ve katılımcı olarak sıraladı. Hayatımızı artık algoritmalar tarafından biçimlendirdiğini söyleyen İnceoğlu şöyle konuştu:
“Algoritmalar, internet kullanıcılarını önceden ilgilendiği içerikleri tekrar tekrar sunarak belirli ideolojik çerçevelerin içini hapsediyor. Bu bireylerin farklı bakış açılarına ulaşmasını zorlaştırıyor. Mevcut ideolojilerin de daha çok pekişmesine, güçlenmesine neden oluyor.
Dijital medyada kullanılan bütün görseller, videolar, grafikler ideolojik mesajların en etkili taşıyıcıları. Örneğin lüks yaşam tarzlarını sergileyen Instagram gönderilerine baktığımız zaman kapitalist tüketim kültürünü desteklediğini görüyoruz. TikTok, YouTube gibi platformlar popüler kültürün estetik kodlarını kullanarak ideolojik mesajların çok hızlı bir şekilde yayılmasını aracılık ediyor.
Haber platformları sosyal medya aracılığıyla yayılan bütün manipülatif bilgileri, belirli siyasi ve ekonomik çıkarları desteklemek için kullanıyor. Mesela seçim dönemlerinde dezenformasyon kampanyaları, ideolojik siyasal kutuplaşmaları artırmak için kullanıyor.”
"Yargı dijitalleşti"
Deniz Yazgan Şenay ise Ulusal Yargı Ağı Platformu (UYAP) bağlamında bilgi doğrulama teknikleri üzerinde durdu. Etik ve hukuki çerçeve ve veri gazeteciliği gibi konuları güncel gelişmeler ekseninde anlattı.
Günümüzde yargılama evresinde dijital bir eylem olmadığını söyleyebileceğimiz herhangi bir alan kalmadığını söyleyen Yazgan-Şenay, “UYAP’ın çalışmadığı günlerde duruşmalar yapılmıyor, ifadeler alınamıyor. Bu nedenle gazetecilerin adli süreçleri takip etme ve raporlama yetenekleri de UYAP ile birlikte dönüşüme uğradı” dedi.
Kıta Avrupa'sında ve Anglo-Amerikan sistemlerinde, hukuk altyapısına UYAP kadar genişlemiş bir platformu entegre eden başka bir ülke olmadığını anlatan Yazgan-Şenay bundan olumlu olarak bahsetti ancak dijitalleşmenin farklı sorunları da beraberinde getirdiğini söyledi. Ardından da şunları ekledi:
Ceza muhakemesinin sürecinde gazeteciliğin söz gelimi mağdur, katılan, sanık, şüpheli olunan senaryolarda farklı farklı önemleri var. Çünkü gazeteci yargılanan bir kişinin haklarına sahip çıkması gerekiyor. İşte bu noktada iki ayrı yargılama okuryazarlığından söz edebiliriz. Adli süreçlerde bilgi edinme ve bu bilgileri doğru bir biçimde aktarma. Her iki süreç de doğru ve güvenilir haber sunma açısından kritik bir öneme sahip.”
"Bağlamından kopartılmış veri, yanlış yönlendirmelere neden olabilir"
Hikmet Adal ise haberde veri kullanımı üzerine bir sunum yaptı. Günümüzde medyanın, bilginin yayılmasında temel rol oynadığını belirten Adal, bilginin doğruluğu, güvenilirliği ve bağlamı için okuyucuların ve izleyicilerin eleştirel düşünme ve dijital becerilerini geliştirmeleri gerektiğini söyledi.
Haberlerde kullanılan veriler, olayların ve durumların daha anlaşılır, ölçülebilir ve doğrulanabilir hale gelmesine katkı sağladığını ifade etti.
“İyi analiz edilmiş ve görselleştirilmiş veriler, karmaşık konuları sadeleştirerek okuyucuya sunar. Örneğin, ekonomik göstergeler, sağlık istatistikleri ya da seçim sonuçları gibi bilgilerin, doğru ve bağlam içinde sunulması büyük önem taşır. Ancak, bu süreçte verilerin çarpıtılması, seçici şekilde kullanılması ya da bağlamından koparılması, yanlış yönlendirmelere neden olabilir” dedi.
Ardından da veri platformlarından örnekler verdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), OECD, Eurostat gibi devlet ve devlet üstü kuruluşları veri tabanlarından örnekler gösterdi. Bunun yanında İSİG Meclisi, DİSK-AR, BETAM, sahibinden.com gibi platformlardan nasıl veri çekilebileceğini anlattı.
Ne kadar medya okuryazarısınız?
Bizim Medyamız (Our Media)
AB tarafından finanse edilen ve 2023-2025 yıllarını kapsayacak "Bizim Medyamız" (Our Media) projesinin partnerleri arasında IPS İletişim Vakfı/bianet de var.
"Bizim Medyamız: Medya Okuryazarlığının ve Aktivizminin Çoğaltılması, Kutuplaşmanın Önlenmesi ve Diyalogun Teşvik Edilmesi için Sivil Toplum Hareketi" projesi üç yıl sürecek.
Projenin ilk odağı, Balkanlar ve Türkiye'de, STK'lerin, medya profesyonellerinin, genç aktivistlerin ve kamunun; medya özgürlüğünün yanında medyanın gelişimine ve sürdürülebilirliğine dair eğilimler ve zorluklar hakkında kapasite geliştirmelerini sağlamak olacak.
AB tarafından finanse edilen ve 2023 – 2025 yıllarını kapsayacak "Bizim Medyamız" projesinin partnerleri şöyle:
- Güney Doğu Avrupa Medya Profesyonelleşmesi Ağı (SEENPM)
- Arnavutluk Medya Enstitüsü (Tiran)
- Mediacentar Vakfı (Sarajevo)
- Kosova Basın Konseyi
- Karadağ Medya Enstitüsü (Podgorica)
- Makedonya Medya Enstitüsü (Üsküp)
- Novi Sad Gazetecilik Okulu (Novi Sad)
- Barış Ensitüsü (Ljubljana)
- bianet (Türkiye).
"Bizim Medyamız" projesinin IPS İletişim Vakfı/bianet adına araştırmacısı vakfın araştırma koordinatörü Sinem Aydınlı.
Yeni bir sivil toplum hareketi: Bizim Medyamız
Projenin kapsamı
Proje, medyanın sürdürülebilirliğine yönelik ana eğilimleri, riskleri ve fırsatları belirlemek ve medya özgürlüğü ile medya ve bilgi okuryazarlığını (MIL) desteklemek için medya aktivizmi çalışmalarındaki iyi uygulamaları haritalandırabilmeye yönelik bir araştırmayla başlıyor. Araştırma bulguları, medyadaki zorlukları ele alabilmek için medya alanındaki STK'lerin ve diğer paydaşların kapasitelerini güçlendirmek için kullanılacak.
"Bizim Medyamız" kapsamında gazetecilerin, medya kuruluşlarının ve medya kurumlarının kapasitesilerini anlamaya yönelik savunuculuk faaliyetleri yapılacak. Yerel ve ulusal medya ve diğer aktörlerin, medyadaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine yönelik medya aktivizmi çalışmaları yapması teşvik edilecek. Proje kapsamında ayrımcılığa ve cinsiyetçi kalıp yargılara karşı çıkma ve yapılacak çeşitli aktiviteler aracılığıyla toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleme konusunda genç liderler güçlendirilecek.
Proje, kentsel ve kırsal alanlardaki STK'lere verilen mali destekle, yurttaşların MIL becerilerini geliştirmek, medya özgürlüğü ve bütünlüğünü desteklemek ve propaganda, nefret söylemi ve dezenformasyondan kaynaklanan kutuplaşmaya karşı koymak amacıyla yerel topluluklara ulaşacak.
(HA)