Kısa adı “elele” olan, “Kültür ve Sanat Yoluyla Değişim İçin Diyalog” Projesi, 3 yıldır yürütülen projenin kapanış toplantısını Ankara’da yaptı.
Kült Kavaklıdere’de gerçekleşen etkinlik, sabah 10.30’dan itibaren tüm gün paneller ve müzik dinletileriyle devam etti. Proje boyunca faaliyet gösterilen Diyarbakır, Erzincan, Antep, Malatya ve Mardin’deki yerel sanat atölyeleri ve sahne sanatları etkinliklerinin ürünlerinin gösterildiği bir sergi de etkinlik salonunun önünde izleyicilere sunuldu.
Proje Direktörü Onurhan Esmer’in açılış konuşmasıyla başlayan toplantı boyunca Doç. Dr. Zerrin Yanıkkaya moderatörlüğünde “Değişimi Hayal Etmek: Kültür Sanat Yoluyla Diyalog”, projenin Hibe ve Finans Direktörü Tuna Semir Akpınar moderatörlüğünde “Değişime Tanık Olmak: Çok Renkli Çok Farklı” ve Nesin Köyleri Derneğinden Hilal Toker’in moderatörlüğünde “Değişimin Sürdürülebilirliği: Artivizm” konuşuldu.
Konuşmasına başlarken projeye katkısı olan herkese tek tek teşekkür eden Esmer, süreç boyunca yerelden sayısız kişi ve kurumdan destek aldıklarını söyledi. “Başlangıçta bir hayal olan bu proje, bütün paydaş ve destekçilerimizin emeğiyle gerçeğe dönüştü. elele projesinin sanat yoluyla savunuculuk konusunda sivil toplum için örnek olacağına inanıyoruz” dedi.
Esmer’in konuşmasının ardından başlayan panellere farklı coğrafyalardan gelip, farklı dillerde, kültürlerde şarkılar seslendirmek için kurulan Hayal Band’in müzik dinletisi de eşlik etti.
Değişimi hayal etmek: Kültür sanat yoluyla diyalog
elele projesinin çıkış noktalarından biri de diyalogdu. İnsan haklarının gelişmesine engel olan ayrımcılık ve eşitsizliklere karşı kimseyi geride bırakmama prensibiyle, “ötekileştirme diyaloğu”nun aksine kültür ve sanat yoluyla yeni bir diyalog inşa etmek en önemli hedeflerden biriydi.
Doç. Dr. Zerrin Yanıkkaya’nın moderatörlüğünde gerçekleşen “Değişimi Hayal Etmek: Kültür Sanat Yoluyla Diyalog” panelinin kapsamı da bu bağlamda oldu. Yanıkkaya paneli açarken, “Acımasız ve çok vahşi bir dünyada yaşıyoruz. Bu nedenle diyalog kültürü, bütün farklılıklarımıza rağmen birlikte olmanın yolunu açtığı için oldukça önemli. Doğru yolu görme değil de doğru potansiyelleri bulmak adına bir çaba ve karşılıklı birbirini anlayabilmenin bir yolu olması itibariyle elele projesini oldukça değerli buluyorum” dedi.
Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Oyuncusu Hasan Ergün, Toy Gençlik Derneği’nden Emren Zeytinoğlu ve Ressam Rodin Ridwan Aşar’ın konuşmacı olduğu panelde, elele projesinin yerele katkıları, sanatın değiştirici ve dönüştürücü gücü, diyaloğun etkisinin artırılması için başka hangi çalışmaların yapılması gerektiği konuşuldu.
Daha çok gençlerle birlikte çalıştıklarını söyleyen Ergün, “Gençlerin heyecanı sanatla birleşince bizi daha çok etkileyen bir rengarenk bir proje süreciydi. Ne zaman ülkenin batısından doğusuna güçlü bir selam olsa karşılığını bulur. elele’nin yaptığı da buydu” dedi. Projenin etkisiyle ailelerin çocuklarına özellikle eğitimleri anlamında daha pozitif yaklaştığını gördüklerini, algısı açılan ve artık daha cesur hareket edebilen gençlerin istedikleri meslekleri seçebildiklerini ve ailelerin bunun önünde bir engel olmadığını aktardı.
Aşar da sanat yoluyla insanlara değebilmenin öneminden bahsetti, “Sanat bir kesime ya da kişiye bağlı olan bir şey değil, tek bir dili, tek bir rengi yok. Sanatın kendisinin de çok kültürlü olduğunu bu projeyle bir kez daha gördük” diye konuştu.
Değişime tanık olmak: Çok renkli çok farklı
elele projesi boyunca kültür ve sanat alanında aktif olarak çalışan sivil toplum örgütleri, çalışmalarını gerçekleştirebilmeleri ve gelişmeleri/güçlenmeleri için desteklendi. Proje Hibe ve Finans Direktörü Tuna Semir Akpınar moderatörlüğünde gerçekleşen “Değişime Tanık Olmak: Çok Renkli Çok Farklı” paneli de projenin alt-hibe yararlanıcılarının temsilleriyle gerçekleşti.
Üç yıl boyunca toplamda 41 kurumla birlikte çalıştıklarını söyleyen Akpınar, “Bu bizim için sadece bir hibe programı değildi, karşılıklı çok fazla şey kattık birbirimize” dedi.
Ali İsmail Korkmaz Vakfından (Alikev) Şeyma Keskin, Kız Başına’dan Ülker Sadıgova, Mordem Sanat’tan Barış Işık, Türkiye Tiyatro Vakfından Semin Özge Gül ve Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonundan Nilgün Kıvırcık’ın konuşmacı olarak yer aldığı panelde, ELELE DESTEK katkısıyla hayata geçen projeler, sanatı gençlerle çalışmanın kattığı deneyimler ve bıraktığı etkiler konuşuldu.
6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerin yıkıcı etkisinin en çok hissedildiği şehirlerden biri olan Hatay’da bulunan Alikev adına konuşan Keskin, deprem sonrası gençlerle çalışmalarını “Depremden önce eski Antakya sokaklarındaki güzel binamızda bazı hayallerimiz vardı, depremle bu hayaller yıkıldı. Fakat daha sonra dedik ki, bu ülkede taş yerinden oynasa kültür sanat aktiviteleri engelleniyor ve hayal kurmaya kaldığımız yerden devam etmeye karar verdik. Genç Sanatçı Fonu aracılığıyla, ‘Tanıklık’ adıyla, özellikle deprem bölgesindeki gençlere umut olması için bir sergi yaptık” sözleriyle anlattı.
Balat Kültür Evi bünyesinde Koro Biz projesini yaratan ekipten biri olan Kıvırcık ise, “Koro Biz, Balat’ın çok kültürlü ve çok dilli yapısına rağmen ‘neden biz olamıyoruz’ düşüncesiyle doğdu. Her Pazar orada şarkı söyledik, bir süre sonra mahalleye gelen ziyaretçilerle ve mahallenin sakinleriyle de iletişim kurmaya, gençlerin dilini öğrenmeye başladık. Başka kültürlere kulak vermeyi, onları dinlemeyi öğrendik. Balat Kültür Evi elele sayesinde büyük bir neşenin, anlamanın, ‘öteki’yi yok eden bir merkez oldu hepimiz için” dedi.
Değişimin sürdürülebilirliği: Artivizm
Hilal Toker moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Çizer Aslı Alpar ve Ressam/Sokak Sanatçısı Hikmeti Tabiyeci konuşmacı olarak yer aldı.
Sanat ve aktivizmin karşılığı, genç sanatçıların çalışmalarını nasıl sürdürdüğü, politika ve sanat panelin ana konularıydı. Aslı Alpar “artivizm” kelimesini “Sanatla politikayı birlikte ele alan bir iş üretiyorsanız sanat bazen bir araca dönüşebiliyor. Bu yüzden aktivizm kendi başına bir sanat benim için... Dolayısıyla durduğum yerden artivizm, estetize edilmiş politik bir söz değil. Aksine, bir şeyi üretmenin kendisi de politik” sözleriyle yorumladı.
Hikmeti Tabiyeci ise, “Benim için işin aktivizmi, kamusal mülkiyetimiz olan sokağın bile bizden koparılmasında ortaya çıkıyor. Cumhuriyet tarihinin en soft şiddetiyle karşı karşıyayız ama en çok korktuğumuz dönemini yaşıyoruz. Bu nedenle sanatın sokakla birleşip kitlelere ulaşabilme gücü bana göre aktivizm” diye konuştu.
elele Projesi hakkında
Gençlik Servisleri Merkezi Derneği (GSM), Uçan Süpürge Vakfı ve Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfının (TOBAV) ortaklaşa yürüttüğü elele Projesi, 3 yıl önce genç erkek ve kadınlar arasında kutuplaşmayı, ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi kültür ve sanat yoluyla azaltmak, bireysel özgürlükleri teşvik etmek ve değişim için diyaloğu artırmak hedefiyle yola çıktı.
Avrupa Birliği’nin Sivil Toplum Aracı ve Medya Programı (2018-2019) “Kültür için Temel Haklar” programı kapsamında desteklenen projenin 15-29 yaş grubu gençler ve kültür ve sanat alanında faaliyet gösteren Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) olmak üzere iki ayrı hedef kitlesi bulunuyordu.
Proje faaliyetleri “Yerel Etkinlikler”, “elele Diyalog Platformu” ve “ELELE DESTEK” olmak üzere birbirini tamamlayan üç başlık altında toplandı.
Yerel etkinlikler: Fırat ve Dicle havzasında yer alan ve birçok medeniyete tanıklık etmiş olan Diyarbakır, Erzincan, Antep, Malatya ve Mardin’de yerel sanat atölyeleri, sahne sanatları etkinlikleri, yuvarlak masa toplantıları ve çalıştaylarla farklı kökenlerden ve inançlardan gençler bir araya geldi.
elele Diyalog Platformu: Daha yaşanabilir bir dünya için SANATA EVET diyen ve Diyarbakır, Erzincan, Antep, Malatya ve Mardin’de kültürel yaşama destek veren “elele Diyalog Platformu” bu illerde yapılan kültür sanat etkinliklerine katkı ve kültürler ve inançlararası etkileşimin gelişmesini ve pekiştirilmesini sağladı.
ELELE DESTEK: Türkiye’de kültür ve sanat alanında hak temelli faaliyet gösteren STÖ’lerin güçlenmesi, kapasitelerinin artması ve yarattıkları etkinin tabana yayılabilmesi için üç ayrı açık çağrı yayınlandı. Bağımsız bir değerlendirme süreci sonucunda projeler için STÖ’lere, 15.000-25.000 avro arasında hibe desteği sağlandı.
(HA)