Haberin İngilizcesi için tıklayın
< p>Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) elektriğe gelen zamlar için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) karşı davamızı açtı. Dava haberini de Kadıköy’deki Genel Merkez binasında yaptığı bir basın açıklamasıyla duyurdu.
Burada konuşan TükoDer Genel Başkanı Aziz Koçal “EPDK tüketiciyi korumak bir yana elektrik şirketlerinin kârını yükseltmek için fahiş zam saikiyle hareket etmiştir” dedi.
Koçal, EPDK’nin elektrik fiyat düzenlemesini hazırlarken Anayasanın 172 (tüketicilerin korunması)ve 167 (tekelleşme ve kartelleşmeyi önleme) maddelerine aykırı davrandığını söyledi.
"Tüketicinin en temel hakkı, kâr amacı olamaz"
Ayrıca yine Anayasanın 2. maddesinde belirtilen sosyal hukuk devleti ilkesini ihlal ettiğini belirtti. EPDK’nin Evrensel Tüketici Hakları Beyannamesini de hiç dikkate almadığını söyleyen Koçal şöyle devam etti:
"Beyannamenin ilk maddesi tüketicilerin temel ihtiyaçlarının giderilmesi hakkı. İnsan olmaktan doğan ve hayatını devam ettirebilmesi için gereken asgari ihtiyaçlarını karşılayabileceğini belirten bu hak tüketicinin en temel hakkı olarak durumda.
"Başta yaşam hakkı olmak üzere, beslenme, barınma, ısınma, aydınlanma, içecek su bulma, eğitim, sağlık, güvenlik, adil yargılanma, sağlıklı çevrede yaşama, ulaşım ve haberleşme gibi bütün ihtiyaçlar tüketicinin en temel haklarıdır.
"Bu nedenle tüketicin en temel ihtiyacı olan elektrikle sağlanacak olan ısınma, aydınlanma gibi ihtiyaçlarının karşılanması için sağlanacak enerjisinin fiyatlarının belirlenmesinde temel saik kâr elde etme amacı olamaz. Kamunun menfaati ön planda tutulmalıdır. Bu aynı zamanda sosyal bir hukuk devleti olmanın gereklerindendir.
"EPDK'nın takdir yetkisi sınırsız değil"
Koçal, EPDK’nin sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi olmadığını da belirtti. Asgari tüketim miktarları ile kademelerin bilimsel ve teknik bir raporla tespit edilmesi gerektiğini savunan Koçal, “Ortada hiçbir bilimsel ve teknik dayanak ile gerekçe yok” dedi. Koçal sonrasında şöyle devam etti:
“Devletin ve kamu kurumlarının, kamu hizmetlerini sunarken kâr elde etme saikiyle değil, en uygun ve ekonomik şekilde sunma saikiyle hareket etmesi gerekmektedir.
“Eğer günün ekonomik şartları tutarlarda güncelleme gerektiriyor ise, bunun bilimsel ve teknik raporlara dayandırılarak gerekçelendirilmesi gerekmektedir. Tıpkı özel bir kurum veya kuruluş gibi fiyat güncellemelerini fırsat bilerek kâr elde etmeye çalışmamalıdır.
"Hele ki elektrik gibi kullanımı temel bir ihtiyaç olan alanda çeşitli görünümlerde vatandaşın tuzağa düşürülmemesi gerekmektedir. Takdir yetkisine dayanan işlem ve kararlarda bilimsel ve gerçekçi gerekçenin bildirilmesi, takdir yetkisinin hem hukuka hem de ihtiyaca uygunluğunun denetimini kolaylaştırır.
"Bilimsel bir hesaplama yapıldığında görülecektir ki tüketicinin tasarrufa teşvik edilmesi söz konusu dahi olmayıp işbu Karar vatandaştan haksız kazanç sağlama saikiyle alınmıştır.
"EPDK’nın takdir yetkisi sınırsız olamaz. Enerjinin ulaşılabilir ve insani yaşam koşullarında ödenebilir olması temel bir insan hakkıdır. Tüketicilerin haklı olarak tepki verdiği, elektriğe yapılan fahiş orandaki bu zamlara karşı mücadelemizin devam edeceğini zamların geri alınmasının takipçisi olacağımızı duyuruyoruz."
Barolar da dava açmıştı
Elektrik zamlarına karşı geçtiğimiz haftalarda bir çok dava haberi gelmişti. Türkiye Barolar Birliği (TBB) elektrik faturalarındaki fahiş zamlara karşı Danıştay'a gitmişti. TBB, zamlar hakkında, "asıl amacın ise elektrik şirketlerinin kâr marjının arttırılması olduğu açık ve tartışmasızdır" açıklaması yapmıştı.
CHP ve DEVA gibi partiler ile Tüketici Konfederasyonları da zamları yargıya taşımıştı.
(HA)