* Mark H. Burton* tarafından kaleme alınan bu yazı, Serdar M. Değirmencioğlu tarafından çevrilmiştir.
16 Kasım 1989 sabaha karşı bir tabur asker, San Salvador’daki Orta Amerika Üniversitesi’ne girdi ve sekiz kişiyi öldürdü. Öldürülenlerin altısı, üniversite akademisyen olan Katolik rahiplerdi.
Diğer iki kişi ise, üniversitede çalışan bir aşçı ve kurtarmaya çalıştığı kızıydı. Öldürülen altı rahip arasında ünlü ilahiyatçı Ignacio Ellacuría ve özgürlük psikolojisi akımının kurucusu Ignacio Martín Baró vardı.
Bu katliamın sorumlularından biri olan Albay Inocente Orlando Montano 30 yıl sonra İspanya’da yargılandı ve suçlu bulundu. Öldürdüğü beş İspanya yurttaşı için beş kez 26 yıl 8 ay, toplam 133 yılı aşan bir hüküm giydi. Öldürdüğü altıncı akademisyen ile üniversite görevlisi ve kızı El Salvador yurttaşları oldukları için karar onları kapsamadı.
Yüksek mahkeme (Audencia Nacional) cinayetlerin El Salvador Silahlı Kuvvetleri Üst Yönetimi tarafından tasarlandığı, onaylandığı ve askerlere bu yönde emir verildiğine karar verdi. Söz konusu üst yönetim içinde dönemin devlet başkanı Alfredo Cristiani ve bakanlar da bulunuyordu.
Katliam emri öğleden sonra verildi
Mahkeme tutanaklarına göre, ordu ve FMLN gerillaları arasında bir çatışma yaşandığı izlenimi oluşması için üniversite içerisinde 20 dakika süreyle ateş açılması sağlandı. Katliam ardından hükümet, ABD tarafından eğitilmiş seçme askerlerden oluşan Atlacatl Taburu’nun emir komuta zincirinden bağımsız olarak hareket ettiğini iddia etmişti.
Katliam emri öğleden sonra verildi. Genelkurmay Başkanı, Ignacio Ellacuría’nın öldürülmesi emrini Askeri Akademi Müdürü olan Benavides’e verdi. Bu sırada yanında albay Montano ve diğer yetkililer de bulunuyordu. Suikastı gören tanık bırakılmaması için Ellacuría’nın yanındakilerin, kim olurlarsa olsun, öldürülmesi de emrin bir parçasıydı.
Gerekçeli karar
Mahkemenin gerekçeli kararında katliamın neden gerçekleştirildiği üzerinde de duruluyor. Ellacuría’ya yönelik suikast, iktidardaki aşırı sağcı ARENA Partisi’nin iki kanadı arasındaki güç çekişmesinin sonucu olarak ortaya çıktı. Kanatlardan biri, FMLN ile görüşmelerin başlatılmasından yanaydı. Diğer kanattakiler ise bu adımı kendilerine yönelik bir tehdit olarak görüyordu.
“Tandona” olarak anılan ve Albay Montano gibi subaylardan oluşan askeri grup görüşmelere karşı çıkan kanat içerisinde yer alıyordu. Ne hükümetin ne de gerillaların askeri üstünlük kurabileceğini inanan Ellacuría ise barış sağlanması için arabuluculuk yapmaya çalışıyordu.
Başsavcı mahkemeden tüm tutanakları istedi
Cristiani Hükümeti katliam sonrasında yürütülen soruşturmaların başarısız olması ve Akademi Müdürü Benavides dışında kimsenin ceza almaması için büyük çaba harcadı.
Ancak El Salvador Başsavcısı İspanya’daki yargılama sürecinin yeni bilgiler ortaya çıkardığını ve bugüne dek dinlenmemiş tanıkların ifadelerinin önem taşıdığını söyleyerek mahkemeden tüm tutanakları istemiş bulunuyor.
10 bin kişinin öldüğü düşünülüyor
Orta Amerika Üniversitesi’ndeki katliam, ABD yönetimi tarafından desteklenen rejim ve ordu tarafından 80’lerde işlenen insanlık suçlarından yalnızca biri.
El Salvador’da yıllar boyunca “kaybedilen” insanların işkence izleri taşıyan cesetleri yollarda bulundu. Toplam sayı kesin olarak bilinmemekle birlikte, 227 kadar katliamda yaklaşık 10 bin kişinin öldürüldüğü düşünülüyor.
Bu katliamların en korkuncu, 1981 yılında El Mozote köyünde yapıldı. Köyün tüm nüfusu, aralarında 150 kadar çocuk olan 1000 kadar insan, ordu tarafından korkunç bir şekilde öldürüldü.
* Manchester’da yaşayan ve eylemci bir psikolog olan Mark H. Burton, özgürlük psikolojisi ile çalışmaların derlendiği http://libpsy.org/activate/welcome-to-the-liberation-psychology-network/ adresindeki bir siteyi yönetmektedir.
(SD/TP)