Ekonomi yönetiminden ABD'de 'Ekrem İmamoğlu'suz yatırım toplantıları

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası heyeti ABD’de G20, IMF ve Dünya Bankası Bahar toplantılarına katıldı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ile birlikte ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile görüştü.
Bakanlık konuya ilişkin yaptığı açıklamada görüşmede Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin çok boyutlu olarak ilerletilmesi imkanları üzerinde durulduğunu kaydetti.
Yatırım, ticaret, ulaştırma, enerji ve savunma sanayii alanlarındaki işbirliği fırsatlarına değinildiği bilgisini verdi. Türkiye mevcut kısıtlamaların kaldırılmasını istedi.
Karahan'dan 'sıkı para politikası duruşu' sözü
Bu görüşmeden sonra Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Washington'da "Türkiye’de Para Politikası ve Enflasyon Görünümü" başlıklı bir sunum yaptı.
Sıkı para politikası duruşunun, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüş yoluyla fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürüleceğini söyledi.
Para politikasının proaktif olduğunu belirten Karahan, "Yeniden dolarizasyon riskleri kararlı ve sıkı bir politika duruşuyla sınırlandırılmıştır. Para politikası iletimi son bir yılda önemli ölçüde iyileşmiştir." dedi.
Enflasyonun düşüşünü devam ettirdiğini belirten Karahan, "Ancak riskler canlıdır. Döviz geçişi mütevazıdır ve fiyatlandırma davranışındaki iyileşmeyi yansıtır. Düşen petrol fiyatları enflasyon düşüşünü desteklemektedir ancak küresel ekonomik görünüm belirsizdir. Talep, mal tüketiminin etkisiyle beklentileri aşmıştır." şeklinde konuştu.
Karahan sunumunda, "Sıkı para politikası duruşuna ilişkin kararlılık, iç talepteki ılımlılık, Türk lirasındaki reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme yoluyla dezenflasyon sürecini güçlendiriyor. Bundan sonra, maliye politikasının artan koordinasyonu da bu sürece önemli ölçüde katkıda bulunacaktır." dedi.
Karahan şöyle devam etti:
"Sıkı para politikası duruşu, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüş yoluyla fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecektir.
Buna göre, politika faizi, gerçekleşen ve beklenen enflasyonu ve altta yatan eğilimi dikkate alarak öngörülen dezenflasyon yolunun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.
Komite, politika faizini, enflasyon görünümüne odaklanarak toplantı bazında ihtiyatlı bir şekilde ayarlayacaktır.
Enflasyonda önemli ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi halinde para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır."
'Ekrem İmamoğlu' etkisi değil küresel belirsizlikler
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan da Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından Washington’da düzenlenen Küresel Görünüm Forumu'nda konuştu. Para politikasında sıkı duruşa odaklanacaklarına işaret etti.
Türkiye'nin son iki yıldır önemli bir dezenflasyon sürecinden geçtiğini belirten Karahan, bu yolculuğun hem iç dinamiklerin hem de dalgalı küresel ortamın eşliğinde şekillendiğini söyledi.
Karahan, "Bu süreçte dezenflasyonun temel bileşenleri; talepteki ılımlı seyir, Türk lirasının reel değerlenmesi ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme oldu." dedi.
Programa başladıklarında iç ve dış talep arasında özellikle tüketim tarafından kaynaklı belirgin bir dengesizlik olduğuna işaret eden Karahan, para politikasını kademeli ve belirgin bir şekilde sıkılaştırdıklarını ve atılan kararlı adımlarla önemli ilerlemeler sağlandığını aktardı.
Enflasyon beklentilerinin hem piyasa profesyonelleri hem de hane halkı ve firmalar düzeyinde iyileşmesini sağladığını aktaran Karahan, enflasyon verilerine bakıldığında Mayıs 2024'teki yüzde 75 seviyesinden Mart 2025'te yüzde 38,1'e kadar düştüğünü kaydetti.
Sorulan bir soru üzerine, küresel belirsizliklerin potansiyel etkilerinin de baskı oluşturduğunu kaydeden Karahan, "Dezenflasyon sürecinde temel iyileşme alanlarından biri, yerleşik ekonomik aktörlerden gelen güven artışıyla birlikte Türk lirasının reel olarak değer kazanması oldu. Uluslararası sermaye akımları da elbette bu sürece katkı sağladı. Elbette küresel finansal koşullardaki oynaklığı dikkatle ve sürekli izliyoruz." dedi.
Karahan, "Parasal duruşumuzdaki sıkılık, küresel ekonomideki dalgalı zamanlarda da temel risk yönetimi aracımız olmayı sürdürecek." diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu'suz gündem
Toplantı ve sunumlarda İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının gündeme gelip gelmediği bilinmiyor.
Ancak İmamoğlu'nun 19 Mart 2025'te gözaltına alınıp tutuklanması, Türkiye ekonomisinde ciddi dalgalanmalara yol açtı. Bu gelişme, siyasi belirsizlikleri artırarak yatırımcı güvenini sarstı ve ekonomik göstergelerde olumsuz etkiler yarattı.
Merkez Bankası, piyasaları stabilize etmek amacıyla döviz satışı gerçekleştirdi ve faiz oranlarını artırdı. İlk üç gün içinde yaklaşık 26 milyar dolar rezerv kullanıldı. Bugüne kadar yapılan döviz satışı yaklaşık 50 milyar dolar.
İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından BIST 100 endeksi yaklaşık yüzde 9 oranında düşüş yaşadı. Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri yaklaşık 2 trilyon TL azaldı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'deki siyasi belirsizliklerin kredi notlarını olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.