Bu eğitim ve öğretim sezonunda da aksilikler, okul yolundaki çetin ve çile dolu mücadeleler sürecek gibi.
Aksilikler nelerdir?
Öğretmen yetersizliği, yeterli okul binasının olmayışı, ulaşım zorlukları ve bölgede tırmanan şiddet olayları belirgin aksiliklerin başında geliyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, ne hikmetse, son öğretmen atamalarında ilimizi unuttu, rotasını ve tüm ağırlığını Siirt ve Van gibi illere yönlendirdi.
Siirt'i biliyoruz. Başbakan minnet borcunu ödemek için bir çok yatırım gibi eğitim konusunda da Siirt'e ayrıcalık tanıdı. Van ise, Milli Eğitim Bakanının memleketi. Bunu da hoş gördük.
Ancak, Siirt seçimlerinin yükünü biz çektik, biz köprü olduk, Siirt'e giden herkesi biz ağırladık ve yorulduk. Yorgunluk çayı bile alamadık. Sınıf öğretmenliği atamasında bizi unutanları kınıyorum.
Evet, AKP hükümeti bizi unutunca, ilçelerden öğretmenler Batman'a çekildi, açık bu şekilde giderilmek istendi. Yapılan yanlışa okkalı bir yanlış daha ekledik. Batman'da okuyan öğrenci öğrenci de, Sason'da okuyan ne oluyor ?
İkilik hiçbir zaman iyi değil ve ben kaydırmayı doğru bir çare olarak kabul etmiyorum. Öğretmen sıkıntısı neticede bir çok öğrencinin geleceğini etkileyecek. Çocuklar üniversiteye şimdiden eksi puanlarla ilerlemeye başlayacak!
Başka ne sıkıntılar var?
Ne yok ki...
Bir çok köy ve mezrada okul binası yok. Varsa bile kullanılamaz bir durumda. Okul binaları ya hayvan ahırı ya da bir köylünün evi oluvermiş. Birkaç köye prefabrik okul yapılması sorunu kesinlikle çözmüyor.
Okulsuzluğa çare olarak öne sürülen taşımalı eğitim ise aksaklıklarla, tartışmalarla yürüyor. Parasızlık şoförlerin canını sıkıyor, bu da yolculuklarda öğrencilere yansıyor.
YİBO konusuna gelince...
Bir deprem raporu hazırlandı ve de görüldü ki Yatılı İlköğrenim Bölge Okulları (YİBO) Bingöl yolunda.
Sağlam binamız yok gibi. Gercüş yıkılıyor. Kozluk yıkıldı! Merkez YİBO'lar destek istiyor. Destek veren var mı? Bence şu an için yok.
Her kış ayında Sason'a gidişimde karlı ve buzlu yollarda onlarca öğrenci görüyorum. Kelhasan köyündeki okula gitmek için sabahın erken saatlerinde ve akşam vakitlerinde yollar öğrencilerle dolu. Kimse akıl edemiyor. Ya bir yırtıcı hayvan karşılarına çıkarsa?
Sadece bu mu?
Hayır değil. Halen salla okula giden öğrenciler var. Kış aylarında nehir veya çayların yükselmesi nedeniyle 2-3 ay okula gidemeyen öğrenciler var.
Her tarafta prefabrik okullar yapılıyor. Peki her prefabrikten sağlıklı bir şekilde yararlanabiliyor mu öğrenciler?
Bence değil. Bir misal şöyle: Sason, Aşağı Tekevler Bozağıl mezrasında kurulan prefabrik okul geçen sene virane hale gelmişti. Köylüler soruyordu o zaman "Bu nedir?" diye. "Prefabrik okul" cevabını verdik. Onlar buna karşılık şu cevabı verdi: "Hayvanlara iyi bir barınak bulduk".
Geçen sene için durum böyleydi. Bu yıl ne oldu bilmiyorum. Daha yolum oralara düşmedi. Gidince göreceğiz ve son durumunu yazacağız.
Bitmedi...
Bir de artış gösteren şiddet olaylarının sıkıntısı var. Bu sıkıntının en büyük sıkıntı ve tehlike olduğunu herkes biliyor. Temennimiz bunun eğitime yansımaması. Yansıması durumunda 10 yıl geriye döneceğiz.
Evet, sıkıntılar bunlarla sınırlı değil. Ama bu günlük bu kadar yeter. Okullar açılsın, sıkıntıların ağırlığı ortaya çıksın; belki birileri altında kalır, ezilir.(SA/EÜ)
* Vurgular bianet'e aittir.