Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sonuçları ile aynı anda yayımladığı "Merkezi Sınav Değerlendirme Raporu"na ilişkin açıklama yaptı.
Yazılı açıklamada, "LGS sonuçları eğitimdeki gerçekleri gözler önüne serdi" denilen açıklamada, sınavla ilgili şu tespitler yapıldı:
Öğrencilerin yüzde 12'si sınava girmedi
Sınava girmek için başvuru yapan 1 milyon 671 bin 337 öğrencinin yüzde 88’i yani 1 milyon 472 bin 88 öğrencinin sınava katıldığı belirtildi. Dolayısıyla başvuru yapan öğrencilerin yüzde 12’si sınava girmedi.
Böylesine ciddi sayıda öğrencinin sınava girmemesinin nedenleri MEB tarafından araştırılmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Çünkü muhtemel nedenlerin arasında pandemi koşulları, eğitim sisteminden beklenti düşüklüğü gibi gerekçelerin olması hem MEB’e hem de eğitimin yapısına dair yanıtlandırılması gereken ciddi soru işaretleri taşıyacaktır.
"Uzaktan eğitim eşitsizliği derinleştirdi"
Bir önceki yıla göre 400-500 puan aralığında bulunan öğrenci sayısında yüzde 5’lik bir düşüş; 200-300 puan aralığında ise yüzde 10’luk bir artış bulunmakta, öğrencilerin yüzde 56’sı bu dilimde yer almaktadır.
Söz konusu oranlar bizlere eğitimdeki niteliksizleşmeyi gösterdiği gibi 4+4+4 eğitim sisteminin olumsuz sonuçlarını da ifade etmektedir.
Öğrencilerin velilerinin eğitim düzeyleri arttıkça sınav puanlarının da arttığı belirlendi. Bu durum ebeveynlerin sosyoekonomik koşullarının ne kadar belirleyici olduğunu, öğrencilerin eğitimdeki “başarı düzeylerinin” sınıfsal eşitsizliklere ne kadar açık hale getirildiğini göstermektedir.
"Başarısızlığa sürükleyen bir sistem"
Salgın ile birlikte başlayan uzaktan eğitim döneminde yüz yüze eğitimde var olan eşitsizlikler derinleşmiştir. Uzaktan eğitime erişimi olmayan yoksul öğrencilerin yaşadığı mağduriyetlerin LGS sonuçlarına yansıması kaçınılmazdı, sonuç ta öyle oldu.
LGS’de ayırt ediciliği en yüksek olan alt test yabancı dil oldu. Doğru cevap ortalaması 3.53 olan yabancı dil sınavında, özel okullara giden öğrencilerin yabancı dil öğretimindeki avantajları görünür olmakla birlikte, yoksul ailelerin çocuklarını “başarısızlığa” sürükleyen bir eğitim ve sınav sistemiyle karşı karşıya olduğumuz bir kez daha tescillendi.
Pandemi döneminde birçok özel okul, sınava hazırlık kapsamında uzaktan ek dersler yaptılar. Ekonomik koşulları iyi olan aileler çocuklarının sınava hazırlık kapsamında uzaktan ders almasını sağladılar. Bu durumda yoksul ve emekçi aile çocuklarının dezavantajlı konumunu pekiştirdi, eğitimdeki eşitsizliği derinleştirdi." (RT)